İşsizlik sorunu toplumların en temel ekonomik sorunlarından birini oluşturmaktadır. İşsizlik sorunu, yoksulluk oranlarının artmasına, gelir dağılımının bozulmasına, insanların beslenme ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanmasına yol açan çok önemli bir sorundur.

Aynı zamanda, işsizlik oranının yüksek olması, bir toplumun beşeri sermayesini üretime yönlendirememesi anlamını taşır. Dolayısıyla, işsizliğin azalarak istihdamın artması ekonomik büyümeye ve refaha katkı sağlamaktadır.

Bu bağlamda,  İşsizlik oranlarının düşürülmesi Ülkelerin en önemli gündemlerinden birini oluşturmaktadır. İşsizlik oranları, ekonomik gelişme dönemlerinde bir miktar düşürülse de, konjonktürün kötüye gitmesiyle birlikte tekrar artmakta; özellikle çalışma çağındaki nüfusun yıllar itibariyle artması, köyden kente göç ve kadınların işgücüne katılımının artması gibi olgular işgücü arzını artırarak işsizlik oranlarının düşürülmesine yönelik gayretleri olumsuz etkilemektedir.

Bu makalede, TÜİK tarafından yılar itibariyle bölgesel düzeyde açıklanan işgücü istatistiklerinden yararlanarak, öncelikle Türkiye ve TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkâri) Bölgesine ait özet bilgiler verecek, daha sonra Van ilinin 2015 yılı nüfusuyla bölgesel işgücü verilerini kullanarak Van’daki işsiz sayısının tespitine yönelik bir simülasyon denemesi yapacağız.

Öncelikle bazı tanım ve kavramları açıklayalım. 15+ yaş nüfus, kurumsal olmayan, çalışma çağındaki 15 yaş ve üzerindeki kişileri ifade etmekte; işgücü ve işgücüne dahil olmayan kişilerin toplamını oluşturmaktadır. İşgücüne dahil olmayan kişiler, emekli, öğrenci, ev hanımı, çalışamaz halde, hasta v.b. sebeplerden çalışmayan ve iş de aramayan kişilerdir. İşgücü nüfusu ise, istihdamdaki (çalışan) kişiler ile işsizlerden oluşmaktadır. İşgücü oranı ve istihdam oranı hesaplanırken, işgücü nüfusu ve istihdamdaki nüfuslar 15+ yaş nüfusa bölünürken, işsizlik oranı hesabında işsiz sayısı işgücü nüfusuna bölünmektedir. Belirtilen nüfuslar, kurumsal olmayan nüfusu kapsamakta olup, askeri birlik, cezaevi, üniversite öğrenci yurdu, yetiştirme yurdu v.b. gibi kurumsal yerlerde yaşayan nüfusu kapsamamaktadır. Tanımlar aşağıda kısaca formüle edilmiştir:

15+ yaş nüfus = işgücü + işgücüne dahil olmayanlar

İşgücü = istihdam + işsiz

İşgücüne katılma oranı = işgücü / 15+ yaş nüfus

İstihdam oranı = istihdam / 15+ yaş nüfus

İşsizlik oranı = işsiz / işgücü

İşsizlik oranı özetle, 15 yaşından büyük olup da herhangi bir işte çalışmayan, son bir ay içinde iş arayan ve 15 gün içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu bildirenlerin (bu üç koşulu birlikte sağlayanların) toplam işgücüne bölünmesiyle hesaplanmaktadır.

Türkiye ve TRB2 Bölgesinin 2015 yılına ait işgücü istatistikleri özetle şu şekildedir:

Türkiye’de 15+ yaş nüfus bir önceki yıla göre 2015 yılında yaklaşık 900 bin kişi artarken, işgücü nüfusu da aynı miktarda artmış, işgücüne dahil olmayan nüfus 24 bin gibi az bir sayıda azalmıştır. İşsiz sayısı 2014 yılında 2 milyon 853 bin kişi iken, 204 bin kişi artarak 3 milyon 57 bin kişi olmuştur. İstihdam edilen kişi sayısı ise 25 milyon 933 bin kişi iken, 2015 yılında 688 bin kişi artarak 2015 yılında 26 milyon 621 bin kişi olmuştur.

