Dört yıl arayla düzenlenen olimpiyat oyunlarının 2024 yılındaki durağı FRANSA idi. Tüm oyunlar Paris’te düzenlendi ve geçtiğimiz hafta son buldu.
Bana göre açılışıyla, organizasyonuyla, Sen Nehrinin bitmek bilmeyen kirliliğiyle FRANSA ülke olarak sınıfta kaldı diyebiliriz. Uluslararası Olimpiyat Komitesi(IOC) ülkeleri seçerken hangi kriterleri uyguluyor oda merak konusu. Gelelim ülkemize. PARİS 2024 Olimpiyatlarına Çok umutlu gitmiştik. Ama aldığımız 3 Gümüş 5 Bronz madalya ile bana göre hüsran yaşadık diyebiliriz. 1984 Los Angeles Olimpiyatlarından sonra ilk kez ALTIN Madalya alamadığımız olimpiyatlar olarak tarihe geçti.
18 Spor Dalı İle Katıldığımız Olimpiyatlarda Atıcılıktan, Atletizme, Badmintondan, bisiklete, bokstan, artistik jimnastiğe, eskrimden, güreşe, halterden judoya, kürekten masa tenisine modern pentatlondan okçuluğa, tekvandodan voleybola yüzmeden yelkene 102 Sporcu İle yarıştık. Özellikle yıllardır Güreşte, Halterde aldığımız Altın Madalyaları bu olimpiyatlarda alamayışımız çok üzdü bizi Önümüzde 4 yıllık uzun bir süreç var. Bana Göre Futbol Federasyonunda yaşanan değişim diğer spor federasyonların da acilen yaşanmalı. Devşirme sporculardan vazgeçilip 81 İl taranmalı ve yeni yetenekler keşfedilmeli. Devletimizin, Spor Bakanlığımızın bu kadar Spora destek verdiği ülkemizde her ilimize yapılan modern spor tesislerimize 2028 Olimpiyatlarında alacağımız ALTIN Madalyalarla layık olmalıyız.
Son olarak PARİS 2024 Olimpiyatlarının en renkli sporcusu ise kuşkusuz Yusuf Dikeç’ti. 51 Yaşında emekli jandarma astsubayı olan sporcumuz atıcılıkta karma 10 m havalı tabancada finalde 2. olarak Türkiye'nin bu branştaki ilk olimpiyat madalyası olan gümüş madalya kazandı. Elleri cebinde sakin atışı uzun süre hafızalara kazındı. Madalyayı aldıktan sonra Yusuf Dikeç’in kendi sosyal medyasındaki açıklamada çok ilginçti.
Başarı elleriniz cebinizdeyken gelmez. Umarız bu kötü tablo Los Angeles 2028 Olimpiyatlarında son bulur.