Vanlı iş insanı M. Akın Dinçer, Van TV, Şehrivan TV ve WanHaber’in ortak canlı yayın konuğu oldu. Gazeteci Orhan Olgun’un sorularını yanıtlayan Dinçer, Van için önemli mesajlar verdi.
“BİRBİRİMİZE PARTİCİLİK YAPACAK KADAR İYİ ŞARTLARDA BİR ŞEHİRDE YAŞAMIYORUZ”
İş insanı Dinçer’e, bir süre önce verdiği röportajı hatırlatan Gazeteci Olgun, “HEDEP’li seçmen komşumuz, çocukluk arkadaşımız…” diyerek bir açıklama yapmıştınız, bu açıklama, çok da ses getirdi Van’da. Ne demek istemiştiniz orada?” şeklindeki sorusunu yanıtladı.
Dinçer, soruyu şu şekilde cevapladı; “WanHaber’e bir röportaj vermiştim. Şunu söylemek istemiştim orada; Bizler, Vanlılar, birbirimize particilik yapacak kadar iyi şartlarda bir şehirde yaşamıyoruz, bu lüksümüz yok bizim. Ne birbirimize particilik yapacak, ne birbirimize aşiretçilik yapacak kadar iyi şartlarda değiliz. Bizim Van için aynı masanın etrafında toplanabilmemiz lazım. Mesela trafik sorunu dediğimizde bu sadece HDP’lilerin sorunu değil, ya da daha iyi bir otogar istiyoruz dediğinizde bu istek sadece Saadet Partililerin bir isteği olmuyor. Van Gölü kirliliği ile ilgili, stadyum ile ilgili bir durum olduğunda bu sadece bir siyasi cenahın sıkıntısı değil, hepimizin ortak sıkıntısı oluyor. Van HDP’lisiyle, CHP’lisiyle, AK Parti’lisiyle, bütün renkleriyle çok kıymetli ve gerçekten daha da fazla kıymet verilmesi gereken bir şehir.”
İş insanı Dinçer, açıklamasını şu şekilde sürdürdü; “Biz hepimiz bu kentte yaşıyoruz, hepimiz Van’da yaşıyoruz. Hangi partili olursa olsun, ortak kaderimizi yaşıyoruz. Bunun için bu noktada HDP’liler veya diğer partililer, AK Parti üyesi olarak diğer partililer diyorum, onlar da bizim akrabamız, eşimiz dostumuz, kapı komşumuz, iş ortağımız, çocukluk arkadaşımız. Ve ben bir masa etrafında oturup o insanlarla gerçekten akıl birliğiyle, müzakereyle, ortak katılımla bir şeyler yapabileceğimize inanıyorum. Açıklamada da kastettiğim buydu, hangi siyasi görüşten olursa olsun, bir birimize particilik yapabilecek seviyede değil şehrimizin konforu. En azından o seviyeye gelinceye kadar birbirimize particilik yapmayalım. Ve hakikaten muhatapları ehil olanlardan seçelim. Söylemek istediğim de buydu.”
“BANA YAPILAN BİR HAKSIZLIK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Van’da yaşamadığı için eleştiri aldığı yönündeki soruya yanıt veren İş İnsanı Akın Dinçer; “Tabi cılız da olsa ben de böyle şeyler duydum. Ancak bunun da, beni tanımayanlar tarafından bana yapılan bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Ben zaten üniversiteye kadar tüm hayatımı Van’da geçirdim. Üniversite sonrası ilk iş hayatıma da Van’da başladım. Sonraki süreçte de Ankara’da her zaman Vanlı kimliğimle yaşadım. Ve bu noktada da Van’ı ve Vanlıları çok önemsedim. Yüzlerce yıldır Van’da yaşayan bir ailenin çocuğuyum ben. Benim dedemin mezarı da, dedemin babasının mezarı da Van’da. Hiçbir dönem Van’dan bir kopukluğumuz olmadı. Yazın da kışın da bir ayağımız Van’da. Ayrıca Van Spor süreci ile birlikte çok sıklıkla Van’a gelip gittiğim bir süreç oldu.
Ben bazen şunu düşünüyorum; Bizim Van dışında da müthiş bir insan kaynağımız, müthiş bir vizyoner gençliğimiz var. Müthiş iş insanlarımız var, bürokratlarımız var ve çok sayıda yaşayan hemşerilerimiz var. Bir şehre hizmet etmek veya katkıda bulunmak için bütün mesele sadece o şehirde yaşamak değil. Biz her ihtiyaç duyulduğunda nasıl Van’daysak, bizi tanıyanlar, bilenler de bu konudaki duruşumuzu bilmeyenlere anlatıyorlar diye tahmin ediyorum.”
İYİ BİR BELEDİYE BAŞKANI NASIL OLMALI?
Programın sunucusu Gazeteci Orhan Olgun’un, “Belediye Başkanı olsanız, yapacağınız ilk iş ne olur?” sorusunu da yanıtlayan Dinçer; “Bana göre hangi siyasi partiden olursa olsun karşıdaki muhataplarını her zaman bir masa etrafında toplayabilecek ve seçildikten sonra parti rozetini bir kenara bırakarak çalışabilecek bir başkan olmalı. İyi bir belediye için iyi bir meclis şart. Kim belediye başkanı seçilirse seçilsin 90 günlük, 180 günlük, 360 günlük planlamalarının olması gerektiğini düşünüyorum. İkincisi, ilçe belediyesi özelinde konuşursak eğer, ben şuna inanıyorum; İyi bir belediye başkanının en başta büyükşehir belediye başkanı ile iyi ilişkilerinin olması gerekiyor ve ardından da bir anlamda da Ankara ile ilişkilerinin iyi olması gerekiyor. Ankara’da bakanlıklarla, kurumlarla iyi ilişkiler kurabilecek muhatapların görev alması gerektiği kanaatindeyim. Bir kere finans yaratma anlamında da özellikle işin ehli, liyakatli insanlara görev verilmesi gerektiğine inanıyorum. Ben açıkçası dönüp geçmişe baktığım zaman yerel yönetimler anlamında çok şanslı bir il olduğumuz kanaatinde değilim. Üzülerek bunu söylüyorum. Bazen bölge şehirlerimizden Malatya ile ilimizi kıyasladığımız zaman, bundan 50 yıl önce belki biz Malatya’nın çok ilerisindeyken, bugün bazı konularda gerisindeysek burada bir problem var demektir. Bizim bunu oturup konuşabiliyor olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“GELECEK GÜNLER, GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDEN DAHA İYİ OLACAK”
Vanlı iş insanı Akın Dinçer, aynı soruya verdiği cevabın devamında da şunları söyledi; “Biz kıymetli bir şehiriz, Van Gölü gibi bir dünya harikasına sahibiz. Doğal güzellikleri olan bir şehiriz. 80’lerde çok sayıda turist ağırlayabilmiş bir şehirden söz ediyoruz. Yapılabilecek çok güzel şeyler var elbette. Ümit ediyorum ki seçilecek olan arkadaşlarımız bunları yapacaktır. Van inşallah hak ettiği yerlere gelecektir, ben bu konuda ümitliyim. Çünkü inanılmaz bir genç insan kaynağı yetişiyor. Van’a dair bu gençlerin yapabileceği çok şey var. Özellikle son yıllarda, gün geçtikçe Van’da kadınların da hem iş hayatında, hem sosyal hayatta daha çok yer alması da çok kıymetli. Ben gelecek günlerin, geçtiğimiz günlerden daha iyi olacağı kanaatindeyim. Ümit ediyorum ki bunları başarabilecek kıymetli başkanlarımız seçilirler.”