Vanlı iş insanı Bekir Kaya’nın sahibi olduğu Homage Hospitality çatısı altında hayata geçirdiği bir kültür, sanat ve gastronomi kampusu olarak inşa edilen Tariria Van’da büyük ilgi görmeye devam ediyor. Urartular’dan kalma kadim bir bölge olan Kadembas bölgesinde inşa edilen ve kentin zengin tarihinden ilham alarak tasarlanan yapı hem mimarisi hem de sunduğu hizmetlerle adından söz ettirirken şu ana kadar gerçekleştirilen etkinlik ve organizasyonlarla da önümüzdeki yıllarda kentin en önemli merkezlerden biri olacağını işaretini verdi.
VAN, MENUA RESTORANI SEVDİ
Kente ait yerel ürünleri ve kendi yetiştirdiği ürünlerden oluşan menülerin yer aldığı bir Slow Food restoranı ile devasa bir kültür sanat merkezi ile Mayıs ayı itibariyle faaliyet vermeye başlayan Tariria’da şu ana kadar kentten, ülke genelinden ve farklı ülkelerden bir çok kişi misafir edildi. Van ve bölgeye özgü tatların modern reçetelerle harmanlanarak sunulduğu Menua Restoran’da ziyaretçilerden tam not alan Tariria, ciddi oranda rezervasyon da almaya başladı. İş insanı Kaya’nın Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelecek olan misafirlere Van ve bölge mutfağını da tanıtmayı amaçladığı bu restoran kısa sürede bu amaca hizmet edecek olan bir çok önemli ismi ağırladı.
TARİRİA VAN’IN SANATTAKİ MERKEZİ OLACAĞINI GÖSTERDİ
Öte yandan açılışından bu yana kısa bir zaman geçen Tariria’nın kültür ve sanat merkezinde ise start Asaf Erdemli’nin “Zirvede Bir Efsane” adlı sergisi ile start aldı. Erdemli’nin geri dönüşüm ile sanata dönüştürdüğü eserler sergilenmeye devam ederken geçen bir aylık zaman dilimi içinde Tariria, Tuncay Yılmaz ve Ricardo Moyano’nun keman ve gitar resitaline, Bestem Yuvarlak Çatık ve Cem Çatık’ın Caz Gecesi’ne, Ebuburak Toparlı’nın da “Büyüklere Masallar” etkinliklerine ev sahipliği yaptı. Her etkinlik Vanlılar’ın büyük ilgisini görürken etkinliklere gelen isimler hem mekana hem de konser etkinliklerine ciddi ilgi gösterdi.
GÖREN HERKESİ BÜYÜLÜYOR!
Kapılarını Mayıs ayında açan Tariria’nın sahibi Homage Hospitality Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Kaya ve Mimari Ortağı olan ödüllü Mimar Kay Ngee Tan’ın kente kazandırdığı mekan gören herkesi ise büyülüyor. Kadembas gibi önemli bir bölgede Süphan manzarası, Van Gölü’nün kıyısındaki ağaçler içindeki konumu ile büyülerken aynı zamanda onlarca ayrı ayırt edici özelliği ile de dikkat çekiyor. Van’ı ve bölgeyi benzersiz bir turistik destinasyon haline getirme yolunda önemli bir mihenk taşı olarak inşa edilen Tariria, hem çevresel sürdürülebilirlik anlayışıyla kurgulanan sıfır karbon ve enerji verimliliğini hedefleyen alt yapı hem de bölgeye has ürünlerle oluşturulan modern ile yerel mimarının karışımı olan tasarım dikkatleri çekiyor. Tasarımda ödüllü mimar Kay Ngee Tan imzasını taşıyan yapı tamamen camla kaplı ve kolonsuz çelik yapısıyla ziyaretçileri aynı zamanda eşsiz bir manzara ile de buluşturuyor. Ziyaretçilerine görsel bir şölen sunan Tariria binasının en önemli özelliği ise Şamran Kanalına bağlı bir su yolunun mimari yapının altındaki bölgede bulunması nedeniyle yapının bodrum katı iptal edilip tarihi su kanalı korunması. Tan’ın ‘pavilion in the garden’ ekolüne uygun şekilde tasarladığı binada 150 kişi kapasiteli giriş salonunda lounge, restoran, cafe bistro ve fuaye olarak hizmet verilyor. Ana salon ise, 750 ila 800 kişiyi ağırlayacak şekilde tasarlanırken zemin kat ve asma katları dahil olmak üzere bu salon, çok amaçlı etkinliklere ev sahipliği yapacak donanıma sahip olarak faaliyete başladı.
