Otuz dokuz yaşındayım. Küçük bir çocukken yeni yılın gelişini iple çektiğimi hatırlıyorum. Henüz özel televizyonların yaygın olmadığı yıllarda komşumuz Elif Teyze öğlen saatlerinde bize mısırları patlatır, akşama kadar onların evinde çocuklarıyla vakit geçirirdim. Her doğum günümde ise  ayrı bir mutluluk yaşar, açtığım hediye paketleriyle ne kadar sevildiğimi ve önemli olduğumu düşünürdüm. Dedim ya otuz dokuz yaşındayım diye... Şimdilerde yeni yıl kutlamaları ya da doğum günlerim beni çok tedirgin ediyor. Sadece bu son bir buçuk yıl içinde kayınpederimi, amcamı ve kuzenimi kaybettim. Üstelik 1240  kilometre ötede. Onların yanında olamadan. Şimdi yeni bir yılın gelmesine sayılı birkaç gün var. Yaşlandığımdan değil, hayatın gerçeklerini daha iyi gördüğümden midir nedir bilmiyorum ama her geçen sene,bizim ve sevdiklerimizin kaybına bir adım daha yaklaştırıyor bizleri. Ne bileyim heyecan vermiyor artık bana. Ürkütüyor, korkutuyor. Acaba sıra şimdi kimde sorusunu yutmak istiyorum. 

    Ama umarım bu yeni yıl,  bu yazıyı okuyan herkese istediğini verir. Sevdiklerinizi size kaybettirmez. Önemli olan can sağlığı değil mi sizce de? O zaman kısa keselim. Her şeye rağmen mutlu seneler...


.....

TIMARHANELER

Tımarhaneler insan müzeleriymiş sevgili,
Sence de biz en güzelleri olmaz mıyız oraların?

Sen "sensiz deliririm " derdin.
Baksana ben "sen, sen" diye deli olmuşum.

Deliyiz işte ne güzel!
Bize sorsalar iki artı iki beş eder,
Gün yirmi beş saat,
Hafta sekiz gün,
Yılsa on üç ay.
Bir fazlasıyla deliyiz her şeyden ve herkesten.

Beynimize fazla oksijen dolduğundan değil,
Fazla sevmekten, ince düşünmekten.

Tımarhaneler insan müzeleriymiş sevgili
En güzeli de biz değil miyiz o koleksiyonların...

Kafalarımızda hunilerden,  
üstümüzde gömleklerden  başka hangi servetimiz var?
Varsın biz sevelim birbirimizi
Biz, bize zır deli oldukça
Millet bizi sansın deli...

.......

OLMUYOR

Yok işte olmuyor.
Ne yapsam, ne yöne gitsem olmuyor.
Kolay olur dediler
Boş versene dediler
(Bilememişler)
Yok olmuyor işte.
Şu saat oldu
Her yerde , herkeste seni gördüm.
Bir lokma ekmek
Bir tas su
Bir beyaz güvercin
Bir elma kabuğu
Her şey senin içinmiş.
Yok olmuyor işte.
Ellerim cebimde 
Kelimeler boğazımda düğüm
Olmuyor
Olmuyor
Olmuyormuş...

.....

AVUÇLARIM KANIYOR


Avuçlarım kanıyor sevgili
Öptüğün avuç içlerinden
Şimdi kan damlıyor.
Tutarken ellerini,
Okşarken saçlarını,
Ve dolaşırken en mahreminde avuçlarım;
Şimdi hem öksüz hem yetim 
Avuçlarım kanıyor sevgili
Bazen buz kesiyor 
Bazen yangın yeri
Ama gittiğin günden beri 
Avuçlarım kanıyor sevgili..
....