ŞEHRİVAN HABER: FATMA NUR POLATCAN-SONER İZGİ
Geçmişte sadece süt, kaymak, bal, otlu peynir, kavut ve murtuğa ile tamamı Van’a özgü ürünlerden oluşan ve ünü dünyaya ulaşan Van Kahvaltısı son yıllarda çeşidin artmasıyla özgünlüğünü de kaybetti. 2014 yılında Guinness Rekorlar Kitabı’na ‘Dünyanın En Kalabalık Kahvaltı Sofrası’ ile giren Van Kahvaltısında bulunan onlarca çeşit israfa da neden olurken, geçtiğimiz anlamda ülke genelinde israfa neden olduğu gerekçesiyle TBMM Dilekçe Komisyonu’ndan serpme kahvaltının yasaklanması talep edildi.
Kahvaltının başkenti olan Van’da çok sayıda mekânda serpme kahvaltı ikram edildiği bilinirken geçtiğimiz yıllarda da gündem olan israf olan gıdalar bir kez daha gündem oldu. Geçtiğimiz yıl sadece serme kahvaltının yıllık toplam 100 milyarlık bir israf yarattığını açıklayan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA)’nın raporları da yeniden gündem olurken, Şehrivan’a konuşan isimler de hem israf hem de serpme kahvaltı ile Van Kahvaltısı’nın da özünden uzaklaşıldığı yorumunu yaptı.
SERPME KAHVALTI İSRAFI HER GEÇEN GÜN DAHA DA BÜYÜYOR!
Her geçen gün daha da yaygınlaşan serpme kahvaltı kültürünün tahribatı büyürken bu alanda duyarlılık yaratmaya çalışan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA), ülkemizde son dönemde yaygınlaşan serpme kahvaltı kültürü nedeniyle ortaya çıkan maliyetleri gündeme getirmeye devam ediyor. TİSVA, otellerde uygulanan ‘her şey dahil’ ve ‘ultra her şey dahil’ gibi sistemlerin de israfı arttırdığını vurguladığını işaret ederken Türkiye7nin yıllık 214 milyar liralık gıda israfının 100 milyar gibi bir bölümünü sadece serpme kahvaltı nedeniyle oluştuğunu açıkladı. Dünya genelinde gıda fiyatları düşüşte, Türkiye’de ise rekor seviyede seyrederken bu israf hız kesmeden sürerken TİSVA’nın geçtiğimiz yıllarda sürekli dikkat çektiği, TBMM’nin ise geçtiğimiz günlerde gündemine aldığı konuyla ilgili Van’daki köklü ve kadim isimler de benzer bir çağrı yaptı. Şehrivan’a konuşan Bak Hele Bak Kahvaltı Salonu ile Süphan Kahvaltı Salonu temsilcileri kahvaltının israf olmaması konusunda hem fikir açıklamalar yaptı.
VAN KAHVALTISININ MUCİDİ OLAN SALON DA AYNI DERTTEN MUSTARİP
Kahvaltı konusunda Van’da öncü olan bir isim olan ve Van Kahvaltısı’nın ‘mucidi’ olarak anılan Yusuf Konak’ın sahibi olduğu Bak Hele Bak Kahvaltı Salonunun İşletmecisi Fariz Gül de gündeme gelen israf konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. Gül, Van Kahvaltısının serpme kahvaltı olmadığını dile getirerek fazla ürünün israf olduğunu belirtti. İsrafın önüne geçilmesi gerektiğini aktaran Gül, “Van kahvaltısı bir serpme kahvaltı değildir. Serpme kahvaltının içeriği tamamen farklıdır. Serpme kahvaltı israftır. Bizim kendi yöresel kahvaltımız bu derece israf olacak bir kahvaltı değil. Ve biz kişi sayısına göre kahvaltı çeşidi koyarız. Gelen kişilere aynı şeyi vermeyiz. Tabak ve kişi sayısına göre ayarlarız. İsrafın önüne geçme anlamında kesinlikle bazı şeylerin yapılması gerekiyor. İnsanların ihtiyacı varken çöpe atmanın mantığı yok. Bizim birinci önceliğimiz israfın önüne geçmek. Biz bu toplumun bireyleri olarak bütün kalemlerde israfın önüne geçmek için elimizden geleni yapmalıyız. Bunu bireysel olarak yapmalıyız” dedi.