Tariria Sanat Programları Direktörü Tolga Yüksel’in yaptığı Tariria’da daha yeni başlayan etkinlikler dikkat çekerken bu etkinlik 29 Haziran’da gerçekleştirilecek Elif Çohaz Trio konseri ile de etkinliklerin devam etmesi bekleniyor. Öte yandan 29 Haziran-7 Temmuz tarihleri arasında Van’da gerçekleştirilecek olan Van Kültür Yolu Festivali’nde de festivale katkı sunacak etkinliklere ev sahipliği yapacak olan Tariria’nın kültür sanat ajandasında sadece bölgenin değil, ülke genelinde de yepyeni bir referans merkezi olacak programlar bulunuyor. Yerel, ulusal ve uluslararası sanatçılara ve sergilere ev sahipliği yapmayı hedefleyen merkez için şimiden 12 aylık bir takvim hazırlanıp izleyicilerine 12 aylık bir sanat ve kültür takvimi hazırlanıp hayata geçirilmeye başlandı. Bununla birlikte bölgenin kültürel ve sanatsal çeşitliliğini görünür kılmak için çok dikkat çekici etkinlikler hazırlanıyor.
MENUA’NIN ADINA YAKIŞIR RESTORANDA SIRADIŞI BİR DENEYİM YAŞATILIYOR
Multidisipliner çağdaş kültür sanat anlayışına sahip, Slow Food hareketinin bir parçası olarak mutfağında yerel değerlerin öne çıkarılması her kesimden tam not alırken restoranı ziyaret eden isimler hem Van mutfağını yakından tanıyor hem de bu mutfakta eşsiz lezzetleri deneyimliyor. Restoran, bölgesel coğrafi işaretli ürünler ve kendi bahçesinden yetiştirilen taze ürünlerle hazırladığı menülerle dikkat çekerken 10 yıldır adım adım kurulan meyve bahçesi ve bostanı, tamamen ilaçsız ve doğal bir tarım alanı olarak öne çıkıyor. Yakın zamanda Slow Food’a bağlı bir convivium (yerel topluluk) oluşturmayı da hedefliyor. Tariria Operasyon Direktörü Özgür Boz, Executive Chef Okan Okur ve ekibinin değer kattığı ve yönettiği Menua Restaurant’ın ana salonu 60 kişiye, açık mutfağın bulunduğu “Chef’s Table” 20 kişiye kadar konuk ağırlayabiliyor.
AMAÇ VAN LEZZETLERİNİ ARK OF TASTE LİSTESİNE KAYDETTİRMEK
Kaybolmaya yüz tutmuş Erciş karası üzümü, Sıhke kavunu, yöreye özgü ceviz çeşitleri gibi bağ, bahçe, meyve ve sebze değerlerinin korunması; Norduz koyunu gibi türlerin yaşatılması, dağlardan ot toplama kültürünü, Van otlu peyniri, yemyeşil çayırların bahar çiçeklerinin tadını toplayan Van balı ve Van Gölü’ne özgü inci kefali gibi coğrafi işaretli ürünlerin, yerel değerlerin öne çıkarılması ve korunması konusu bizim için ciddi bir çalışma ortaya konulan Menua Restoran’da tüm bu yöresel ürünler usta şeflerin eliyle modernize ediliyor. Van’ın yerel ve geleneksel ürünlerini, Slow Food tarafından oluşturulan Ark of Taste listesine kaydettirmeyi hedefleyen mutfak aynı zamanda dünya genelinde de görünür olma yolunda emin adımlar atıyor. Tariria bu süreçte de ürün tedarikinin büyük bir kısmını ise kentin 40 kilometre çapındaki üreticilerden temin ederek kent ekonomisine katkı sunma konusunda da ciddi bir hassasiyet gösteriyor.