Yanlış yapıyoruz!

Abone Ol

Geçtiğimiz günlerde Şehrivan TV’de Ömer Aytaç Aykaç’ın sunduğu Hal Böyleyken programına konuk olan Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, kente dair çok önemli konulara değindi.

Eski Van’dan yeni Van’a…

Ekonomiden turizme…

Politikadan yatırımlara…

Programda kente dair neredeyse her şey vardı.

Fakat dikkat çeken ve Şehrivan’ın da gündemde olması hasebiyle öne çıkardığı önemli bir konu vardı.

Van-Trabzon uçuşları.

Hepiniz şahitlik etmişsinizdir.

THY önce Diyarbakır, sonra Şanlıurfa gibi illerle başladı.

Bu iller ile Trabzon arasında uçak seferlerinin startını verdi.

Sonra da bu kapsama Van’ı da ekledi.

Van’ı da iyi bilen Murat Zorluoğlu’nun belediye başkanı olduğu Trabzon bu hamlesi şüphesiz Trabzon adına atılan önemli adımlar bunlar.

Bu adımlar boşa atılan adımlar değil üstelik.

Van ile birlikte bölgeyi tanıyan Zorluoğlu’nun kentine katkı sunma adına (yapmışsa) başarılı adımlar olarak kayda geçebilir.

Hatırlarsınız bunu geçmişte Antalya Valisi iken Münir Karaloğlu da yaptı.
Van’a turizmcilerden oluşan bir heyet ile geldi.

O dönem de Van-Antalya ve Akdeniz illeri arasında bir paylaşım olabileceğine değindi.

Kışın boş kalan Antalya’da İranlı turist olabileceği yönünde bir ziyaretti bu.

Nihayetinde bu da benzer bir adımdı.

Mevcut şartlarda Valilerin, belediye başkanlarının kendi illeri için hayata geçirmeye çalıştığı politikalar olarak yorumlanabilir.

Bunu Van’a karşı bir savaş, bir oyun, bir ile olarak okumak işin en ucuz tarafına kaçmak anlamına geliyor bence.

Bu anlamda elimizde bu konuda bizi haklı çıkaracak doğru düzgün done, gerekçe vs. bulunmuyor.

Bunlara değinmeyeceğim.

Çünkü gazetemiz yazarlarından Emre Karaduman bu konuda neden daha fazla sitem etmemiz gerektiğini gerekçeleri ile anlattı.

Ardından da Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, tartışmayı bitirecek bir değerlendirme paylaştı Şehrivan TV’de.

O sözler şu şekildeydi:

“Van-Trabzon uçuşları sonrasında başlayan tartışma doğru değil. Bizim şu an Bitlis’ten, Hakkari’den farkımız ne? Onlar sadece İstanbul’a, Ankara’ya uçuşuyor. Ama bizim birçok şehire uçuşlarımız var. Akdeniz’e de var, Ege’ye de var. Karadeniz neden eksik olsun ki. Biz bunlar değil, İran uçuşlarımızın da olmasını talep ettik. Bu noktada bizim yakınımızda olan Tebriz uçuşlarına değil, Tahran gibi bir bölgenin uçuşlarına ihtiyacımız var. Bunun için uğraşmak bun getirmeye çalışmamız lazım. Yine Kuzey Irak, bize çok katkı sunabilecek bir alan olabilir. İlişkiler düzelirse bir Ermenistan, Erivan uçuşu katkı sunar. Bir Bakü uçuşu değer kadar. Bunlar hiçbiri olmasın, hiç sefer koymayalım o zaman kimse Van’dan çıkmasın. Bu doğru değil. Diyarbakır-Trabzon uçuşu da başladı. Orada olmasa burada olsa hadi yine sadece bizde olduğunu tartışırdık ama böyle değil.”

Sanırım bunun üzerine çok da bir şey eklemeye gerek yok.

Biz bu konuda gerçekten kentimizin potansiyeline, gücüne inanıyorsak gocunmadan bu uçuşları kabul edip eksik uçuşlar üzerine konuşmamız lazım.

Biz Vanlılar’ın İstanbul, Ankara uçuşlarındaki azlık konusundaki talebi çok haklı.

Ben de bu konuda aynı fikirdeyim.

Bu uçuşlar çok az.

Artmalı.

Yeniden düzenlenmeli.

Saatleri değişerek, sayısı artırılarak programlanmalı.

Ama halihazırda bir uçuş açılıyorsa bunun da önünde durup ortaya bir reaksiyon konulmamalı.

Bakın bu tepkiler Van ile sınırlı kalınmamış.

Bu tepkilerden sonra Trabzon yerel basınında bazı isimler de konuyu tartışmaya açmış.

Van’ın bu uçuşları istemediğini kaleme almış.

Bunun bir zararının olmadığını açıkladığı yazılardan konuyu nihayetinde kamuoyuna duyurmuş.

Bu bile yarın birgün THY’nin bu uçuşları durdurma sebebi olabilir.

THY Van-Trabzon uçuşlarını iptal eder.

Van-Gaziantep uçuşları başlatır.

“Haydi size güle güle” der ve işine bakar.

“Haliyle niye Trabzon’a uçak koydunuz?” şeklindeki bir çıkış bizim ortaya koymamız gereken bir çıkış değil.

Bize ters.

Bizim açımızdan yanlış.

Bizim tavır koymamız gereken hususlar şunlar:

-Van-İstanbul uçuşları ivedilikle artırılmalı.

-Van-Ankara uçuşları ivedilikle artırılmalı.

-Van-Tahran uçuşları başlatılmalı.

-İran Başkonsolosluğu Van’da olmalı.

-Van-Kuzey Irak uçuşları başlamalı.

-Van-Şırnak Karayolu acilen tamamlanmalı.

Bu liste uzar gider.

Bunun gibi önemli konular varken garip bir tartışmaya girmek bize yakışmıyor.

Hatta bu kente çok zarar veriyor.

Bu tartışma ucuz bir tartışma.

Ve bizim sahip olduğumuz potansiyel düşünüldüğünde bizi çokça farklı bir noktada konumlandıracak kadar önemsiz bir tartışma.

Bence aklı başındaki isimler, temsilciler daha makul açıklamalarla bu tartışmaya noktayı koyup Van’ın gerçek tavrını belli etmeli.

Böyle herkesin sustuğu, ilgisinin cevap vermediği ortamda hiç alakasız birkaç kişinin tepkisi yüzünden “Vanlılar uçak seferleri iptal edilsin” istiyor demeye kadar varacak olaylar silsilesi başlayabilir.

İyi vallahi.

Oturalım.

İran gibi yapalım.

Ne bizden kimse dışarı çıksın ne de birileri bize gelsin!
Biz bize yeteriz(!) nasılsa…

Öyle mi?

Öyle değil işte.

Öyle olmamalı.

Yanlış yapıyoruz.

Benden söylemesi.