Asıl anlamı Yesrib’in İslam’la müşerref olduktan sonra Medine adını alan Medine 

medeniyetinden geliyor.

Orada ilk yazılı Anayasa(Medine vesikası) peygamberin öncülüğünde yapılmıştı, inanan 

inanmayan, farklı dinlere mensup olanlar herkesin hukuku güvence altına alınmıştı, insanlık ilk olarak 

kanalizasyonla af buyurun tuvaletle tanışmıştı, onun etkisi hala Medine halkı üzerinde olduğu gidenler 

görenler biliyor.

Zaman içinde Müslümanların dünya işlerinde tembellik yapıp gerilemesi, Gayri Müslim 

dünyanın bilimsel alanda ve dünya zenginliği açısından önplana çıkması kompleksli, Müslüman 

dönmeleri için model olarak kabul edildi, ayrıca kılık kıyafet ve makyajla Avrupa ve batı dünyası kötü 

taklit edildi.

Bizim ülkemizde yaşayan bu kompleksli vatandaşlarımız daha çok kendini Atatürkçülük 

arkasında saklayarak Anadolu insanına ara sıra laf atıyorlar.

Buna benzer bir hadise de geçende Yozgat’ta yaşandı. Kendini entel, kambur üstü, kaymak 

takımı, mutlu azınlığın azgın üyelerinden bir bayan, hanımefendi demek içimden gelmiyor yok efendim 

müzeye gitmiş de 150 yıl önce o sarayda yaşayan hane halkının fotoğrafını, sözüm ona modern 

kıyafetiyle keyifle izlediğini, ancak müzede çalışan bayanların örtülü olmalarını içine sindiremediğini bir 

gaf yaparak ifade etmiş, insan bu kadar mı saygısız olur? senin gibi milyonlarca vatandaşımız olsa ne 

yazar, siz bu halkı küçük görecek kadar şahsiyetsiz kimselersiniz. Elhemdulillah ki 78 milyonluk ülkede 

sayılarınız bilerli bile bulmuyor. Ayrıca Halkıyla selamlaşmayı başaran Yozgat Belediyesini tebrik 

Medeni olmak;

*İnsana saygılı olmaktır,

*Haksızlığa karşı tepki göstermektir(Bu yazıyı yazdığım gibi)

*İnsanın inancına saygı duymaktır,

*İslam inancına sahip olup, ona göre yaşamaktır,

*Hayatın içinde sahip olduğu rolünü yerine getirip iyi bir vatandaş olmaktır,

*Başkasına yük olmadan helalından kazanmak, kazandığını paylaşabilmektir,

*Ben kavramı yerine biz kavramını hayata geçirmektir.

*Tebessümü yüzünden eksik etmemektir.

Daha ne anlatayım bilemiyorum ama benim bildiğim insanımızı medeni, gayri medeni ayırmak 

kaba bir kusurdur, insana yakışmaz, bir sefere mahsus özür kabul edilebilir fakat bunu sık sık yapmak 

aynı zamanda bir suçtur.

On Kasımlarda törenlerle anılan Atatürk’ün talimatıyla Diyarbakır’da ilk açılan fabrika Alkol 

fabrikasıdır, Muhafazakar bir Hükümet döneminde ise 300 milyon liraya aynı anda 10 uçağın 

inebileceği, 6 körüklü hava limanı yapılmış, Allah aşkına soruyorum hangisi medeniyet?

Hala 15 Kasım Atatürk’ün Diyarbakır’a gelişi kutlanıyor, artık bu gereksiz merasimlerden 

kurtulmak lazım. Bu törenlerin içinde halk yok, dolayısıyla zoraki yaşatmanın bir anlamı yok.

Anadolu insanı selam ve duayı unutmadığı için hala halkımız arasında manevi bir bağ vardır, 

birlik beraberlik devam ediyor. Teşekkür yerine “Mersi” demekle insan medeni olmaz olsa olsa 

Fransız olunur unutmayalım.

Ey gafil bir an evvel aslına dön ki varlığın hissedilsin, başkasına benzemeye çalışan kendi 

benliğini kayıp eder kanaatim budur.

Haksızlığa karşı sessiz kalacak kadar gayri medeni olamam.