Aşırı düşünmek günümüzün en büyük sorunlarından biri. Bu yazıyı okurken, ‘’Acaba ben de aşırı düşünen biri miyim?’’ diye aklınıza bir soru gelebilir.

Bu özelliklere sahip miyiz hep beraber bakalım. Aşırı düşünen bireylerin özellikleri ile başlayalım.

Aşırı analiz etmek, belirsizlik anında kişinin korku yaşamasıyla başlar. Bu kişi iş hayatında hata yapıp yapmadığını sürekli kontrol eder, o andan uzaklaşır ve başkasıyla iletişim kurduğunda aklında sadece negatif düşünceler bulunur. Bu kişiler sürekli başkaları tarafından onay bekler. İçinde bulunduğu ortamdaki kişilere ‘’ayıp olur’’ düşüncesiyle davranışlarına aşırı dikkat eder ve söylediği sözlerin doğru olduğundan emin olmaya çalışır.

Aşırı düşünen kişilerin gerek iş gerek sosyal yaşamlarında dikkatleri hep dağınıktır. Sürekli yorgun hissederler ve enerjileri düşüktür. Kendilerini acımasızca eleştirirler, geçmişin olumsuz yönlerini hatırlar ve geçmişe takılı kalırlar.

Kaynaklara göre insanın kendi özelliklerini tamamıyla kabul etmesine dayalı çalışmalar şunlardır; gün içi odaklanma uygulamaları, gün içini mümkün olduğunca doldurmak, boşa vakit harcamamak, bedensel enerjiyi harcamak için spor yapmak, zihinsel enerjiyi harcamak için efektif çalışmak, sosyal enerji içinse çeşitli sosyal aktivitelerde bulunmaktır.

Overthinker, yani fazla düşünen insanların hayatında bu kavram artık kronik hale gelmiştir.

Bu belirtiler, filozofların birçoğunda görülmüştür ancak çok az sayıda filozof kendisini bu şekilde tanımlamıştır.

Bu sendrom hepimizde belirtileri bulunan fakat fark edemediğimiz bir sendromdur çünkü insan zaten düşünen bir varlıktır ve düşünmemesini beklemek olağandışıdır.

Ancak bu durumun fark edilmesi bireyde korku, stres, mutsuzluk gibi problemlere yol açabilir. Her insan bazı dönemlerde kendini takıntılı hissedebilir. Aşırı düşünme, günlük yaşantımızı etkileyecek kadar hayatımızı engelliyorsa, burada bir problem var demektir.

Aşırı düşünmeyi kontrol altına alabiliriz. Bunun için yapabileceklerimiz şunlardır: Bunun için önce aşırı düşündüğümüz anda bunun farkına varmalıyız ve onu azaltmalıyız. Spesifik birkaç örnek verecek olursak bunlar, Aşırı sosyal medya kullanımından kaçınmak, dikkatimizi sıkı bir egzersiz yapma, ilgi çekici bir film izleme gibi aktivitelerle dağıtmalıyız. Düşüncelerimizle savaşmayı bırakıp, mükemmeliyetçi standartlarımıza meydan okumalıyız. Motivasyonumuzu düşüren olumsuz duygular ve bu duyguların önüne geçmek bizim elimizdedir. Sadece aşırı analiz edip düşünmek yerine, harekete geçip anda kalmalıyız. Bilinçli farkındalıklarla aşırı düşünmeden kurtulmalıyız. Kısacası gereksiz, çöp bilgilerle, ruhsal bozuntulara sebep verebilecek fazla düşünceleri beynimizden atmalıyız. Geçmişe dayalı tekrarlardan uzak durmalıyız çünkü bazı önemsiz şeyleri tekrar tekrar düşünmekten, yaşamaya vakit bulamayacak hale gelebiliriz. Bu yollarla ‘’Aşırı Düşünme Sendromu’’ndan en az hasarla kurtulabiliriz. Özellikle yaşadığımız bu zorlu süreçte fazla düşünmemek kesinlikle elde değil ancak bunu en aza indirgemek ve çeşitli meşguliyetlerle sıfırlamak bizim elimizde.

Sevgilerimle…