Yasa dışı yollarla Türkiye'ye giriş yapan ve burada güvenlik güçlerince yakalanan düzensiz göçmenler, İran'ı nasıl geçtiklerini AA muhabirine anlattı. Düzensiz göçmenler, İran'ın Tahran, Meşhed ve Tebriz kentlerinde bir süre kaldıklarını, burada İran güvenlik güçleri ve insan tacirlerince Türkiye sınırına yönlendirildiklerini dile getirdi. Binlerce kilometre uzaklıktaki ülkelerinden yola çıkan düzensiz göçmenler, bazen araçlarla bazen de yaya olarak getirildikleri Türkiye sınırında özellikle olumsuz hava koşullarının etkili olduğu gece saatlerinde sınırı geçmeye zorlandıklarını belirtti.
Afganistan uyruklu Abdullah Resuli, 3 bin kilometre uzaklıktaki ülkesinden bir ay süren yolculuğun ardından yasa dışı yollarla Türkiye'ye geldiğini söyledi. Afganistan'dan önce Pakistan'a, ardından da İran'a geldiklerini ifade eden Resuli, şunları anlattı: "Afganistan'dan çıkıp İran sınırındaki Nimruz kentine geldik. Oradan da insan kaçakçılarınca Pakistan'a getirildik. Pakistan'da hiçbir sıkıntı yaşamadık. Sadece bizden para aldılar. Daha sonra İran'da bir süre kaldık. İşkence ve eziyete maruz kaldık. Üzerimizdeki bütün paraları ve telefonları aldılar. Üzerimizdeki kıyafete kadar aldıktan sonra Türkiye sınırını gösterdiler. Her yer dağ ve taş olduğu için İran askeri bizi Türkiye sınırına yaya olarak getirdi. Sınırda döverek, korkutarak bizi Türkiye tarafına yönlendirdiler. 'Burası Türkiye, gidin, orada size daha iyi bakarlar' dediler."
"Türkiye sınırını nasıl geçeceğimizi gösterdiler"
Salih Rehmi de İran askerlerinin kendilerine Türkiye sınırını nasıl geçeceklerini gösterdiğini ifade ederek, "Pakistan'ı geçtikten sonra bir süre İran'da kaldık. Paramız bittiği için burada bir ay çalıştık. İran askerleri bize Türkiye sınırını nasıl geçeceğimizi gösterdi. Telleri göstererek hangi noktadan geçmemiz gerektiğini söyledi. 'Buradan geçin, bir daha başımıza bela olmayın' diyerek Türkiye sınırına bıraktı." diye konuştu. İnsan kaçakçılarına 2 bin dolar verdiklerini dile getiren Abdullah Beyzade de "Aç, susuz bir şekilde 40 gün yolda kaldım. Amacım bir süre çalışıp tekrar memleketime dönmek. Birçok arkadaşımız yolda sakat kaldı, kurt saldırısına uğrayan oldu. İran askerlerinin yaraladığı arkadaşlarımız oldu." dedi. Eşi ve 4 çocuğuyla Afganistan'dan kaçarak Türkiye'ye gelen Behişta Fakirzade de yaşadıklarını şöyle anlattı: "Gelirken, çöllerden, dağlardan geçtik. Dağdan yuvarlandım ve yaralandım. Çocuklarım yorgun düştü, bayıldı. Aç ve susuz kaldık. İran'da kötü muameleyle karşılaştık. Eşim 2 ay çalıştı ama bir aylık ücretini alamadı. Biz de bu baskıya dayanamayarak mecburen Türkiye'ye gelmeye karar verdik."
"İran, göçmenleri Türkiye sınırına yönlendiriyor"
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Nüfus ve Göç Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Orhan Deniz, göçmenlerin meşakkatli bir yolculuğun ardından İran'a ulaştığını söyledi. İran'ın daha fazla göçmen kabul etmeme politikası izlediğini belirten Prof. Dr. Deniz, şunları kaydetti: "İran, göçmenlerin yarattığı ekonomik ve toplumsal baskıyı hafifletmek için onları Türkiye sınırına yönlendiriyor. Direkt ve dolaylı yönlendirmeler var. Türkiye sınırına kadar araçlarla bırakılma durumu var. Oradan da yaya olarak sınırı geçmeye çalışıyorlar.
İran'ın Türkiye'yi görmezden gelmesi söz konusu. Bazen göçmenleri itmek için bir ölçüde şiddet uyguluyorlar. Bu da göçmenleri Türkiye'ye itmek için bir başka yol olarak görülüyor. İran güvenlik kuvvetleri ve insan kaçakçıları göçmenlerin hangi güzergahlardan Türkiye'ye geçeceğini biliyor. Onları özellikle buralara yönlendirerek Türkiye'ye itmeye çalışıyor." Düzensiz göçmenlerin İran'da yoğunluklu olarak Meşhed, Tebriz ve Tahran'da kaldıklarını, Türkiye'ye Van'ın Çaldıran, Özalp ve Saray ilçesinin sınıra yakın bölgelerindeki derin vadilerden giriş yaptıklarını ifade eden Deniz, "Afganistan'dan Türkiye'ye ortalama 25 ila 35 günde geliyorlar. İran'dan Van'a kadar da 3 ila 5 gün yaya yolculuk yapıyorlar." diye konuştu.