ŞEHRİVAN HABER - FATMA POLATCAN/ YUNUS YILMAZ
Yeşil Sol Parti final mitingini Van'da binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirdi. Van Beşyol Meydanı’nda gerçekleştirilen mitinge Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kürdistan Komünist Partisi Genel Başkanı ve Yeşil Sol Parti Van Milletvekili adayı Sinan Çiftyürek, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya ve Yeşil Sol Parti Van Milletvekili adayları katıldı.
‘VAN’IN DA, TÜRKİYE’NİN DE TARİHİNİ SİZ YAZACAKSINIZ’
Mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan konuşmasına şöyle başladı: ‘’Bu halkın iradesi olan ama bugün cezaevinde rehin olarak tutulan Bekir Kaya’ya, Yadişan Karabulak’a, Bedia Özgökçe Ertan’a ve Selahattin’e, Figen’e, Gülten’e ve Ayla’ya, tüm yoldaşlarıma, arkadaşlarıma sevgilerimi ve selamlarımı gönderiyorum. İnanıyorum ki, Van halkının iradesi olan sevgili Bedia Özgökçe Ertan ve Mustafa Avcı arkadaşlarımız yarından sonra kendi görevlerine sizin iradenizle bir daha gelecekler. Yarın güzel bir gün olacak. Yarın tarih bir kez daha yazılacak. Yarın Van’ın da Türkiye’nin de tarihini sizler yazacaksınız, bizler yazacağız. Yarın siyasetin cemresi sandıklara düşecek ve yarın bir kez daha burada izleyeceğiz; İrademize sahip çıkacağız, ve oylarımızı kullanıp Yeşil Sol’u Türkiye’nin birinci partisi yapacağız.’’
‘VAN HALKI KARARINI VERMİŞ’
Seçimlerde Van halkının Yeşil Sol Parti’de kararlı olduğunu belirten Buldan, ‘’Bugün burada bunu görüyorum; Van halkı kararlı, Van halkı kararını vermiş, Vanlı kadınlar ve gençler kararını vermiş. Halkımız bu iradeye sahip çıkacak ve bu zulmü, baskıyı, şiddeti ve inkarı bir kez daha geri gönderecek, iradesine sahip çıkacak. Biz meydan meydan gezdik, Türkiye’nin bütün kentlerini dolaştık. Bugün Van’da sizlerle birlikteyiz. Her yerde mesajımızı verdik ama artık yarın söz sizde, yarın mühür sizde, mühür sizin elinizde. Mührünüzü Yeşil Sol’un altına öyle bir vurun ki Erdoğan 50+1’i rüyasında bile görmesin. Yeşil Sol’un altına mührünüzü öyle bir vurun ki, talancılar, kayyumcular, hırsızlar, bu ülkeyi soyanlar gitsin. Bu ülkeye, halkımıza ve kentlerimize açlığı, sefaleti, yoksulluğu, şiddeti ve baskıyı reva görenler artık gitsinler. Arkalarına bile bakmadan gitsinler ve bir daha Van’a gelmesinler. Onları göndereceğinizden eminiz. Kürt düşmanlarını göndereceğinizden eminiz. Kadın katliamlarına göz yumanları göndereceğinizden eminiz. Gençlerimizin hayallerini çalanları göndereceğinizden eminiz. Mührünüzü Yeşil Sol’un altına öyle bir vurun ki bu ülkeye barış gelsin, demokrasi gelsin, adalet gelsin, huzur gelsin" diye konuştu.
‘OYLARIMIZLA ONLARI GÖNDERECEĞİZ’
Buldan konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Ülkede demokrasinin kırıntıları bile kalmadı. Bu ülkeye barışı getirmek, refahı, huzuru, sevgiyi ve demokrasiyi getirmek elbette ki bizlerin elinde. Yarın kullanacağımız oylarla birlikte evlerinde, kentlerinde, yaşadıkları her yerde nefes alamayan, boğulan halkımıza bir nefes olacağız ve sizleri hep birlikte kurtaracağız. Gitmemek için direniyorlar, biliyoruz. Koltuklarını bırakmak istemiyorlar, daha çok soymak istiyorlar, daha fazla zengin olmak istiyorlar, sömürmek istiyorlar. Buna artık müsaade etmeyeceğiz, izin vermeyeceğiz. Oylarımızla onları göndereceğiz. Tansu Çiller dün ne demiş? ‘Erdoğan giderse ülke elden gider’ demiş. Yahu sen gittin ülke elden gitti mi? Seninle aynı zihniyeti, aynı anlayışı ve aynı yaklaşımı sergileyen Erdoğan da senin gibi gidecek. Sizler bir geldiniz, bin gittiniz. Biz buradayız, varız ve var olacağız. Birdik, bin olduk. Bindik, milyonlar olduk. Tutukladılar, zannettiler ki bizim partimiz siyaset dışı kalacak. Cezaevine koydular, siyaset yasağı getirdiler, görevden aldılar, yerlerine kayyum atadılar. Ne oldu? Buraları terk etmedik ve biz size boyun eğmedik, size biat etmedik, diz çökmedik. Biz boyun eğmeyenleriz. Şimdi bir itirafçı daha var. Bu ülkenin İçişleri Bakanı diyor ki, ‘Ben istedim bir göz, Erdoğan bana verdi iki göz.’ Bana dedi ki; ‘HDP’li belediyelerden rahatsızım.’ Ben de onları görevden aldım. Bunun adı organize bir darbedir çünkü kafaları sadece ve sadece darbelere çalışır. Yarınki seçimler için bile bir darbe tarihi olarak 14 Mayıs’ı nitelendirenler, yarın demokrasiyle karşılaşacaklar, bu ülkenin gerçek baharıyla karşılaşacaklar" ifadelerini kullandı.
