VAN

Vanlı çiftçiler artık köyünde durmuyor!

Küçükbaş hayvan varlığı bakımından Türkiye’de ilk sırada yer alan Van’da, aynı şekilde tarımsal anlamda kullanmak için de çok geniş alanlar bulunuyor. Tarım ve hayvancılık kenti olan Van bu kimliğinden uzaklaşmaya devam ederken üretimdeki potansiyele rağmen çiftçiler üretimi düşürmeye ve kente göç etmeye devam ediyor. Artan maliyetler, yetersiz kalan destekler, çitçiyi zorlayan ödemeler Van’ın tarım ve hayvancılığı bırakıp kente akın eden bir şehir olmasının önüne geçemiyor.

Abone Ol

Son yıllarda etkisini derinden hissettiren kuraklık ve artan maliyetler çiftçiyi olumsuz etkilemeye devam ediyor. Tarım ve hayvancıkta istediği verimi alamayan çiftçi çareyi köyden kente göçte buluyor. Bir zamanlar tarım ve hayvancılığın başkenti olan Van da artan maliyetler ve kuraklıktan nasibini alan illerin başında geliyor. Küçükbaş hayvan varlığı bakımından Türkiye’de ilk sırada yer alan Van’da hayvan sayısı geçmiş yıllara göre düşerken üreticiler de bu anlamda son yılların en zor günlerini yaşıyor.

KÖYDEN KENTE GÖÇ SÜRÜYOR

Tarım ve hayvancılıkta kazanç elde edemeyen Vanlı çiftçi köyden kente göç ederken, bu göç son yıllarda büyük oranda arttı. Van’ın köylerinde üreticilik yaparak hayatını idame ettiren kişi sayısı azalmaya devam ederken Tuşba Ziraat Odası Başkanı Hasan Özgökçe, Vanlı çiftçilerin temel sorunlarını ve beklentilerini Şehrivan aracılığıyla paylaştı. Desteklerin arttırılması gerektiğini dile getiren Özgökçe, “Vanlı üreticiyi köyde tutamıyoruz” yorumunda bulundu.  

ÖZGÖKÇE: HAYVAN BAKAN KÖYLÜ SAYISI AZALDI, VANLI ÇİFTÇİ KÖYDE DURMUYOR

Şehrivan aracılığı ile konuşan Başkan Özgökçe Van’ın tarım ve hayvancılık açısından önemini dile getirerek buna rağmen bu sektörün ciddi bir risk altında olduğunu şu sözlerle ifade etti; “Türkiye’deki meraların yüzde 10’u Van’dadır. Hayvancılık yapabilmeniz için meralara ihtiyaç vardır. Çünkü yemle, besicilik yaparak hayvancılık yapamazsınız. Ancak mera hayvancılığıyla bunu sürdürebilirsiniz. Van’ın tabiatı, doğası, havası, yapısı, küçükbaş hayvancılık için daha uygundur. Onun için Van’ın ülke geneline göre yaklaşık 3 buçuk milyona yakın küçükbaş hayvanı var. Van için küçükbaş hayvancılığın başkenti diyoruz. Zaman içerisinde Van’da hayvan sayısı azaldı. İnsanlar eskisi gibi hayvan bakmıyor. Van’da çiftçiler çok zor günlerden geçiyor”. 

“ÜRETİCİYİ KÖYDE TUTMAK GEREKİYOR”

Van’da tarım ve hayvancılık yapamayan çiftçilerin köyden kente göç ettiğini belirten Özgökçe, “Van’da hayvancılık eskisi gibi iyi değil. Vanlı çiftçilerin hayvancılık yapabilmesi için para kazanması lazım. Küçükbaş hayvanın eti iyi para etmiyor, süttü para etmiyor, derisini değerlendiremiyoruz ve atıyoruz. Çoban bulamıyoruz. İnsanların kendi hayatını idame etmesi için para kazanması lazım. Van’da para kazanmayan çiftçi işini bırakıyor. Vanlı üreticiyi köyde tutamıyoruz. Van’da köyden kente göç çok fazla. Bunun sebeplerinden biri de köyde insanların ihtiyaçlarını karşılayamamasıdır. İnsanlarımız para kazanamadığı için mecburen köyden şehre göç ediyor. Bu defa da şehirlerimiz kocaman bir köy oluyor. Vanlı üreticilerimizi köyde tutmamız gerekiyor. Çiftçilerin desteklenmesi lazım” diye aktardı.

EN BÜYÜK SEBEP ARTAN MALİYETLER!

Artan maliyetlerin çiftçiyi olumsuz etkilediğini dile getiren Özgökçe şunları aktardı: “2023 yılında tarımsal üretime verilen destekler enflasyonun altında kalmıştır. Üretim maliyetleri her geçen gün artmaktadır. Son bir yıl içinde mazot yüzde 69,6, ilaca yüzde 64,3, süt yemi yüzde 41,1, besi yemi yüzde 39,8, gübre ise yaklaşık olarak yüzde 18 oranlarında artmıştır. Besicilerin üretim maliyetleri artığından et fiyatları da durmadan yükselmektedir. Üretici fiyatı ile market, kasap fiyatları arasındaki makas her geçen gün açılmaktadır. Bu da yüksek fiyatlarla tüketicilere yansımaktadır.”

