Atasözleri ve deyimler hem eğitim-öğretim sürecinde hem de günlük hayatta sık sık kullanılıyor. Halkın ortak tecrübelerinin, geçmişinin ve yaşanmışlıklarının ürünü olan atasözleri bu anlamda günlük hayatta büyük önem arzederken toplumun tüm kesimlerine ve bir çok alışkanlığına göre atasözleri kullanılıyor.

Geçmişten günümüze aktarılan sayısız atasözü kullanılırken bunlardan birisi de "Damlaya damlaya göl olur" şeklindeki atasözüdür.

Peki "Damlaya damlaya göl olur" atasözü ne anlama geliyor? Bu atasözünün anlamı nedir. 

DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR TDK SÖZLÜK ANLAMI

TDK Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü'ne göre bu atasözü; "Küçük şeylerin önemini biliniz, onları çarçur etmeyiniz, küçük şeyler birike birike büyük varlık oluşur" anlamında kullanılır. Yağmur damlalarının su birikintisine, su birikintilerinin derelere, derelerin göllere, göllerin denizlere dönüşmesi üzerinden oluşturulan bu metafor; insan davranışlarını yönlendirmek üzere kullanılır. Ayrıca günümüzde su tüketimini azaltmak ve kuraklığı önlemek amacıyla, gerçek anlamıyla da kullanılmaktadır.

DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR NE DEMEK?

Bu atasözü, hem olumlu hem de olumsuz anlamıyla kullanılmaktadır. Bazen israfa ve savurganlığa karşı bir tavsiye niteliği taşırken bazen de kötü alışkanlıkların gelişimiyle ilgili bir uyarı barındırır. Başta küçük gözüken şeyler bir araya geldiğinde büyük varlıkları ortaya çıkarır. Dolayısıyla, küçük yatırımlar, bir müddet sonra büyük birikimleri ortaya çıkarır. Küçük gözüken bir kötü alışkanlığın büyümeden ortadan kaldırılması için de bu atasözü kullanılabilir. Bu atasözü, tutumluluğu ve tasarrufu öğütlemek adına kullanılan pek çok özlü sözden yalnızca biridir.

Bu ilçede her akşam 20 dakika hayat duruyor! Bu ilçede her akşam 20 dakika hayat duruyor!

DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR ÖRNEKLERİ

"Bozuk paralarını kumbaranda biriktir. Damlaya damlaya göl olur."

"Kimse bir anda zengin olmaz. Damlaya damlaya göl olur misali birikim yaparak belli bir seviyeye ulaşabilir."

"Her gün az da olsa ders çalışırsan damlaya damlaya göl olduğunu görürsün."

Kaynak: ÖNDER BİLALOĞLU / ŞEHRİVAN