Dolayısıyla, 2015 yılında işgücüne katılan yaklaşık 900 bin kişinin yüzde 77’si iş bulurken, yüzde 23’ü işsiz kalmıştır.

İşgücüne katılma oranı 2014 yılına göre 0,8 puan artarak 2015 yılında yüzde 51,3 olurken,  işsizlik oranı yüzde 9,9’dan 10,3’e çıkmış, istihdam oranı 0,5 puan artışla yüzde 46 olmuştur.

Ekonomide, Milton Friedman tarafından ifade edilmiş “Doğal İşsizlik” adlı bir kavram bulunmaktadır. Friedman’a göre doğal işsizlik, sektörlerdeki yapısal değişimlerden kaynaklı yapısal işsizlik ile daha iyi koşullarda iş bulmak için mevcut işinden ayrılan kişilerin oluşturduğu geçici işsizliğin bileşiminden oluşmaktadır. Doğal işsizlik, her ekonominin kendi yapısı içerisinde oluşmuş ve yerleşmiş alt limit bir işsizlik oranı olup, ABD ekonomisi için yüzde 4-5 aralığı olarak tahmin edilmiştir. Son yıllarda işsizlik oranlarının uzun dönem ortalaması doğal işsizlik oranı olarak kabul görmektedir.

Ülkemizde doğal İşsizlik oranının 1980-2000 döneminde yüzde 7-8 dolaylarında iken, 2000-2016 döneminde yüzde 9-10 civarına yükseldiği tahmin edilmektedir. Nüfusun son yıllarda tarım sektöründen tarım dışı sektörlere transfer halinde olması, istihdam oranı artarken doğal işsizlik oranın yükselmesindeki en önemli sebeplerden biri olarak kabul edilmektedir. 

TRB2 Bölgesine gelince, 15+ yaş nüfus 29 bin kişi artarak 2015 yılında 1 milyon 340 bin kişi olurken, işgücü nüfusu 636 bin kişiden 631 bin kişiye düşmüş, işgücüne dahil olmayan nüfus 34 bin kişi artarak 675 bin kişiden 709 bin kişiye ulaşmıştır.

Dolayısıyla, 15+ yaştaki nüfus artışının tamamı kadar kişi işgücüne dahil olmayan nüfusa dahil olurken, işgücü nüfusundan 5 bin kişi de işgücü dışına çıkmıştır. İstihdam sayısı 550 bin kişi iken 21 bin kişi artışla 571 bin kişi olurken, işsiz sayısı 86 binden 60 bin kişiye düşmüştür. Özetle, işsizlerin sayısındaki 26 bin kişilik azalışın 21 bin kişisi iş bulurken, 5 bin kişi işgücüne dahil olmayan nüfusa kaymıştır.

Bu verilere göre, TRB2 Bölgesinde işgücüne katılma oranı 2014 yılında yüzde 48,5’ten 2015 yılında yüzde 47,1’e düşerken, istihdam oranı yüzde 42’den yüzde 42,6’ya çıkmış, işsizlik oranı yüzde 13,5’ten yüzde 9,5’e düşmüştür.

Her ne kadar işsizlik oranı düşmüş görünse de, 2015 yılında işgücüne dahil olmayan nüfustaki artışın 15+ yaş nüfus artışından fazla olması; istihdam potansiyelinde bir artış olmadığı, işsizliğin düşme sebebinin 34 bin kişinin işgücü dışına çıkması olduğu anlaşılmaktadır. Bu kişilerin iş aramaya başladığı ve bulamadığı varsayılırsa, işsizlik oranı tekrar yüzde 13 civarına tırmanacaktır.

