Türkiye'de her yıl ortalama 23 milyon ton gıda israf ediliyor. Ülke genelinde üretilen ve ithal edilen ürünlerin yaklaşık neredeyse 3’te 1’i sofraya ulaşamadan kayboluyor ya da çöpe gidiyor. Ülkede her gün yaklaşık 12 milyon ekmek çöpe atılırken bu israf yılda 4 milyar 380 milyon ekmeğe denk geliyor. Maddi kayıp ile ifade edildiğinde ülkedeki israf edilen ürünler nedeniyle yıllık 7,76 milyon ton evsel gıda çöpe atılıyor ve bu da kişi başına yıllık yaklaşık 93 kilogram gıda israfı olarak hesaplanıyor. Her şey dahil otellerde her gün ciddi oranlarda gıda atığı oluşurken israfının en sık yaşandığı yerler arasında lokantalar, oteller ve toplu yemek yerleri yer alıyor. Van gibi serpme kahvaltı kültürü her geçen gün yaygınlaşan illerde de bu konu çokça tartışılıyor. Kent de israf konusunda en üst sıralarda yer alan kentler arasında sıralanıyor.
ÜLKEDE GIDA İSRAFI ARTIYOR
Bu israf her geçen gün artmaya devam ederken Şehrivan aracılığı ile görüş bildiren Gıda Mühendisleri Odası Van Şube Başkanı Ezgi Arslan, gıda israfı ile ilgili detaylı açıklamalar yaptı. Arslan “Türkiye’de her yıl 23 milyon ton gıda israf ediliyor. Üretilen gıdanın yüzde 13’ü satış noktalarına ulaşmadan, yüzde 17’si ise evlerde, satış yerlerinde ve toplu tüketim yerlerinde israf edilmektedir. Özellikle meyve, sebze ve tahıl ürünleri en çok israf edilen ürünlerdir. Bu israfın yanında, ne yazık ki dünya genelinde azımsanmayacak sayıda insanın temel gıdaya bile erişim sağlayamadığı bir gerçeklik karşımızdadır. Yanlış tarım politikaları, gelir eşitsizliği, altyapı eksiklikleri ve bilinçsiz tüketim alışkanlıkları, gıda israfını artıran başlıca etkenlerdir. Gıda israfını önlemek, sadece bireysel çabalarla değil, devletlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve diğer kurumların iş birliği ile mümkün olabilir” ifadelerini kullandı.
VAN’DA EN BÜYÜK İSRAF KAHVALTI ÜRÜNLERİ VE EKMEK!
Van'daki gıda israfı ile ilgili konuşan Arslan, “Van’da en çok hangi gıdaların israf edildiğini anlamak için kapsamlı yerel bir araştırma yapmak lazım fakat genel eğilimler göz önüne alındığında ekmek ve kahvaltılık ürünlerin en fazla israf edilen gıdalar arasında yer aldığı görülmektedir. Ekmek tüketim kültürünün oldukça yaygın olduğu kentimizde, özellikle lokanta ve restoranlarda her öğünde gereğinden fazla ekmek ikram edilmesi, tüketilmeyen ekmeklerin israfına yol açmaktadır. Kahvaltılık ürünler ise şehrimizdeki geleneksel ve zengin kahvaltı kültürü nedeniyle, özellikle serpme kahvaltı konseptiyle sunulan ürünlerin fazla miktarda hazırlanması sonucu tüketilmeyen gıdaların sıklıkla atık hale gelmesine yol açmaktadır” diye konuştu.
VAN’IN MEŞHUR KAHVALTISI DA İSRAFIN ÖNEMLİ KAYNAKLARINDAN BİRİ
Van Kahvaltısının israfa yol açtığını aktaran Arslan, “Van Kahvaltısının ise çeşitliliği, yöresel zenginliğin önemli bir göstergesi olabilir fakat bu zenginlik bazen israfa yol açabilmektedir. Kahvaltıda tüketilmeyen birçok ürünün çöpe gitmesi hem kaynakların boşa harcanmasına hem de çevresel olumsuzluklara neden olmaktadır maalesef. Bu israfı önlemek için, müşterilere farklı menü alternatifleri sunulabilir böylece, herkesin damak tadına ve tüketim alışkanlıklarına uygun seçenekler oluşturularak israfın önüne büyük ölçüde geçilir hem de Van Kahvaltısının deneyimi daha sürdürülebilir hale getirilebilir” şeklinde konuştu.
