Kentin geleceğine yön vermek üzere hazırladığı çalışmaları paylaşmaya devam eden Parin, ilki çok ses getiren Van Gölü’ne nazır bir Van Lisesi projesinden sonra bu kez de Van Gölü üzerinde inşa edilecek olan bir ‘Kardeşlik Köprüsü’ önerisini sundu. İlk projesi çok konuşulan ve benimsenen “Bir Hayalimiz Var: Van Gölü’nün Silüetine Kardeşlik Köprüsü” başlığı ile hazırladığı çalışmasında dünyanın farklı ülkelerinden ve kentlerinden örnekler vererek kentte simgesel bir anlamı olan ve kentin cazibesine katkı sunacak o projenin detaylarını yine Şehrivan Gazetesi aracılığı ile paylaştı.

İlki Şubat 2025’te yine Prof. Dr. Suvat Parin imzası ile Şehrivan’da yayınlanan “Geleceğe Yön Veren Fikirler: Van İçin Proje Önerileri” başlıklı çalışmada telafuz edilen ‘Van Lisesi’ projesi hala gündemde sıcaklığını korurken aynı köşede ikinci bir yazı kaleme alan Parin, kentte çok konuşulacak yeni bir proje için daha ses yükseltti. Kentti dert edinen ve kente dair vizyon projesi olan isimlerin yazıları, projeleri ve kente yön verecek fikirleri ile davet edildiği köşede Parin ikinci kez öneri sunan isim olurken bu kez de Van’ı markalaşma sürecinde değer katacak bir simgesel köprü önerisi hazırladı. İlk çalışmasının yankıları süren ve ciddi platformlarda tartışılıp konuşulan Parin’in yeni dosyasında dünyadan ve Türkiye’den önemli örnekler sunularak kentin geleceğine ışık tutacak detaylı ifadeler kullanıldı. İşte Prof. Dr. Suvat Parin’in kaleminden “Van Gölü’nün Silüetine Kardeşlik Köprüsü” projesinin detayları:

PROF. DR. SUVAT PARİN’DEN ŞEHİR-SU İLİŞKİSİNE DİKKAT ÇEKEN DEĞERLENDİRMELER

“Su ve şehir, yeryüzünün hemen her yerinde eşsiz bir uyum oluşturur. Okyanuslara bakan şehirlere, denizlere komşu şehirlere, içinden nehirler geçen şehirlere, göllere mihmandarlık yapan şehirlere, hinterlandında şelale bulunan şehirlere baktığımızda bu benzersiz harmoniyi, bütünleşmeyi, dinginliği ve güzelliği çok net görürüz. Okyanus, deniz, göl, nehir, şelale bir şehir için sadece birer su türü değildir. Söz konusu su kaynakları şehirlerin yaşamında çok yönlü görünür hâle gelir: Enerji üretimi, ulaşım, ticaret, balıkçılık, su sporları, turizm, festivaller, kültürel etkinlikler, edebiyat ve sanat gibi birçok alanda şehrin kimliği çerçevesinde önemli bir aktöre dönüşür. Deniz kenarında yer alan İstanbul, İzmir, Antalya; okyanusa komşu Barselona, Tokyo, Newyork gibi şehirlere; içinden nehir geçen Paris, Berlin, Londra ve Eskişehir’e; Cenevre Gölü kenarındaki Cenevre (İsviçre), Ontario Gölü çevresindeki Toronto (Kanada), Michigan Gölü etrafındaki Şikago (ABD), Starnberg Gölü’ne komşu Münih’e (Almanya) bakmak su-şehir ilişkisini daha da somutlaştıracaktır.”

DÜNYADAN VE ÜLKEDEN ÖRNEKLERİ ÇOK…

“Bu şehirlerin suyla ilişkileri ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan kent sakinlerine zengin bir yaşam sunarken, söz konusu şehirleri önemli merkezler hâline de getirmiştir. İstanbul’da Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı, New York’ta Hudson Nehri kıyısındaki havai fişek gösterisi, Londra’da nehir kıyısında organize edilen Londra Maratonu, Paris’te organize edilen dünyanın en büyük bisiklet yarışı, Sdyney yelken yarışları, Şikago’da Michigan Gölü etrafında yapılan Lollapalooza Müzik Festivali, Toronta Film Festivali, Cenevre Gölü Yelken Yarışları bunlardan sadece birkaçıdır.”

