Van’ın kütüphane meselesi geçtiğimiz günlerde yine gazetemizin manşetindeydi.

Van’ın okuma oranları, mevcut durumu artık bir değil birden çok kütüphane işinin elzem olduğunu gösteriyor.

Yetmez...

Bizim de okumamız gerekiyor.

Hem de çok!

En çok aşk kitabı okuyan ve Türkiye’de 70’inci sırada yer alan bir kentin diğer alanlarda da 70’in üzerinde çıkmasını bekleyemeyiz herhâlde.

Değil mi?

Bu konuda en güzel ve en reel yaklaşımlardan birisini de Valimiz yaptı.

Gelir gelmez konuya değindi.

Gerekliliğini ortaya koydu.

Sonra çalışmalara başladı.

Hatta bu çalışmaların geç kalmışlığını tanımlarken de Vizontele filminden bir replikle ve deyim yerindeyse kitabın da ortasından konuştu:

“Kütüphane bu canım herkes yardımcı olur böyle bi şeye”

En son değerlendirmesinde de bu ifadeyi kullanmıştı.

Müjdeyi de vermişti.

“Yapılıyor” demişti.

Sağolsun.

 

***

 

Şimdi sadece kütüphane meselesinde değil.

Diğer bir çok meselede de Vanlılar “Herkes yardımcı olur” demesi gerekiyor.

Van’da herkesin yardımcı olması gereken çok konu var.

Bunlardan birisi en büyük değerimiz olan Van Gölü.

İstisnasız en değerli diyorum.

Çünkü başka bir kentin, bölgede başka bir ilin ya da dünyada bir kolay kolay kimsenin sahip olamayacağı bir güzellik.

Kimin 1700’ün üzerinde bir rakımda bu kadar büyük ve bu kadar değerli bir gölü var ki?

 

***

 

Ama bu göl olduğu gibi kalmamalı.

Son dönemlerde Van Gölü Aktivistleri gibi bir çok oluşum bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Göle ve gölde yaşayan balığa dair farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor.

Bu noktadaki en büyük taleplerden birisi uzun yıllardır beklenen o Vangölü Koruma Kanunu.

Çünkü tam da Van’a değer katacağı bir süreçte Van Gölü’nden olmamız bizim kendimize yapacağımız en büyük kötülük.

Ve Van Gölü, etrafındaki çöpleri toplamakla ya da sadece bir kaç metrelik alana temiz bakmak ile kurtaramayacağımız bir değer.

Bu işin çözümünde arıtma tesisleri var.

Katı atıkla kirletmenin önüne geçme var.

Var da var.

 

***

 

Devlet eliyle yapılması gerekenlerde zaten adımlar atıldı.

Arıtması yapılıyor.

Tedbirleri alınıyor.

Ama daha fazla sahiplik şart.

Bu noktada da Vangölü Aktivistleri şüphesiz en çok işi üstleniyor.

Son olarak da tura çıktılar.

Dört gün boyunca bisikletle göl etrafında gezdiler.

Turlarına şehir dışından bir çok ismi dahil ettiler.

Onlarla birlikte güzellikleri gördüler.

Her gün haber oldular.

Her gittikleri yerlerde değerlere dikkat çektiler.

İşte bu herkesin yardımcı olması gereken konulardan birisidir.

Van Gölü’ne sadece onlar anlam yüklemesin.

Herkes dikkat çeksin.

Herkes mücadele versin.

Onların verdiği kıymetli mücadele ile sınırlı kalınmasın.

Biliyorsunuz.

Başka Van Gölü yok!

Van Gölü’ne ve bu değere sahip çıkanlara selam olsun!