YKS sonuçları açıklandı, maalesef istenilen sonuçlara ulaştığımız söylenemez. Derslerin net ortalaması ve istatistiklerin hepinizde olduğunu düşünerek sayısal verilere değinmeden üç önemli mihver dersten başarısız olma sebeplerine, çok detaya inmeden ana başlıklarla işin öğrenci ayağına değinmeye çalışacağım.

Öğrencilerin üniversite sınavında en çok zorlandıkları ders olan matematik net ortalamalarının düşük olmasının birkaç sebebi olabilir:

1-Yeterli Çalışma Süresi Olmaması: Matematik, ezberden ziyade çocukların sürekli pratik yapmalarını gerektiren bir daldır. Eğer öğrenciler yeterli miktarda soru çözmezlerse veya konuları tam anlamıyla kavramazlarsa, sınav performansları düşük olabilir.

2-Zor Konuların Anlaşılmaması: Öğretmenlerin ders anlatma yöntemleri, öğrencilere dersi sevdirme yeteneği ve pratik anlatım-çözüm şekilleriyle bu başlıkta en çok role sahip kişilerdir. Konuyu anlayamayan, soruları çözemeyen çocuk, dersten soğuyacaktır ve zamanla bu soğuma nefrete dönüşecektir. Bazı matematik konuları, özellikle de üst seviye matematik konuları, karmaşıktır ve öğrencilerin bu konuları tam anlamıyla kavraması zor olabilir. Bu olaylar zincirinin doğuracağı kaçınılmaz son ise net ortalamalarının düşük olmasıdır.

3-Yanlış Çalışma Yöntemleri: Her öğrenci biriciktir ve her öğrencinin öğrenme biçimi farklıdır. Öğrencilerin çoğu, matematik konularını anlamak için en etkili yöntemi bulana kadar birkaç farklı çalışma yöntemi denemelidir. Bu denemelerin kısa sürede doğruya ulaşması için de aile ve öğretmenin üzerlerine düşen görevleri titizlikle yerine getirmeleri gerekmektedir.

Bunları geliştirmek için, öğrencilere düzenli pratik yapmaları, konuları derinlemesine anlamaları ve sınav stresiyle başa çıkmaları için stratejiler öğretebiliriz. Ayrıca, öğrencilerin matematikle olan ilişkilerini güçlendirebilecek etkileşimli ve eğlenceli aktiviteler düzenleyebiliriz. Örneğin, öğrencilere gerçek hayatta matematiğin nasıl kullanıldığını gösteren projeler vermek, onların matematikle olan bağlarını kuvvetlendirebilir.

Üniversite sınavında öğrencilerin Türkçe net ortalamalarının düşük olmasının çeşitli sebepleri olabilir:

1-Dil Bilgisi Kuralları: Türkçe dil bilgisi kuralları oldukça karmaşık olabilir ve öğrenciler bu kuralları tam olarak anlamakta zorlanabilirler. Bunun sonucunda, dil bilgisi sorularında hata yapabilirler.

2-Okuma Alışkanlıklarının Eksikliği: Hemen hemen tüm dersler için geçerli olan en önemli konu kitap okuma alışkanlığıdır. Sınavlar eskisi gibi ezbere dayalı değildir ve soruları anlamak, yorumlamak için okuma alışkanlığı olmazsa olmazdır. Sınavlarda genellikle metin anlama ve yorumlama soruları yer alır. Eğer öğrenciler düzenli olarak okuma yapmazlarsa, bu tür soruları doğru bir şekilde yanıtlamakta zorlanabilirler.

3-Sözcük Dağarcığının Yetersizliği: Ülkemizde en çok konuşulan dil ile sınav dili Türkçedir.  Dürüm böyle olsa da günlük hayatta kullanılan başka diller de vardır. Bu dillerin resmi kuruluşların dışında aktif olarak kullanılması sebebiyle kelime dağarcığının eksik olmasına neden olmaktadır. Türkçe sınavlarında genellikle kelime bilgisi önemlidir. Eğer öğrencilerin sözcük dağarcığı yetersizse, bu da net ortalamalarını düşürebilir.

Bunları geliştirmek için, öğrencilere dil bilgisi kurallarını öğretebilir, düzenli okuma alışkanlıkları edinmelerini sağlayabilir, kelime dağarcıklarını genişletmelerine yardımcı olabilir ve sınav stresiyle başa çıkmaları için stratejiler öğretebiliriz. Ayrıca, öğrencilerin Türkçeyle olan ilişkilerini güçlendirebilecek etkileşimli ve eğlenceli aktiviteler düzenleyebiliriz. Örneğin, kitap kulüpleri kurabilir veya yaratıcı yazma projeleri düzenleyebiliriz.

Üniversite sınavında öğrencilerin Fen Bilimleri net ortalamalarının düşük olmasının çeşitli nedenleri olabilir:

1-Teorik Bilgiye Ağırlık: Fen Bilimleri net ve kesinliği ispatlanmış konuların en yoğun olduğu derstir. Dersin içeriğindeki konular genellikle karmaşık teorik bilgileri içerir. Öğrenciler bu bilgileri ezberlemeye odaklanabilir ve bu durum anlama ve uygulama becerilerini geliştirmelerini engelleyebilir.

2-Pratik Deneyim Eksikliği: Fen Bilimleri, teorik bilginin yanında pratik uygulamaları ve deneyleri gerektirir. Ancak, bu uygulamaları yapmak için her öğrencinin elinde materyaller yoktur. Ve tüm okulların bu deneyleri gerçekleştirecek ekipmanlara sahip olup öğrencilere sunma durumları olmayabilir. Bu durum, öğrencilerin konuları tam anlamıyla kavramasını engelleyebilir.

3-Zaman Yönetimi: Fen Bilimleri de diğer mihver dersler gibi genellikle çok sayıda soru içermektedir ve öğrencilerin tüm soruları yanıtlamak için yeterli zamanı olmayabilir. Zaman yönetimini en doğru şekilde sağlamak için pratikler gerekmektedir. Pratik eksikliği, zamanı doğru kullanamama ve çocuklarda yeterli soru çözme alışkanlığının olmaması net ortalamalarını düşürebilir.

Bu sorunları gidermek için, öğrencilere teorik bilgileri nasıl uygulayacaklarını gösteren pratik deneyler ve etkinlikler düzenleyebiliriz. Ayrıca, öğrencilere etkili zaman yönetimi stratejileri öğretebilir ve sınav kaygısıyla başa çıkmalarına yardımcı olabiliriz. Örneğin, gerçek hayatta karşılaştıkları fen bilimleri ile ilgili sorunları çözmeye yönelik projeler düzenleyebiliriz. Bu, hem fen bilimleri becerilerini geliştirebilir hem de onlara sürdürülebilir bir dünyayı desteklemenin önemini öğretebilir.

Bunların yanında hem sınav kaygısı hem aile baskısı hem de gelecek kaygısı öğrencilerin performansını olumsuz etkileyebilir.