Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde, 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 12 sayfalık iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.

İDDİANAMEDE KAN DONDURAN DETAYLAR

Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve itirafçı olarak bilinen Nevzat Bahtiyar hakkında "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen iddianamede kan donduran detaylar yer aldı. HTS kayıtlarının yer aldığı iddianame de amca, anne, ağabey ve itirafçının birlikte hareket ettiği ve cinayet mahallinde bir arada oldukları tespit edildi. Ayrıca köyde bulunanların olaydan haberdar olduğuna dair bilgiler de iddianamede yer aldı.

Şüphelilerin HTS ve baz istasyonu kayıtlarından faydalanılarak tam olarak yerlerinin tespit edilebilmesi amacıyla bilirkişi olarak görevlendirme yapıldığı ifade edilen iddianamede, ilgili bilirkişinin Tavşantepe Mahallesi'ne bizzat giderek jandarma personeli ile olayın gerçekleştiği yerlerde fiili olarak ölçüm yaparak, servis sağlayan ana ve ara bazları belirlediği, yapılan ölçümler ve baz istasyonu tespiti sonucu rapor hazırlandığı ifade edildi.

O GÜN ADIM ADIM NEREDE OLDUKLARI TESPİT EDİLDİ

İddianamede, hazırlanan rapora ilişkin şunlar kaydedildi: "Şüpheliler hakkında HTS kayıtlarında, olay günü anne Yüksel Güran'ın saat 14.28'de telefonu kapandığında ikametinde olduğu, aynı gün saat 15.38'de telefonu açıldığında yine ikametinde olduğu, ağabey Enes Güran'ın olay günü saat 14.30'da telefonu kapandığında ikametinde olduğu, aynı gün 15.41'de telefonu açıldığında yine ikamette bulunduğu, amca Salim Güran'ın olay günü saat 14.52 sıralarında ikametinden çıktığı, saat 15.19'a kadar Arif Güran'ın ikameti ve yakınlarında bulunduğu, saat 15.20'de ahırın oraya geçiş yaptığı ve saat 16.10'a kadar Arif'in evinde ve müştemilatında olduğu, Nevzat Bahtiyar'ın ise olay günü saat 15.08'de Salim Güran ile telefonda görüştükten sonra ikametinden ayrıldığı, Arif'in ikameti ve civarında olduğu, saat 15.27 sıralarında Arif'in evine geldiği evde bulunduğu, aynı gün saat 15.35'e kadar Arif'in ikametinde olduğu ve daha sonra ayrıldığı, saat 16.00 sıralarında Narin'in cesedinin bulunduğu yerde olduğu tespit edilerek, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın olay günü öncesinde ve sonrasında birlikte hareket ettikleri değerlendirilmiştir."

CESEDİ NEVZAT BAHTİYAR DEREYE BIRAKTI

İddianamede, Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunması sonrasında bulunduğu yerin net bir biçimde tespit edilmesi için ailenin alınan beyanlarına istinaden genel itibarıyla saat 18.40 ve sonrasına ait kamera kayıtlarına öncelik verildiği belirtildi. Dosyanın geldiği aşamada ailenin tutum ve davranışları dikkate alınarak Narin'e ait en net son görüntünün Tavşantepe İlkokulu'na ait kamerada olduğunun tespit edildiği ifade edilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Narin Güran'ın 21 Ağustos günü saat 15.11'de kamera açısından çıkarak ikametine giden patikaya yöneldiğinin net tespiti karşısında diğer tüm kayıtlar ve deliller tekrar irdelenerek bu saat sonrasına yoğunlaştırdığında Tavşantepe Mahallesi'nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kamera açısına aynı gün saat 15.41'de şüpheli bir aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi'nin yakınında bulunan toprak yolda durduğu belirlendi. Kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi civarından ayrıldığı, söz konusu aracın kırmızı renkte olduğu tespit edildi. Kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar'ın kullanımında olan araç olduğu açıkça belirlendi."

KADINLAR ARASINDA YAŞANAN TARTIŞMA

Narin'e ait cansız bedene ulaşıldığı gün kolluk birimlerince ikametlerin bulunduğu bölgede güvenlik önlemi alınmaya devam edildiği belirtilen iddianamede, bu esnada Narin'in evinin olduğu bölgede kadınlar arasında tartışma yaşandığı kaydedildi. İddianamede söz konusu tartışmaya ilişkin şu bilgiler yer aldı: Melike Güran'ın topluluğa hitaben 'Biz bir şey yapmadık.' dediği, Maşallah Güran'ın, karşısında Salim Güran'ın eşi olan Melek Güran bulunduğu esnada 'Herkes her şeyi biliyor, beni konuşturmayın.' şeklinde bağırdığı, Birsen Güran'ın Narin'in annesi Yüksel Güran'a hitaben 'Biz mi yaptık sanki üzerimize geliyorsunuz' şeklinde bağırdığı, Remziye Çabaş ve Yasemin Gül'ün ise 'Doğruyu konuşsaydınız bu aşamaya gelmezdi.' şeklinde bağırdığı, Nesrin Güran'ın da Narin'in annesi Yüksel Güran'a doğru bağırdığı tespit edilerek, tutanak altına alındı.

Öğretmenler, Gazzeli meslektaşları için yürüdü Öğretmenler, Gazzeli meslektaşları için yürüdü

ŞÜPHELERİ ENES GÜRAN'A ÇEVİREN DETAY

İddianamede ağabey Enes Güran hakkında da dikkat çeken bir detay yer aldı. İddianamede nes Güran'ın tutuklu bulunduğu Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yapmış olduğu görüşme kayıtlarının da incelendiği belirtilerek şu bilgiler yer aldı: "Çok sayıda telefon görüşmesi ile kapalı görüşe ilişkin görüşme kayıtlarının Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan incelemesi ve tetkikinde 17 Eylül'de Enes'in küçük kardeşi ile arasında geçen telefon görüşmesi esnasında, 'abican kimseyle konuşma kendine dikkat et' şeklinde beyanda bulunduğu, ağabeyi Baran Güran ile yaptığı görüşmede de birkaç kez adli tıp raporunu kastederek, 'Rapor geldi mi?' şeklinde sorduğu, bir görüşmesinde de 'Narin benim diş fırçamı kullanmıştı, bir şey çıkar mı?' diye ağabeyine sorduğu hususları tespit edilmiştir."

ANNE YÜKSEL GÜRAN'I ELE VEREN SORU

İddianamede, tutuklu anne Yüksel Güran'la yaşanan bir diyaloğa da yer verildi. İddianamedeki bölüm şöyle: "Çalışmaların devam ettiği 2 Eylül'de Narin'in annesi olan Yüksel Güran ile kadın jandarma personeli arasında geçen diyalogda anneye kızının bulunabilmesi amacıyla verebileceği bilgiler var ise bildirmesinin faydalı olacağı telkini üzerine yapılan gözlemlerde henüz Narin bulunamamış olmasına rağmen kızının öldüğünden adeta emin olduğu, kızının durumuna üzülmekle birlikte oğlu Enes'i koruma çabası içinde olduğu, tedirgin davranışlar sergilediği ve 'Narin'in bulunmasını istiyorum, oğlum Enes için ne yapabilirim?' şeklinde söylemlerde bulunduğu tutanak altına alınmıştır."

Kaynak: HABERLER.COM