Dün akşam saatlerinde geçen bir haber tüm Vanlıları olduğu gibi biz gazetecileri de oldukça şaşırttı.

Van’ın kış turizmindeki en büyük kozu ve gelecek umudu olan Abalı Kayak tesisleri kundaklanmış!

Evet, ‘kundaklanmış’ diyorum, çünkü kundaklama olayı bundan yaklaşık 15 gün önce gerçekleşmiş ve bundan hiç kimse haberdar edilmemiş.

Bunca süre sonra açıklama yapmak için Ak Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, Gevaş Kaymakamı Yusuf Güni ve Van Ekonomi Konseyi yetkilileri basın mensupları ile bir araya gelip olayı paylaşıyorlar.

Basın mensupları hemen herkesin de doğal olarak merak edeceği gibi olayın neden bu kadar gecikmeli olarak açıklandığını soruyor. Kaymakam Güni gecikmenin başka münferit olayların çıkmaması ve olay yeri incelemelerin yapılması için paylaşılmadığını söylüyor.

Güni, kundaklamanın ise PKK tarafından yapıldığını söylüyor. Buna ek olarak da “PKK’ya yakın internet sitesinden olay üstlenildi” diyor.

(Adı geçen internet sitesi arşivlerinde yaptığım araştırmalarda böyle bir habere rastlamadığımı da belirtmek istiyorum bu arada! Yanlışım varsa düzeltin lütfen.)

Adına ister kundaklamayı PKK’nın yapmış olma ihtimali ister PKK’nın yaptığı gerçeği diyin, bu işin en arka planda kalan tarafı oldu açıklamada neredeyse. Yapılan açıklamalar, tedirgin davranışlar ve ürkek açıklamalar oradaki tüm gazetecilerin de kafalarında soru işaretleri ile ayrılmasına sebep oldu zaten.

Neden derseniz?

Bir kere olayın bunca süre saklanması soru işaretlerinin ilk halkasını oluşturuyor. “PKK’nın yaptığı eylemlerin anında kamuoyu ile paylaşılırken, bu olay neden gizli tutuldu” demez mi vatandaş size?

Yine açıklama yapılırken dikkat çeken diğer bir nokta daha var. O da açıklama yapmak üzere tesislerde hazır bulunan Van Ekonomi Konseyi’ne bağlı temsilcilerin, milletvekilinin ve kaymakamın ürkek tavırları. Van Ekonomi Konseyi dönem başkanı Ali Çiçeksay’ın rahatsız olması sebebiyle açıklamayı yapan VATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu’nun yanında yer alma konusunda yaşanan tedirginlik de zaten olayın diğer bir boyutunu ortaya koyuyordu.

Olayın arka planında ne olursa olsun Van’ın turizm anlamında çok önem verdiği bir tesis bu kundaklamadan büyük zarar gördü. Gülşen Orhan ve Vali Münir Karaloğlu’nun büyük emeklerle ön ayak olduğu bu tesis yüzbinlerce lira zarara uğratılmış oldu. İşin özü kaybeden yine Van oldu… Tüm bunlara ek olarak köylülerin arasında konuşulanlar, fısıltı gazetesine yansıyanlar ve diğer tüm iddialar da kafalarda soru işaretlerinin oluşmasına sebep oluyor. Olayın öyle basit bir kundaklama olmadığı aşikar. Üzerine gidilmeli ve sonu getirilmeli. Yoksa söylentilerin ve konuşulanların sayısı Van’a ve yöneticilere daha çok zarar verecek!

***

Tek gül ile bahar olmaz…

Geçtiğimiz hafta yazarlarımızdan Osman Nuri Yıldız, ‘Kayatürk’ten beklenen’ adlı bir köşe yazısı ile Ak Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk’ü eksikleri ile artıları ile değerlendirmiş ve iyi bir yazı kaleme almıştı.

Fakat belirtmeden geçemeyeceğim bir nokta var ki Van’ın hakettiği yere gelmesi için sadece Kayatürk’ün değil diğer tüm vekillerin de elini taşın altına koyması gerekiyor. Kayatürk bakan olsaydı bu noktada kendisinden beklentiler daha yüksek olacaktı, bu kesin. Ama bu noktada diğer tüm vekiller ile birlikte ortak akıl ile çalışması ve Van’ın bakan eksikliğini aratmaması gerekiyor.

Van milletvekillerini değerlendirirken yapılan yanlışlardan biri de Van milletvekillerini sadece Ak Parti’den ibaret görmek. Bilinmesi gerekiyor ki Van’ın toplamda 7 milletvekili var. Ak Parti milletvekilleri kadar BDP’li vekillerin de ile hizmet getirme noktasında aynı yükümlülükleri taşıdığını söylememize gerek yoktur heralde.

Gelin görün ki vekillerin aktifliği konusunda oldukça verimsiz bir dönem geçiriyor gibi hissediyorum. Vekillerin tamamının üzerine bir vehamet ve sessizlik çökmüş sanki. Van’a gelen bakanların programları dışında onlar da Van ziyaretlerini kesmiş gibiler. Ya da basına yansıtmıyorlar… Orasını bilemem ama büyük bir sessizliğe büründükleri kesin.

Akıl vermiş olmayayım ama açılış ve programlardan ziyade vatandaş öncelikli bir politika çizip, Van ziyaretlerinizi buna göre şekillendirirseniz daha iyi edersiniz diye düşünüyorum. Takdir sizin…

***

Bölge Hastanesi’nde neler oluyor?

Bölge Hastanesi ile ilgili son haftalarda rahatsız edici iddialar geliyor. Depremden hemen önce açılan ve depremde Van’ın kanayan yarasına en büyük çare olan Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde temizlik anlamında ciddi sıkıntılar olduğu konuşuluyor.

Hatta şöyle söyleyeyim hastanenin ciddi bir temizlik sıkıntısı olduğuna bizzat şahidim. Merdivenlerin çöp içinde kaldığı görüntüleri gördüğümde büyük bir şaşkınlık yaşamıştım. Böylesi modern bir hastanede böyle bir manzara ile karşılaşacağıma hiç inanmazdım. Gördükten sonra iddiaların doğru olduğuna üzülerek hak verdim. Üstelik o kirliliği fotoğrafladım da.

Hele hele şikayetlerin son günlerde artması olayın vehametini iyiden iyiye gösteriyor. Çalışanların ‘Nasılsa devlet hastanesi’ düşüncesinde olduklarından mıdır bilinmez ama hizmet noktasında aksaklıkların yaşandığı ortada. Van için bu kadar önemli olan bir hastanenin bu şekilde anılması hiç kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Ben buradan uyarımı yapmış olayım. Yetkililerden konu ile ilgili gerekli hassasiyeti göstermesi gerekiyor.

Hem de hemen!