André Brugiroux'un seyahat tutkusu, 1955'te henüz 17 yaşındayken bir yaz tatilinde İskoçya’ya gitmesiyle başladı. Bu deneyim, ona dünyanın ne kadar büyük ve keşfedilmeye değer olduğunu gösterdi. Paris’te bir otelcilik okulunda eğitim aldıktan sonra, Avrupa’da çeşitli işlerde çalışarak seyahat etmeye başladı. Ancak, Brugiroux’un asıl büyük yolculuğu 1959'da başladı ve onu tam 18 yıl boyunca dünyanın dört bir yanına götürdü.

Narin Güran cinayetinde yeni detay: Bu görüntüler ilk kez ortaya çıktı... Narin Güran cinayetinde yeni detay: Bu görüntüler ilk kez ortaya çıktı...

1959'da cebinde sadece 1 dolar ile yola çıkan Brugiroux, bu yolculuğunda otostop çekerek, yerel insanlarla tanışarak ve çeşitli işlerde çalışarak dünyayı dolaştı. Amacı, mümkün olduğunca az para harcayarak ve yerel halkla iç içe yaşayarak dünyayı keşfetmekti. Bu yolculuğu sırasında, 400.000 kilometreden fazla yol katetti ve 135 ülke ziyaret etti.

Brugiroux’un yolculuğu sadece keyifli anılarla değil, aynı zamanda birçok zorluk ve tehlikeyle de doluydu. Defalarca açlık, hastalık ve tehlikeli durumlarla karşı karşıya kaldı. Ancak her seferinde azmi ve kararlılığı ile bu zorlukların üstesinden geldi. Yolculukları sırasında birçok kez tutuklandı, sınır dışı edildi ve savaş bölgelerinde mahsur kaldı. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, seyahat etmeye olan tutkusu hiç azalmadı.

André Brugiroux, yaşadığı deneyimleri ve karşılaştığı insanları anlatan birçok kitap yazdı. En ünlü eserlerinden biri olan "La Terre n'est qu'un seul pays" (Dünya Tek Bir Ülkedir), onun seyahatleri sırasında edindiği deneyimlerin ve felsefesinin bir yansımasıdır. Bu kitapta, dünya üzerindeki insanların aslında ne kadar benzer olduğunu ve kültürel farklılıkların ötesinde ortak bir insanlık bağı olduğunu vurgular.

Kaynak: CUMHURİYET