YEM FİYATLARI BÜYÜK DERT!

“2023 yılında buğday ve arpa taban fiyatları da enflasyonun altında kalmıştır. Hayvanlar 6 ay içerde, 6 ay dışarda kalır. Şu an içerde besleniyorlar. Yem fiyatlarına her gün zam geliyor. Yem fiyatları arttıkça çiftçi, hayvanına nasıl içerde baksın? Son verilen mazot ve diğer desteklerin yeniden güncellemesi gerekiyor. 2-3 ay önce verilen taban fiyatları önemini yitirdi. Çiftçiye desteklerin de en az enflasyon kadar arttırılması gerekiyor.”

ÖZGÖKÇE: ÇİFTÇİYİ KÖYDE TUTMAMIZ GEREKİYOR

Mevcut sorunların daha da büyümemesi ve üretimin devam etmesi için çiftçiye desteklerin arttırılması gerektiğini dile getiren Özgökçe, “Bu topraklar üretime kazandırıldı. Burada yapılması gereken şey şudur; bizim üretime devam edebilmemiz için çiftçimizi köyde tutmamız gerekiyor. Kadın üreticilerimiz için biraz pozitif ayrıcalık tanınması gerekiyor ki kadın çiftçi köyde kalabilsin. Giderler arttığı için desteklerin arttırılması gerekiyor. Köyde boş kalan arazilerin tekrar kayıt altına alınması gerekiyor. Köyden kente göçün önüne geçmek için çiftçileri köyde tutmamız gerekiyor.

DESTEKLER YETERSİZ…

“Bu da desteklerle olur. 2024’te yapılacak olan tarım ve hayvancılık desteklerinin, üretim maliyetleri ile diğer giderler göz önünde bulundurarak ona göre yapılması gerekiyor. Önümüzdeki üretim sezonu için buğday, arpa tavan fiyatları piyasa koşulları dikkate alınarak yapılmalıdır. Sürdürülebilir bir tarım politikası için üreticilerin hak ettikleri desteklerin verilmesi gerekir. 2024 yılının çiftçilerimiz için bereketli, bol kazançlı bir yıl olmasını temenni ediyorum” diye konuştu. 

BAĞ-KUR PRİMLERİ DÜŞMELİ, ÇKS BAŞVURULARI UZATILMALI

Çiftçinin sigorta ve primleri ile ilgili sorunlara ra değinen Başkan Özgökçe, “2024 yılı için açıklanan SGK çiftçi BAĞ-KUR primi açıklanan brüt asgari ücretle beraber tarım BAĞ-KUR primleri yüzde 49 oranında arttı. Bu da çiftçilerimizi çok zor duruma düşürdü ve çiftçilerimiz bunu ödeyemez duruma geldi. 4 bin 628 liradan 6 bin 900 lira 86 kuruşa, prim borcu olmayan çiftçilerimize verilen hazine teşviki ile tarım BAĞ-KUR primi 3 bin 957 lira 28 kuruştan, 5 bin 900 lira 74 kuruş olmuştur. Bu rakam çiftçi gelirlerine göre çok yüksek olduğundan çiftçilerimiz prim ödemekte güçlük çekeceklerdir.”

KADINLARA PRİM DESTEĞİ ÖNEMLİ

Özgökçe, çiftçi BAĞ-KUR primlerine dikkat çekerek şunları söyledi: “Köylerde görünmeyen üretici kahramanlar kadınlardır. Kırsalda görülmeyen emek aktörleri kadın üreticilerimizin üretimden kopmamaları için tarım BAĞ-KUR primlerin tamamı devlet tarafından karşılanmalıdır. Çiftçi BAĞ-KUR primlerinin makul seviyelere çekilmesi veya primin en az yüzde 50’sinin devlet tarafından karşılanması gerektiğini düşünüyoruz. Çiftçi bu primi yatıramayınca köyü terk edip şehirde sigortalı bir iş aramaya başlamaktadır. Sosyal güvence için çiftçiler üretimden uzaklaşmaktadırlar. Sosyal güvencesi olmayan insanların çoğu şehirlere göç ediyor.”

“ÇKS BAŞVURULARININ TARİHİ UZATILMALIDIR”

Başkan Özgökçe, ÇKS başvurularına da dikkat çekerek, “2024 ÇKS başvuru süreleri 15 Şubat 2024 tarihine kadar uzatılmalıdır. İl dışında olanlar, başvuru tarihini unutup başvuru yapamayanlar, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 18 Kasım 2023 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, intikali yapılmamış olan tarım arazilerinin mirasçıları tarafından tarımsal destekleme kapsamına alınarak üreticilerin ve üretimlerinin kayıt altına alınması için çıkarılan yönetmelikle birlikte yeterli bilgilendirme ve duyurular yapılmadığından birçok çiftçilerimizin haberi olmamıştır. Süre uzatılması ile birlikte geri kalan arazilerde kayıt altına alınmış olacaktır” dedi.