VAN

Yeni Van buraya kurulmalı: Deprem uzmanı Ahmet Ercan o bölgeyi işaret etti!

2011 yılında iki yıkıcı deprem yaşayan Van’da depreme dayanıklı bir şehirleşme modeli oluşturmak için dikkat çekici projeler tartışılırken, kentin daha güvenli bir zemin yapısına sahip olan Erek Dağı eteklerine kaydırılması konuşulmaya devam ediyor. Van’ın güvenli bir geleceğe hazırlanması için bu proje önem arz ederken, Şehrivan’a konuşan deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, kentin Erek Dağı’na doğru kaydırılması ile ilgili alınacak önlemlere dikkat çekti.

Abone Ol

23 Ekim ve 9 Kasım 2011’de büyük yıkımlar yaşayan Van şehri 600’den fazla vatandaşın hayatını kaybettiği büyük depremlerde fiziki olarak da büyük yıkımlar yaşadı. Binlerce binanın yıkıldığı, binlercesinin ise zarar gördüğü deprem sonrası Van uzun süre bir yeniden inşa sürecini konuşsa da mevcut şehir merkezinin dışında çıkma ile ilgili bir adım atılmadı. Kentin taşınması ve yeni bir Van kurulması konusu sözde kalırken meydana gelen her depremde kenti aynı korkuları yaşamayı sürdürdü. Halen kentin gerçeği olan deprem konusu konuşulup tartışılmaya devam ederken kentin yerleşimi bir kez daha gündem oldu. Yıl içerisinde Van’a iki kez ziyaret gerçekleştirip kentin yerleşimi ile ilgili konuşan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, süreçle ilgili bu kez de Şehrivan aracılığı konuştu. “Eğer Van, Erek Dağı'na doğru kaydırılmazsa 2035 yılında çok büyük bir yıkım bekleyebilir” diyen Ercan, birçok önemli açıklamada bulundu.

EREK DAĞI VAN’IN GÜVENLİ LİMANI

2011 yılında iki yıkıcı depremle büyük acılar yaşayan Van’ın depremselliği ve bu konuda alınması gereken önlemler tartışılmaya devam ediyor. Depreme dayanıklı bir şehirleşme modelinin sık sık konuşulduğu Van’ın daha güvenli bir zemin yapısına sahip Erek Dağı eteklerine taşınması fikri kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor. Uzmanların bu konudaki görüşleri bu projeye ışık tutarken, Van’ın Erek Dağı’na doğru kaydırılması ile ilgili görüşleri olan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Şehrivan’a yaptığı açıklamada Van’da depremlerin her zaman olacağını belirterek, kentte bu anlamda önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdi. 

“VAN’DA HER ZAMAN DEPREMLER OLACAK”

Ercan, Van’ın depremselliği ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Van özellikle kuzey kesimi yani Çaldıran kesimi birinci derecede deprem bölgesidir. Erciş birinci derecede deprem bölgesidir. Buna göre Van merkez daha güvenilir denilebilir. Güneye gittikçe güvenilirlik artar. Van ili kuzeyden Kuzey Anadolu kırığı, güneyden de Arap Kalkanı ya da Bitlis kenet kuşağının arasına sıkışmış bir ildir. Dolayısıyla Van bölgesinde depremler her zaman olacaktır. Bu depremlerin yıkıcı olmaması için zaman içinde Van kentinin Erek Dağı'na doğru gelişmesi programlanmalıdır” ifadelerini kullandı. 

“VAN’DA 2035-2050 ARASINDA YIKICI BİR DEPREM DAHA OLACAK”

Van’da 2011 yılında meydana gelen depremleri hatırlatan Ercan, “2011 yılında Van'da yıkıcı deprem meydana geldi. Bu depremde 600 kişi hayatını kaybetti. Bu depremlerin ivmeleri aynı değildi. 9 Kasım'da meydana gelen depremin ivmesi daha yüksekti. Bu nedenle yorulmuş olan yapıları göçertti. Bunun nedenleri Van'ın bulunduğu konum genellikle gevşek birimlerden oluşuyor ve deprem dalgalarını da örneğin Van Kalesi'nde az hissedilen deprem, Van'ın içinde daha fazla hissediliyor. Van'da 2035 ile 2050 arasında yıkıcı bir deprem daha olacaktır. Aynı hatayı 2 defa daha yapmamamız lazım. Van'da ivedi yapılması gereken jeofizik mühendisleri tarafından rezonans çalışmasıdır. Rezonans çalışması deprem olmadan önce hangi yapıların ayakta kalıp hangi yapıların yıkılacağını gösterir” diye aktardı. 