“GEREKSİZ STOK YAPMAK DA İSRAFA GİRİYOR”
Arslan, fazla stokun da gıda israfına girdiğini belirterek şunları söyledi: “Restoranlarda ise gıda kaybı daha ciddi boyutta olabiliyor. Zira gıda israfı mutfakta bir operasyonun tüm aşamalarında meydana gelebilir. Gıda israfına yol açan durumlardan biri, gereksiz stoklama ve gıdaların uygun olmayan koşullarda saklanmasıdır. Fazla stok, malzemelerin son tüketim tarihleri geçmeden kullanılmasını zorlaştırarak israfa yol açarken, uygun olmayan sıcaklık ayarları veya düzensiz depolama da ürünlerin erken bozulmasına ve kullanılamaz hale gelmesine neden olabilir.”
İSRAFLA NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Gıda israfının nasıl önleneceğini aktaran Arslan, “Gıda israfını azaltmak adına bireysel olarak yapılabilecek basit önlemler ile israf yarı yarıya önlenebilir. Birçok kişi, bilinç dışı bir davranış şekli olarak ihtiyaçtan fazla gıda alımına yönelir. İstifleme anlayışı pek çok gıdanın tüketilmeden bozulmasına sebep olur. Alışveriş öncesi bir liste hazırlanması ve çabuk bozulan meyve-sebze gibi gıdaların haftalık alınması önerilebilir. Yemek artıkları farklı şekilde değerlendirilebilir. Örneğin tavuk haşlama suyunun başka bir yemekte bulyon olarak kullanılması gibi. Alışveriş sırasında ürünlerin son tüketim tarihlerini kontrol etmek ve evde ürünleri "ilk giren, ilk çıkar" prensibine göre tüketmek önemlidir. Özellikle çabuk bozulabilecek gıdalar başta olmak üzere kısa sürede tüketilmeyecek ürünlerin dondurularak muhafaza edilmesini önerebiliriz” ifadelerini kullandı.
“RESTORANLARDA İSRAFI ÖNLEMEK VE TASARRUF SAĞLAMAK İÇİN ÇEŞİTLİ STRATEJİLER HAYATA GEÇİRİLEBİLİR”
Restoranlarda israfı önlemek için neler yapılması gerektiğini dile getiren Arslan, “Restoranlarda israfı önlemek ve tasarruf sağlamak için çeşitli stratejiler hayata geçirilebilir. Satın alma sürecini daha bilinçli yöneterek, aşırı stoklamayı engellemek ve ürünlerin tazeliğini koruyacak şekilde muhafaza koşullarını sağlamak ve "ilk giren, ilk çıkar" prensibini uygulamak önemlidir. Menüyü optimize ederek malzemeleri verimli kullanmak, personeli israf konusunda eğitmek ve porsiyon boyutlarını düzenli olarak gözden geçirmek de etkili yöntemlerdir. Ayrıca servise sunulmayan yiyecek artıkları yeniden kullanılarak değişik tatlar denenebilir. Restoranların işleyişinde mutfak ekipmanları kritik bir öneme sahiptir. Gıdaların uygun bir şekilde muhafaza edilebilmesi için kullanılan tüm makine ve ekipmanların düzenli olarak bakımının yapılması gereklidir” dedi.
“ATACAĞIMIZ BASİT ADIMLARLA GIDA İSRAFINI BÜYÜK ÖLÇÜDE AZALTABİLİRİZ”
Atılacak basit adımlarla büyük israfların önüne geçilebileceğini vurgulayan Arslan sözlerini şöyle tamamladı: “Sonuç olarak sürdürebilirlik ve verimliliğin devamlılığı açısından israf konusunu ele almak ve önlemek oldukça önem arz eder. Hem restoranlarda hem de bireysel olarak atacağımız basit adımlarla gıda israfını büyük ölçüde azaltabiliriz. Tekrar etmiş olalım gıda israfı sadece atılan yiyeceklerle ilgili değil kaynaklarla, sermaye ve gezegenimizin geleceğiyle ilgilidir. Alacağımız önlemler ile yalnızca işletmelerimizi ve aile bütçemizi korumakla kalmıyor, aynı zamanda daha sürdürülebilir bir dünyaya da katkıda bulunuyoruz.”