“DENİZE, GÖLE, NEHİRE ÇOK BOYUTLU BAKAMIYORSAK HENÜZ ŞEHİRLİ DEĞİLİZ DEMEKTİR”

“Konuyu Van Gölü’ne getirmek ve başka bir hususa değinmek istiyorum. Van Gölü ile Van şehri birbirleriyle teması ve iletişimleri çok zayıf, yan yana duran iki ev, aynı koridora açılan iki apartman dairesi gibiler. Hatta yıllardır sırtını Van Gölü’ne dönmüş bir Van gerçeği var. Hakkını teslim etmek gerekiyor son yıllarda az da olsa Van Gölü’nü odağına alan birtakım çalışmalar yapıldı. Süreklilik göstermese de yapılan birkaç off-shore su sporları organizasyonuna şahitlik ettik. Fakat bu aktiviteler çeşitlenmedi, çeşitlendirilemedi ve sürdürülemedi. Yukarıda ifade ettiğim gibi bu konuyu başka bir zamana bırakarak Van Gölü ile şehir ilişkisini güçlendirecek bir proje fikrini paylaşmak istiyorum.”

İŞTE PARİN’İN O PROJESİNİN DETAYARI…

“Birçok kişinin emeğinden söz edilebilir, fakat özellikle bir önceki dönem Van Valimiz Mehmet Emin Bilmez ile Prof. Dr. Mucip Tapan’ın fikri temellerini attıkları ve yapım çalışmalarının önemli bir kısmında yer aldıkları, Van Valimiz Ozan Balcı döneminde de tamamlanan Sahil Yolu’nun Van’ın kentleşme tarihinde ve Van Gölü ile ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olan çok önemli bir proje olduğunun altını çizmek gerekiyor. Yıllardır arkasını Van Gölü’ne dönen şehirli nüfus, Sahil Yolu ile Van Gölü’nü daha çok görme, gölün renklerini, seslerini, havasını daha çok gözlemleme ve tadını daha fazla çıkarma imkânına kavuştu. Sahil Yolunda daha sonra giderileceğini umduğum birçok eksiklik bulunduğuna ilişkin bir dipnot da düşmek gerekiyor: Sağda ve solda olması gereken geniş araç park alanlarının yokluğu, güzelim yolun bir noktadan sonra refüjü olmayan bir yola dönüşmesi, İskele ile bağlantı kısmı ve devamının bu yolun bütünlüğüne uymayan yapısı ve havası…” 

DÜNYADAN KÖPRÜ ÖRNEKLERİNE BAKARSAK “VAN GÖLÜ’NE NEDEN OLMASIN?” DERİZ

Komşu ülkede büyük patlama: 14 ölü, 750 yaralı Komşu ülkede büyük patlama: 14 ölü, 750 yaralı

Bir şehre bir köprü neden yapılır? Bir şehrin su kaynağının üzerine bir köprü neden yapılır? Dünya örneklerine bakıldığında ulaşımı sağlamak, zaman kazandırmak ve ekonomiyi canlandırmak amaçlı yapılan köprülerle karşılaşmaktayız. Fakat bunun yanında estetik/görsel açıdan kente değer kattığı için de köprüler yapılmıştır. Köprüler mimari, estetik, doğa ile uyumlu, rasyonel, çok işlevli ve ortak akılca tasarlandığında şehre çok yönlü katkılar sağlar: Şehri cazip hâle getirir, kentin siluetine değer katar, turizm açısından çekim merkezi oluşturur, insanların belleğinde yer edinir ve kentin kimliğinin bir parçası olur. İstanbul’un Boğaziçi Köprüsü /15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile anılması gibi. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü gece ışıklarıyla, gündüz ise zarafetiyle şehir-su ilişkisinde bir abideye dönüşmüştür. Kentin silüetine değer katmıştır. İstanbul’u tanıtan en önemli simgelerden biri olmuş, İstanbul’un şehir imgesinde kalıcı bir yere sahip olmuştur.”

LÜSERN GÖLÜ’NDE VAR, PONTCHARTAIN GÖLÜ’NDE VAR, VAN GÖLÜ’NDE NEDEN OLMASIN?

“Van Gölü üzerine kurulmasını önerdiğim köprünün gerekliliğini daha somutlaştırmak için dünyada göl üzerine kurulmuş tarihi ve modern birkaç köprüden de söz etmek iyi olur. İlki İsviçre’nin Lüsern şehrinde bulunan Lüsern Gölü üzerine yapılmış Kapellbrücke (Şapel) Köprüsü. 1300’lü yılarda ahşaptan yapılmış tarihi bir köprü. Köprü, halk ve turistler için önemli bir simge hâline gelmiştir. Göl ve dağ ve manzarası ile masalsı ve ünik bir görüntü oluşturur. Çin’in Şanghay şehrinde 2005 yılında yapılan ve yaklaşık 32,5 km uzunluğunda olan Donghai Köprüsü’nü de modern dönemin bir yapısı olarak görüyoruz. Bir diğer örnek ABD’de Pontchartrain Gölü üzerine inşa edilen Lake Pontchartrain Causeway Köprüsü/Geçit Yolu. Köprü yaklaşık olarak 39 km uzunluğunda. Modern, doğa ile uyumlu ve dünyanın en uzun göl köprüsü olarak kayıtlara geçmektedir. Avrupa’dan örnek olarak Danimarka’nın Kopenhang ile İsveç’in Malmö şehirlerini birbirine bağlayan Oresund Köprüsü verilebilir. Uzunluğu 16 km olan ve 2000 yılında tamamlanan köprünün bileşenleri içinde yapay bir ada ve deniz altı tüneli yer almaktadır.”