GÜL: VAN KAHVALTISI DA ÖZÜNDEN UZAKLAŞIYOR
Gül, fazla ürünün Van Kahvaltısının özünden uzaklaşmasına neden olduğunu dile getirdi. Gül, “Van kahvaltısı 10 çeşitten oluşuyor. Tamamen Van yöresine ait kahvaltı olduğu için biraz serpme kahvaltının dışında bir sunumumuz var. Kahvaltı kültürünü yansıtan kahvaltıcıların dışındaki mekânlarda, kafelerde bu iş serpme kahvaltı şeklinde ve bu israfa kaçıyor. Biz de bu konuda mustaribiz. Örnek veriyorum; bir masada bir çeşit reçel olması gerekirken 5 çeşit reçel koymanın bir anlamı yok” ifadelerini kullandı.
MUSTAFA KOÇ: VAN’DA SERPME KAHVALTI ADI ALTINDA İSRAF YAPILIYOR
Süphan Kahvaltı Salonu Sahibi Mustafa Koç, Van Kahvaltısının 10 çeşit olduğunu vurgulayarak, “Uzun zamandır bu işin içerisindeyiz. Daha önce Van’da sayılı ve seçili kahvaltıcılar vardı. Van Kahvaltısı 9-10 çeşittir. Kavut, otlu peynir, cacık gibi doğal ürünler Van Kahvaltısında yer alır. Ama zamanla sayı arttı. Keşke herkes aynı kalitede kahvaltı verebilseydi. Dışardan gelen müşterilerimize aynı kaliteyi tattırsaydık güzel olurdu. Biz Van Kahvaltısını sunduğumuz için her şeyin en güzelini misafirlerimize tattırmaya çalışıyoruz. Bu sektörde kaliteden ödün veriliyor. Sigara böreği, kızartma, türlü türlü reçel çeşitleri Van Kahvaltısının içerisinde yok. Sayısının artması kaliteyi düşürmektedir. Van Kahvaltısında çeşit arttıkça israf da çok fazla oluyor. Fazladan konulan ürünlerin çoğu çöpe gidiyor. Gelen müşteri zaten ne yiyeceğini bilerek geliyor. Müşteri damak tadını aldıktan sonra sayının da çok da önemi yok” diye konuştu.
“VAN SERMPE KAHVALTISI İLE DEĞİL VAN KAHVALTISI İLE MEŞHURDUR”
Koç, kahvaltıda kalitenin düştüğünü ifade ederek, “Kahvaltıda kontrollü bir şekilde her yerde aynı konsept uygulanıp aynı malzeme verilirse kahvaltının değeri olur. Van denildi mi akla kahvaltı gelir. Van, Kahvaltısıyla meşhurdur. Müşteri kahvaltının kalitesini düşük bulunca Van Kahvaltısının adı zedelenmiş oluyor. Müşterilere doğal ürünler sunulmuyor. İnsanlar eski ürünlerin tadını almak istiyor. Bizler de bunu müşterilerimize sunmak için elimizden geleni yapıyoruz. Müşteri ağız tadıyla kahvaltı yapsın diye bunu yapıyoruz. Müşterilerin Van’a geldiklerinin farkına varsın istiyoruz” diye aktardı.
KOÇ’DAN ÖNEMLİ ÇAĞRI: İSRAF ETMEYİN, VAN KAHVALTISI VERİN!
Amaçlarının müşterinin gözünü doldurmak olmadığını dile getiren Koç şunları söyledi: “Kahvaltı konseptinde Van Kahvaltısına dair ürünler yer almalı. Van Kahvaltısında düzenin olması lazım. Bir fırıncı ile bizim verdiğimiz kahvaltı arasında dağlar kadar fark var. Böyle olunca da kahvaltının kalitesi düşüyor. Van Kahvaltısını en güzel haliyle sunmak varken neden kalitesini düşürüyoruz? Biz 45 yıldır bu işin içindeyiz. Amacımız hiçbir zaman masayı doldurup müşterinin gözünü doldurmak olmadı. Amacımız, az ve öz kahvaltı vermekti. Amacımız market kahvaltısını, Van kahvaltısına sokmamaktı. İsraf var ama Van Kahvaltısına özünü verirlerse müşteri yediği kahvaltıdan zevk alır ve Van Kahvaltısı gözünde farklı olur.”