Bediüzzaman Hazretleri Van için “Vatanım” demiştir. Uzun yıllar bu şehirde kalmıştır.
İlk defa 1897 tarihinde Van’a teşrif eden Bediüzzaman Hazretleri o yıllarda 19-20 yaşlarında bulunmaktadır. Çeşitli kaynaklardan yararlanarak Bediüzzaman’ın Van hayatıyla alakalı olarak şunlar arz edilebilinir. Tarihi çok eskilere dayanan Van, birçok medeniyetlere beşiklik etti. Urartular, Osmanlılar bunlardan bazılarıdır. Şehir, yaklaşık yirmi bin kilometrekare bir alanı kaplar. Hakkâri, Bitlis, Siirt ve İran ile sınır komşusudur. Van'ın Osmanlılara tabi oluşu 1548 'e rastlar. 1915 yılında Rus ve Ermenilerin birleşik hareketleri sonucu vahşice katliamlarına sahne olur. Doğunun bu serhat şehrinin eski kuruluş yeri, Van kalesinin güneyidir. Eski kalıntılardan hala birçok eser mevcuttur.
Muhtelif zamanlar. Bediüzzaman Hazretlerinin Van'a geliş gidişleri muhtelif zamanlar da olur. "Bitlis'te birçok ulema bulunup, Van'da öyle maruf bir âlim bulunmadığından dolayı Van'a gelir." Bu, Üstâd'ın Van'a ilk gelişleridir. (Bediüzz. Tariçesi: 4Yeğeni Abrurrahmanın yazdığı)
Van'a "o zamanın valisi olan Hasan Paşa'nın ısrarlı daveti üzerine, bu davete icabet ederek gelmiştir. (Muffasal Tarihce-i hayat.A.kadir Badıllı –Timaş yay. 115). Bu "yıllarda Vali Hasan Paşanın konağında kalır ve memurini sair ile ihtilat eder." (Bediüzzaman Tariçsei:40) Vali Hasan Paşa Van'da kısa bir süre kalır. Ardından yerine işkodlalı Tahir Paşa namında başka bir vali gelir. "Tahir Paşa Bediüzzaman'a daha çok saygı duyar ve takdir içinde onunla ilgilenmeye başlar. İrfan seviyesi yüksek olan bu Paşa’da bu Bediüzzaman'ı konağına alır."(Muffassal Tarihce-i hayat.A.kadir Badıllı:115)
Sürekli İlimle Meşgul Olurdu
Sürekli ilimle meşgul olan Bediüzzaman Hz.leri burada "ilm-i kelamın eski tarzı bu asrın şükük(şikak) ve şüphehâtının reddine kâfi olmadığından ve fünun-u cedide nin tahsilini elzem gör-düğünden, tarih, coğrafya, riyaziyat, tabiat, felsefe fenlerini az bir zaman zarfında elde etti. Şu fünun-u, bir hocadan tahsil ettiği zan olunmasın. Kendi mütealası sayesinde hakkıyla anlar."(Bediüzzaman Tarihçesi:40)
Kardeşi Abdülmecit anlatıyor…
Kardeşi Abdülmecit Nursi'nin anlattığına göre;"Van valisi Tahir Paşanın konağında her gece aladevam (sürekli) yapılan ilmi münakaşalarda bilhassa fünun-u cedide (yeni çıkan fenler) meselelerinde hâsıl olan mecburiyete binaen Bediüzzaman mektep fenlerine de çalışarak iki hafta zarfında lise muallimliği yapacak seviyede malumat sahibi olmuş ve fenni münakaşalarda imtiyaz kazanmıştır."
Ey Paşa..
Van'a ilk geldiğinde yirmi yaşlarında olan Bediüzzaman, bu yaşlarda deha derecesinde idi. Yaz aylarında "zamanlarını Başed ve Beytüşşebap namındaki yaylalarda geçiriyordu. Bir gün Tahir Paşaya mezkûr dağların başında temmuzda bile buz bulunduğunu söyler. Tahir Paşa itiraz eder. Temmuz da katiyen oralarda buz bulunmaz iddiasında bulunur. Yaylada iken bunu hatırlar ve Tahir paşaya yazdığı ilk Türkçe mektup ta der ki; "Ey Paşa.. Başed başında buz tuttu. Görmediğin şeyi inkâr etme. Her şey senin malumatına münhasır değildir. Vesselam.." (B.Tarihçe:43)
Bir Şahid..
Başed dağı başında Bediüzzaman Hz'nin kaldığı yıllarda onu Başed başında ziyaret eden, Van'ın Gürpınar İlçesinin Başedin yaylasının yakınında bulunan PUT köyünde oturan Nezir Dönmez isimli bir şahısla görüştüm. O yıllarda yirmi yaşlarında olduğunu ve Bediüzzaman'ı Başed başında zaman zaman ziyaret ederek, ona süt, yoğurt götürdüğünü anlatmıştı. Götürdüğü gıdaların karşılığını aldığını söyleyen Nezir Dönmez, burada, o yıllarda onbeş yirmi talebesiyle birlikte Başed de kurdukları çadırlarda kalarak ders verdiğini bana anlatmıştı.
(Geçmiş yıllarda,Bediüzzaman araştırmaları için bir gurup dostla Başet dağının zirvesine çıkmıştık.)