VAN NEDEN EREK DAĞINA DOĞRU KAYDIRILMALI? 

Ercan, Van’ın Erek Dağı’na doğru kaydırılması gerektiğini aktararak, “Van'ı tıpkı Urartuların yaptığı gibi zemini sağlam bölgelere, yani Erek Dağı'na doğru kaydırmamız gerekiyor. Erek Dağı bölgesi daha sağlam. Erek Dağı'nın eteklerine yapılar yapıldı. Buralar güvenli yapılar. Yine keza Edremit genelde dağlar, tepeler üzerine kurulu. Buralar daha güvenli. Eğer Van Erek Dağı'na doğru kaydırılmazsa şu anki nüfusu yaklaşık 1,5 milyon olan Van'ı, 2035 yılında çok büyük bir yıkım bekleyebilir. Çünkü bu yapılar 2 deprem gördü ve şu an yapılar çok yorgun. O nedenle ivmesi yüksek bir deprem olması durumunda 2 depremde göçmeyen yapıların çoğunun ne yazık ki göçtüğünü görmemiz beklenmedik bir olay olmaz. O nedenle gelecek cinayetlere kendimizi hazırlamayalım. Van'daki 2 depremde yıkılmaların yüzde 65'inin nedeni yerden gelen sorunlar. Van bir tarım alanı içerisinde gelişmiş” diye konuştu. 

“VAN’I EREK DAĞI'NA VE EDREMİT'E DOĞRU KAYDIRMAMIZ GEREKİYOR”

Bu noktada çalışmaların yapılması gerektiğine vurgu yapan Ercan, “Türkiye’deki yapı yıkılmalarının nedeni, tarım alanlarının yapılaşmaya açılması, rezonans olayının göz önüne alınmaması, yer altı suları ve özellikle dikmelerle kirişlerin bağlarının iyi olmaması. Oysa sadece karot alınarak bakılıyor. Sorun karotta değil. Sorun omurganın, yapının kurulumu uygun mu, yer seçimi doğru mu değil mi? Van’daki belediyeler bir an önce jeofizik laboratuvarlarını kurmalı. Jeofizik mühendislerini alarak bulundukları kentin planlamasını jeofizik ölçülerine göre yapması gerekiyor. Van'da yüksek yapılı binalar rezonansa girecektir. Dolayısıyla yeni Van'ı Erek Dağı'na ve Edremit'e doğru kaydırmamız gerekiyor” dedi. 

DEPREM RİSKİ AZ, GÜVENLİĞİ YÜKSEK…

Ercan, bu bölgelerde deprem olacağını ve buna göre tedbir alınması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Kuzey Anadolu kırığı Van’dan başlıyor. Selanik’e kadar da uzanıyor. Kuzey Anadolu kırığının yaşı 3 buçuk milyon. Kırığı Van’dan başlattığın zaman yaşı 4 milyon 300 bin oluyor. Bu bölgede depremler olacak. Kuzey Anadolu kırığının etkisi Van’da yaklaşık 4 milyon 300 bin yıldır var. Bundan sonra da olacak. Van’da 2035-2050 yılları arasında yıkıcı en az bir deprem olacak. Büyüklüğü 5,5 ile 7 arasında olur. Bu düzen Van’da hiç değişmedi. Yıkıcı olmayan artçı depremler olur. Bu durumda Van’ı yeniden planlayarak Erek Dağı’na doğru çekmemiz gerekiyor. Urartuların yaptığı gibi. Urartular Erek Dağının eteklerinde yaşamışlar.”