Bir kaç dostum yazılarınız ve programlarınız dini yazı ve programlara benziyor, diyor. Ben sırf yazı yazmak, program yapmak için yazıp program yapmıyorum. Belirli bir yaşa gelmiş biri olarak toplumda gördüğüm eksiklikleri dinimizin ahlak ilkeleri ile örtüştürüp çeşitli örneklerle toplumda farkındalık oluşturmak istiyorum. Dinimizin dolayısıyla Peygamberimizin öğretileri evrensel ahlak ilkeleridir. Bu nedenle yazılarımız tüm inanç mensuplarına yöneliktir. Özelde de peygamberimizi örnek alma amacı da taşır. Dikkat edilirse namaz, oruç, abdestten bahsetmiyorum. Bu konular uzmanların işi. Ben sadece yüce Allah'ın "Andolsun Allah’ın Resûlü’nde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır." ayetinde belirttiği üzere örneklerle Resulullah'ın ahlakını ve nasıl olmamız gerektiği konusunda farkındalık oluşturmak istiyorum...
Resulullah (sav) bir hadisinde "Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin: Ölüm gelmeden önce hayatın, hastalık gelmeden önce sağlığın, meşguliyet gelmeden önce boş vaktin, ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin."
Bu yazımızda sağlıktan bahsedeceğim. Geçen yıllarda bir abimiz ile buluştuk. Yemekten sonra ilaç aldığını gördüm. Ona "Hayırdır abi, ne ilacı kullanıyorsun? dedim. Oda "Tansiyon ilacı" dedi. Bildiğim kadarıyla tansiyon sıkıntınız yoktu dedim. Yok, yeni başladı dedi. Şaşırmıştım. Bu tür hastalıkların törenle geldiğini düşünüyordum...
Dört yıl öncesine kadar sürekli kullandığım bir ilaç yoktu. Çok zor durumda değilsem ağrı kesici dahi kullanmazdım. Şimdi ise onbir (11) tane ilaç kullanıyorum. Yedisi (7) daimi dördü (4) “inşallah” geçici. Geçen gün bir arkadaşa “çoklu organ yetmezliği” var. Bende çoklu ilaç kullanmaktan…
Çok ameliyat geçirdim. Ameliyat öncesi sorulan sorulardan bir tanesi de “Kullandığınız ilaçlar var mı; ağzınızda protez var mı? Sorulara gururla (gururlanacak ne varsa) yok diyordum. Şimdi ise olası bir ameliyatta birinci soruya “var” demek zorunda kalacağım için ameliyatlık bir durumum olmasından korkuyorum:). Şaka bir yana sıfır ilaçtan nasıl daimi yedi ilaca çıktım şaşırıyorum. Çünkü sağlığıma dikkat ediyordum, zararlı şeylerle aram yoktu. Ancak geleceği varsa geliyor.
Şimdi düşünüyorum; birdenbire nasıl ve neden yedi ilaç kullanmaya başladım (Bazen sekize çıkıp iniyor)? Sanırım çocuklukta, gençlik ve orta gençlikte gücümün çok üzerinde efor sarf ettim (şartlar etmek zorunda bırakıyordu). Bu yaşlarda insan sağlığının kıymetini bilmiyor. Bünye ağır çalışmaları kaldırıyor ancak hafızaya da kaydediyor. Benjamin Franklin eşine şöyle diyor: “Ne kadar iyi olursak olalım, bedenlerimizin artık yavaş yavaş zamanın getirdiği hastalıklara boyun eğmesi kaçınılmaz."
İngilizce bir makalede sağlık ile ilgili şöyle yazıyor:
Mola Verin
“Zihninizin son sürat koştuğunu veya bir tavşan deliğinden aşağı yuvarlandığını fark ettiğinizde, odağınızı değiştirin: gezin, hayal kurun, etrafta dolaşın, bir şeyler atıştırın veya bir arkadaşınızla sohbet edin. Yeniden şarj etmek ve sıfırlamak için en az 5 dakika ayırdığınızda kendini daha iyi ve verimli göreceksin. Dikkat gerektiren işlerde çalışacaksanız, bir zamanlayıcı ayarlayın veya her 90 dakikada bir durmanızı hatırlatmak için bir uygulama kullanın.”
Bu öneri beyin yorgunluğu için verilmiş ancak bünye yani vücut yorgunluğu için de kullanabiliriz. Çünkü insanın bir kapasitesi vardır. Onun üstüne çıkarsanız gelecekten yemiş olursunuz. Aldığınız sıfır arabayı kapasitesinden fazla veya hor kullanırsanız bir süre sonra sanayiden çıkabilir misiniz? Aynı şekilde kendinize bakmazsanız hastaneden çıkmamanız kaçınılmaz olur, tıpkı benim gibi.
Halimden çok şikayetçi olduğum anlaşılmasın. Her zaman şükredecek bir neden bulurum. Şimdi ise ya ilaç bulunmasaydı diye şükrediyorum.
Rabbim yukarıdaki hadis doğrultusunda yaşamayı nasip etsin.