IMF'ten Türkiye hakkında yayımlanan raporda, Eylül ayında 25-29 Eylül tarihlerinde ekonomik gelişmeleri tartışmak üzere Türkiye'yi ziyaret ettikleri belirtildi.
"IMF personeli, yetkililerin seçim sonrası uyguladığı politika değişikliğini memnuniyetle karşılıyor" denilen raporda, faiz artışına destek verildi.
Raporda; politika faizinin yükseltilmesi, vergilerin artırılması, bazı finansal sektör önlemlerinin serbestleştirilmesi yönündeki son adımların riskleri azalttığı ve yatırımcı güvenini artırdığı bildirdi. Ayrıca bu adımların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın rezerv pozisyonunu da iyileştirdiği ifade edildi.
Yetkililerin mevcut ivmeyi geliştirmeleri gerektiği belirtilen raporda, "Bu, ön reel politika faizini daraltıcı bölgeye getirerek enflasyonla mücadeleye öncelik verilmesini, para ve kredi piyasalarının işleyişini iyileştirmek için mali düzenlemelerin serbestleştirilmeye devam edilmesini ve mali açığın kontrol altına alınmasını gerektiriyor" ifadeleri kullanıldı.
Raporda; enflasyonun 2024'ün aralık ayında yıllık bazda yüzde 46 olacağı tahmin edildi. Geçen ay açıklanan Orta Vadeli Program'da ise 2024 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 33 olarak açıklanmıştı.
Raporda, ziyaret ekibinin başında yer alan James P. Walsh'ın şu sözleri öne çıktı:
"Yetkilileri, diğer niceliksel önlemlerle birlikte finansal koşulları önemli ölçüde sıkılaştıran politika faizini yüzde 8,5'ten yüzde 30'a çıkardığı için tebrik etmek gerekir. Bu da güveni artırdı, lira üzerindeki baskıyı azalttı, iç talebi soğutmaya ve negatif reel faiz oranlarının yarattığı çarpıklıkları hafifletmeye başladı. Enflasyonun kalıcı bir şekilde düşürülmesi için daha fazla politika faizi artışına ihtiyaç duyulmakta olup, bunun yanı sıra para ve kredi piyasalarında fiyat sinyallerinin rolünü artırmak için niceliksel önlemlere daha az güvenilmesi gerekmektedir; bu, piyasa fiyatlı bir getiri eğrisinin sabitlenmesine yardımcı olacaktır."