VAN GÖLÜ’NÜN MUHTEŞEM SİLÜETİNE BİR DEĞER KATALIM: KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ İNŞA EDELİM

“Evet, şunu demeye getiriyorum: Sahil Yolu’nda ‘I Love Van’ tabelasının olduğu noktadan Edremit merkezde yer alan Marinanın bulunduğu yere uzanacak bir köprü inşa edelim. Adı, Van halkının ortak kararıyla belirlenmesi gereken bu köprüye isim olarak naçizane benim iki önerim var: Kardeşlik Köprüsü ya da Büyük Türkiye Köprüsü. Buradaki tartışmaları sürdürmek amaçlı olarak Kardeşlik Köprüsü ismini kullanacağım. Kardeşlik Köprüsü’nün konumu yukarıda ifade ettiğim gibi Sahil Yolu’nun ‘I Love Van’ tabelasının olduğu yer ile Edremit merkezde bulunan Marina arasıdır. Bu mesafe yaklaşık 6 km’dir. Bu iki nokta köprü yapmaya en uygun noktalardan birini oluşturmaktadır. Köprü, konumu itibariyle başta Edremit olmak üzere İpekyolu ve Tuşba’nın birçok noktasından görülebilecek bir noktaya karşılık gelmektedir.”

ADI DA VAN GÖLÜ’NÜN EŞSİZ MAVİLİĞİNE YAKIŞIR TÜRDEN

“Çerçevesi, mimarisi, bileşenleri ve işlevleri konusunda çok farklı yaklaşımlara açık olacak Kardeşlik Köprüsü’nün oluşturacağı katma değeri şu şekilde ifade etmek isterim: Köprü vesilesiyle kentin Van Gölü’ne değer verdiği, Van Gölü’nün eşsiz maviliğine Van’ın sahip çıktığı anlayışı yerleşecektir. Kardeşlik Köprüsü’nün inşası Van’ın kent imgesinde önemli bir yer tutacaktır. Akdamar Adası gibi, Van Kedisi gibi, Van Gölü gibi simgeler içinde Kardeşlik Köprüsü de önemli bir yer tutacaktır. Kentin marka değerini artıracaktır. Artık Van Gölü’ne nazır yer aramanın yanına Kardeşlik Köprüsü’ne nazır yer arama arayışları da eklenecektir.”

SADECE BİR KÖPRÜDEN İBARET OLMAYACAK…

“Kardeşlik Köprüsü Van’ın ulusal ve uluslararası platformlardaki tanınırlığını daha da artıracaktır. Bu da turizm demek, ekonomi demek ve daha güçlü bir Van demektir. Yaklaşık 6 km uzunluğunda olacak Kardeşlik Köprüsü’nün öncelikli olarak yaya ve bisiklet yolu opsiyonlarını barındırması gerekiyor. Bu anlamda köprü ulusal ve uluslararası bisiklet yarışmalarına mihmandarlık yapabilir. Köprü, aynı zamanda sanatsal ve kültürel organizasyonlara ev sahipliği yapacak şekilde tasarlanmalıdır. Köprü, Van’ın dijital dünyası da olacak şekilde planlanmalıdır. Üzerinde turistik amaçlı işleyen nostaljik bir tren neden olmasın. Burada sıraladıklarım bir taslağın ana çizgileri elbette. Köprünün bütün boyutları ancak alanın uzmanları, Van’ın kıymetli aktörleri ve değerli Van halkının ortak akıl ve beğenileriyle şekillenebilir.”

“HİÇBİR ŞEY İMKÂNSIZ DEĞİLDİR, SADECE BİRAZ ZAMAN ALIR”

“Bu köprü bir maliyet, bir çaba ve bir güç ile mümkün olabilir. Van Gölü’ne karşı bir vefa borcu olarak bunu yerine getirebilecek miyiz? Bu sorunun muhatabı aslında bütün kenttir. Hiçbir şey imkânsız değil, sadece biraz zaman alır. Daha önce bu köşede yazdığım Tarihi Van Lisesi projesi ile Kardeşlik Köprüsü projesi için mottomuz bu olmalı diye düşünüyorum. Van Valimize, AK Parti milletvekillerine, DEM Parti milletvekillerine, DEM Partili Belediye Başkanlarına, Van Ticaret ve Sanayi Odası’na, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’na, bütün parti temsilcilerine, hülasa bütün Van halkına çok iş düşüyor. Van Gölü’ne ve Van’a değer katacağını düşündüğüm bu ve benzeri projeler etrafında kenetlenebilirsek kentin makûs talihini bir nebze de olsun değiştirebiliriz.

Muhabir: FATMA NUR POLATCAN - NECMETTİN DURSUN