Halk sağlığı uzmanları, kış ayları yaklaştıkça üç salgının bir arada görülmeye başladığını belirtiyor: Kovid-19, grip ve RSV. Açılımı Respiratuar Sinsisyal Virüs olan RSV, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olarak bebeklerde, bağışıklığı zayıf kişilerde ve yaşlılarda hayati tehlike teşkil ediyor.
Yoğunluğun yanı sıra hastane yatışlarının da arttığını belirten Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, yoğun bakım ünitelerinin akciğer enfeksiyonları nedeniyle dolmaya başladığını söyledi. Toplumda soğuk algınlığı salgını yaşandığını ifade eden Sönmezoğlu, “Önceki yıllarda RSV her zaman salgın yapar ama kasım, aralık gibi biterdi. O biterken de influenza başlardı. Şimdi RSV, influenza ve Kovid virüsü birbirine karıştı. Bu salgının tripledemik yani 3’lü virüs salgını olarak tanımlanıyor” dedi.
ŞİKAYETLER GEÇMEK BİLMİYOR
Son dönemde insanların burun akıntısı, öksürük ve vücut kırgınlığı şikayetleri tam geçmek üzereyken yeniden başlamasından yakındığını ifade eden Sönmezoğlu, “Yani bitmeyen bir enfeksiyon ve buna bağlı şikayetlerden bahsediliyor. Aslında bu durumun nedeni virüslerin arka arkaya etki etmesi. Azalmış bağışıklıkla birlikte salgın boyutundaki bu tablo görülüyor” değerlendirmesi yaptı.
TEDBİRLER BAĞIŞIKLIĞI DÜŞÜRDÜ
Kovid-19 salgınının etkileri yeni yeni kaybolmaya başlarken, 2023’ün kasım ayından itibaren Avrupa’nın pek çok ülkesiyle birlikte ülkemizde de ağır bir solunum yolu enfeksiyonunun görüldüğünü hatırlatan Sönmezoğlu, “Kovid-19 salgını sırasında insanlar evlerinde kapalı kaldı. Dışarı çıktığında ise maske kullandı. Her kış görmeye alışık olduğumuz influenza görülmediği için insanların bu virüslere karşı bağışıklığı belirgin oranda düştü. Bu yıl da influenza salgını yeniden ortaya çıktı. İnsanlar artık bir araya gelmeye başladı, korunma önemleri azaldı. Bağışıklık sistemimizin unuttuğu virüsler, hızlı ve kolayca yayıldı” ifadelerini kullandı.
VAKALARIN YÜZDE 20’Sİ KOVİD!
Çoklu virüs salgınının toplumun her yaş grubundan vatandaşı etkilediğini söyleyen Sönmezoğlu, “Özellikle 5 yaş altı çocuklar, 65 yaş üstü kişiler daha ağır geçiriyor. 70 yaş üstü, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananlar riskli grup olarak tanımlanıyor. Bu kişiler mutlaka hastane gitmeli” ifadelerine yer verdi. Sönmezoğlu şöyle konuştu: “Kovid-19 soğuk algınlığı gibi bu virüsler arasındaki yerini koruyor. Vakaların yüzde 20’sini Omicron varyantının bir alt grubu olan yeni bir varyant oluşturuyor. Aşı olmuş, Kovid-19 geçirmiş kişilerin de bağışıklığı zayıf olduğu için hastalık herkeste görülüyor. Öte yandan hiç Kovid-19’ geçirmemiş insanlar şu an virüse yakalanıyor.”
BELİRTİLER BENZİYOR, TEDAVİLERİ FARKLI
İlk muayene sırasında yaşanan RSV, influenza ya da Kovid-19 olup olmadığının kesin olarak ayırt edilemediğini söyleyen Sönmezoğlu, “Vakaların hepsinde ateş, kırıklık, vücut ağrıları, sırt ağrıları, boğaz ağrısı ve öksürük görülüyor. Öksürük çok uzun bir süre kuru ama daha sonra balgamlı hale dönebiliyor ve alıştığımız enfeksiyonlardan farklı olarak daha uzun süren bir kuru öksürük oluyor. Hastalar göğüs ağrısı, kaburga ağrıları, sırt ağrılarından yakınmaya başlıyor” değerlendirmesi yaptı. Belirtiler benzese de farklı tedavi protokolleri uygulandığını hatırlatan Sönmezoğlu, kapalı alanlarda maske ve hijyen önlemlerinin önemine vurgu yaptı.
İSTANBUL ALARM VERİYOR
İstanbul başta olmak üzere çevre illerde çok ciddi vaka birikimi olduğunu anlatan Sönmezoğlu, “Hastane acillerinde enfeksiyon, göğüs hastalıkları, kulak burun boğaz, polikliniklerinde çok yoğun bir hasta birikimi var. Acil serviste kuyruklar oluşmaya başladı. Hastane yatışları çok arttı. Hatta yoğun bakımlarda bu grip ve benzeri hastalıkların akciğer enfeksiyonları komplikasyonlarıyla dolmaya başladı, çok ciddi bir vaka birikimi var” diye anlattı.
"GRİP AŞISI VAKALAR ARTMADAN YAPTIRILMALI"
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, "üçlü salgın" olarak adlandırılan Kovid-19, grip ve RSV'de (Respiratuar Sinsityal Virüs) bu kış ciddi vaka artışı beklendiğini söyledi.
Özellikle 65 yaş üstündekiler, hamileler ile diyabet, kalp hastalığı, kanser, bağışıklık yetmezliği gibi hastalıkları nedeniyle risk grubunda yer alan kişilerin gribi de Kovid-19 gibi ağır geçirebileceğine dikkati çeken Balık, "Bu grupta yer alan kişiler, mutlaka grip aşısını, grip vakaları çok aşırı artmadan yaptırmalı." ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Balık, özellikle risk grubunda ve ileri yaşta olup son Kovid-19 aşısının üzerinden 4 aydan fazla zaman geçenlere de hatırlatma dozlarını yaptırmaları önerisinde bulunarak, "Kovid-19, grip gibi solunum yoluyla bulaşan enfeksiyonların, sinüzitin yanı sıra zatürreye dönüşme riski bulunuyor. Söz konusu hastalıklarda belirtiler de birbirine çok benziyor. Bu ayrımın yapılması, ek tedavilerin buna göre kullanılması açısından mutlaka hekime başvurulmalı." dedi.
"GEREKSİZ YERE ANTİBİYOTİK KULLANILMAMALI"
Soğuk algınlığı geçiren bazı kişilerin hızla antibiyotiğe yöneldiğine de dikkati çeken Balık, gereksiz antibiyotik kullanımının bu ilaçlara karşı ciddi bir direnç tablosu oluşturduğunu anlattı.
Hastaların antibiyotik reçete edilmesi konusunda ısrarcı olmaması gerektiğinin altını çizen Balık, "Ayakta geçirilen enfeksiyonlarda mümkün olduğunca antibiyotik kullanılmamalı. Solunum yoluyla bulaşan enfeksiyonların yüzde 90'ından fazlası virüslere bağlıdır. Antibiyotikler virüslerde kesinlikle etkili değildir. Bu nedenle gereksiz yere antibiyotik kullanılmamalı. Kişiler düzenli uyur, beslenmesine dikkat eder ve sigara içmezse vücudu zaten hızlı bir şekilde hastalığı yener." diye konuştu.
Prof. Dr. Balık, solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak açısından da sağlıklı beslenmenin, haftanın 3-4 günü yürüyüş yapmanın ve sigaradan uzak durmanın önem taşıdığını söyledi.