Gazi Mustafa Kemal Atatürk, spor ve fiziksel aktiviteye büyük bir ilgi ve önem veren bir liderdi.
Sporun insanların fiziksel ve zihinsel gelişimine katkı sağladığını belirten Atatürk, aynı zamanda sporun milli birliği güçlendireceğine ve Türkiye'nin ulusal kimliğini güçlendireceğini de savunuyordu.
Bu kapsamda sporun gelişimini ve yaygınlaşmasını teşvik ederek, spor tesisleri inşa ettirdi.
Böylelikle gençlerin spor alanlarında önünü açtı.
'Atatürk hangi takımlı?'
Öyle ki bunların başına ise futbol geliyor.
Futbol severlerin hala sıkça tartıştığı konulardan biri de Atatürk’ün hangi takımı tuttuğudur…
Mustafa Kemal’in futbol tutkusu oldukça bilinir. Ancak herhangi bir kulüp takımı tutmamaktadır.
"Sadece Milli Takım'ı tutarım"
Bu konu hakkında anısı da olan Atatürk, 1930 yılında Galatasaray Lisesi ziyaretinde kendisini ağırlayan çocuklarla sohbet etmiştir.
Çocuklara, 'Siz kimsiniz?’ sorusu soran Ata’ya, “Biz Galatasaraylıyız” cevabı verilmiştir. Bunun üzerine Ulu öndere hangi takımı tuttuğu sorulunca, şöyle yanıt vermiştir:
“Çocuklar, siz Galatasaray’ı, Fenerbahçe’yi, Beşiktaş’ı ya da diğer takımları tutun, sporu sevip oynayın. Ancak ben ve benim gibi toplum önündeki insanlar asla takım tutmamalı. Bunun için de ben hiçbir takım tutmam, sadece Milli Takım’ı tutarım.”
At tutkusu bir başkaydı...
Öte yandan Mustafa Kemal Paşa'nın farklı spor dallarına özel ilgisi de bulunuyordu. Bunların başında ise hiç şüphesiz at binmek ve güreş sporu yer alıyor.
Atlara olan ilgisi fotoğraflarla da belli olan Atatürk’ün cephedeki askeri hayatı sıkça at üzerinde geçti.
Zaman zaman kendi himayesinde at yarışları da yaptıran Ata, bu alanda büyük bir destek vermiş oldu
Latife Hanım'a at hediye etti
Ardından yurtta atçılık sporunu yaygınlaştırmak amacıyla, ‘Yarış Islah Encümeni’ kurdu. Bunun üzerine de 1927’de Gazi Koşusu düzenlendi.
Zaman buldukça hipodromları ziyaret eden Ulu önder, at yarışlarını izlemeye gayret eder, at yetiştirenlerle de yakından ilgilenirdi.
Atatürk bu sevgisini özel hayatında da gösterirdi. Öyle ki, hem nişanlılık döneminde hem de evlilik sonrası Latife Hanım’a verdiği hediyeler arasında atlar da bulunuyordu.
Güreşmeye ve güreştirmeye doyamazdı...
Bir başka tutkusu ise güreş sporuydu...
Önemli bir spor dalı olarak kabul eden Atatürk, kendisi de güreş yapar ve gençleri güreşe teşvik ederdi. Dönemin Güreş Milli Takımı’nın İtalya’yı yenmesinin ardından, sporcuları Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde ağırlamıştı.
Öyle ki Ankara eski Belediye Başkanı Asaf İlbay, Ata’nın güreş tutkusuyla ilgili, “Güreşe bayılır, mahalle çocuklarını sıkça güreştirir ve seyrine doyamazdı.” demiştir.