Türkiye'de ilk böbrek nakli 1968'de, ilk kalp nakli 1969'da gerçekleştirilirken, ilk başarılı canlı vericili böbrek nakli ise 1975'te yapıldı. 2000'li yılların başına kadar organ bağışında Avrupa ülkelerine kıyasla göre çok geride olan Türkiye'de; Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı son veriler, bağışçı sayısının hızla arttığını ortaya koydu. 2002 yılından 2023 Kasım ayına kadar Türkiye'de gerçekleştirilen toplam organ nakli sayısı 74 bin 704 olurken, bu nakillerin; 52 bin 258'ini böbrek, 20 bin 671’ini karaciğer, bin 210’unu kalp, 320’sini akciğer, 198’ini pankreas ve 47’sini ince bağırsak nakilleri oluşturdu. 2010 yılından 2023 Kasım’a kadar kornea nakilleri ise 37 bin 666 vakaya ulaştı.

AİLENİN RIZASI

Organ nakli sırası bekleyen vatandaşlar, Türkiye Organ ve Doku Bağış Bilgi Sistemi (TODBS) üzerinden kayıt altına alınan bağışları E-Devlet sayesinde kolaylıkla görüntülenirken, hayattayken organ bağışında bulunmamış kişilerin vefatı halinde, ailelerinin rızası ile organları alınabiliyor.

BÖBREK VE KARACİĞER

Türkiye'de organ bekleyenlerin son karnesini 'haberglobal.com.tr'ye yorumlayan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karabulut, hayatta olan bir kişiden yalnızca böbrek ve karaciğer nakli yapılabildiğini belirtirken, "Kadavradan ise kalp, karaciğer, böbrek, pankreas, akciğer, ince bağırsak  gibi organlar ve  kalp kapağı, kemik, tendon, yüz, el, kol, bacak, uterus  gibi organların nakilleri yapılabiliyor" dedi.

BEYİN ÖLÜMÜ ŞARTI

Bağışçıların, resmi veya yazılı vasiyetname düzenleyerek ya da yetkilendirilmiş birimlerden organ bağış kartı alarak bağışta bulunabileceğini dile getiren Prof. Dr. Karabulut; "Bağış yapmış kişinin organlarının alınabilmesi için tıbbi olarak ölü sayılması gerekiyor. Bu da beyin ölümünün gerçekleşmesi demektir. Bitkisel hayatta, makinalara bağlı yaşamını devam ettiren bireylerden organ alımı yapılmaz" bilgisini verdi.

SONRASI ÇOK ÖNEMLİ

2008 öncesi işe girenler için emeklilik şartları değişecek! 2008 öncesi işe girenler için emeklilik şartları değişecek!

Nakil sonrasında hastaların uzun süre immünosüpresif ilaç kullanma gereksinimi olabileceğini de sözlerine ekleyen  Prof. Dr. Karabulut, şunları söyledi: "Ameliyat sonrası uzun süre bakıma ihtiyaç duyulması gerekebiliyor. Nakil sonrası gelişen bütün bu zorluk ve gereksinimler taburculuk sonrası evde bakım sürecinde sağlık profesyonelleri tarafından desteklenmeli ve bu konuda gerekli destek sürdürülmeli."

KALP YETMEZLİĞİNE BAĞLI TRANSPLASYON

Öte yandan 40 yaş üstü erkeklerde görülen kalp yetmezliği vakalarının arttığını söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Okay Abacı ise hastalığın ileri evresinde kalp kasının hasarlanması, kalp kasının inflamasyonu gibi sorunlar nedeniyle,  transplasyon gerekebildiğini belirterek, "Belli hasta gruplarında kalp pili, destek cihazları kullanılabilmektedir. Bununla beraber hastalığın ilerlediği dönemlerde kalp transplantasyonu gerekebiliyor. Kalp yetmezliğinden korunmanın temel yolu risk faktörlerini azaltmak" diye konuştu.

Kaynak: HABER GLOBAL