ŞİMDİ VAN’DAKİ İŞSİZLİK SAYISI HESAPLAYALIM:

Van’da tahminen 15+ yaş kurumsal olmayan nüfus 684 bin kişidir. TRB2 Bölgesinin 2015 yılında işgücüne katılma oranı yüzde 47,1, istihdam oranı yüzde 42,6 ve işsizlik oranı yüzde 9,5 olarak tahmin edilmiştir.

Buna göre, Van’da işgücüne dahil olan nüfus yuvarlama olarak 322 bin kişi, istihdamdaki kişi sayısı 291 bin kişi ve işsiz sayısı 31 bin kişi çıkmaktadır. Van’ın ortanca yaşı 21’dir ve bu Van’ın nüfusunun yarısının 21 yaşın altında olduğu anlamına gelmektedir. Van’ın genç (15-24 yaş grubu) nüfusu 242 bin 064 kişidir. Bu veriler, 31 bin işsizin 10 binden fazlasının gençlerden oluştuğunu ortaya koymaktadır.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME:

- Ülkemizde işgücüne katılma oranı yüzde 51,3’e ulaşırken, TRB2 Bölgemizde yüzde 47,1’e gerilemiştir.

- Ülkemizde 15+ yaş nüfustaki artışın tamamı kadar işgücünde artış olmuş, işgücüne dahil olmayan nüfus azalmıştır. TRB2 Bölgemizde 15+ yaş nüfus 29 bin kişi artarken, işgücüne dahil olmayan nüfus 34 bin kişi artmış ve işgücü nüfusu 5 bin kişi azalmıştır.

- Ülkemizde işgücüne yeni katılan her 100 kişiden 77’si iş bulabilmiştir.

- 1980-2000 döneminde yüzde 7-8 bandında olan Ülkemizin doğal işsizlik oranı, 2000 yılından bu yana yüzde 9-10’lara yerleşmiş görünmektedir.

- Bölgemizde işsizlik oranı her ne kadar yüzde 10’un altına düşmüş görünse de, istihdam potansiyelinde artış olmamış, işgücüne dahil olmayan nüfusta görülen yüksek oranda artış, işsizlik oranını suni olarak aşağı çekmiştir.

- Hesaplarımıza göre Van’da bulunan tahmini 31 bin işsizin 10 binden fazlasını gençler oluşturmaktadır.

- Van ilinde DAKA tarafından finanse edilerek hayata geçirilen Tekstil Kent tesislerinde bugün yaklaşık 500 kişi çalışmaktadır. İstihdam hedefi 7 bin kişi olan bu projenin tam anlamıyla hedefine ulaşması durumunda, yukarıda yaptığımız hesaba göre, Van’ın işsizlik oranını en az 2 puan aşağı çekmesi beklenmektedir. Bu da Tekstil Kent projesinin bölgesel önemini ortaya koymaktadır.

- Hayvancılık potansiyeli yüksek olan İlimizde, Devlet destekli et ve süt entegre tesisleri ile deri sanayine yönelik işletmelerin kurulması, işsizlik sorununun çözümüne önemli katkılar sağlayabilir.

- Ayrıca, Van’ın turizm potansiyeli geliştirilerek, istihdama katkısı yüksek olan bu sektörün canlanması sağlanabilir.

- Mesleki eğitime ağırlık verilerek işsizlere, Van’ın işgücü potansiyeline yönelik teorik ve uygulamalı eğitimler verilmesi, eğitimlerin süresinin kısa tutulmaması, bu eğitimler süresince katılımcılara belli bir ücret ödenmesi, bu sayede nitelikli işgücü açığının kapatılması sağlanabilir.

Not: Yaptığım yorumlar tamamen şahsıma ait olup, hiçbir şekilde Türkiye İstatistik Kurumunu bağlamamaktadır.