Önceki yazıda Van’ın seçimine dair görüşlerimi paylaşmıştım.
‘Bayram O bayram ola’ demiştim.
Gün geldi çattı.
Yarın hepimiz sandık başına gidip oylarımızı kullanacağız.
Demokratik bir yarış veren partilerin geleceği ile birlikte aslında kendi geleceğimizin de kararını vereceğiz.
Dün demiştim, bugün yine tekrarlıyorum.
İyi düşünme, doğru karar vermenin elzem olduğu bir süreçteyiz.
Elbette ki bu seçime farklı anlamlar atfedin yine son dönemlerin en önemli süreci ve en anlamlı seçimi diyebiliriz.
Buna yeni bir sistemin hayata geçmesinden tutun, daha farklı bir yasama, yürütme dengesinin olduğu, parlamentonun değişimi de dahil...
Bir de işi Van’a katalım.
İlk olarak milletvekili seçimi bazında bakalım.
Geçtiğimiz dönemlerde yaşadığımız tecrübeleri önümüze koyalım.
Kimler gitti?
Kimler bu kent için ne yaptı?
Ya da kimler Van için kaç kelam edebildi?
Bu önemli...
Nihayetinde bu yeni dönemde çok daha fazla irdelenmesi gereken bir durum.
Çünkü artık liderin arkasına takılıp gitmekle olmuyor.
Bu seçim için de kamuoyunda da konuşulan bir gerçek var ki, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’ndaki oyu Ak Parti’nin oyundan fazla olacak.
Yani Erdoğan her seçim hem kendine hem partisine hatta vekillere kazandırdığı oyun sadeleştirilmiş, net olarak kendisi için verilmiş halini kendisi görecek.
MHP ile ittifaktan dolayı MHP’lilerin cumhurbaşkanı desteği de dahil olacak. Ama yine bu seçimde cumhurbaşkanlığı oyları ile Erdoğan’ın hakimiyet alanı büyük ölçüde seçilmiş olacak.
Öbür taraftan partinin aldığı oran da Erdoğan’ın oyunun yanında vekillerin, teşkilatların çalışmalarının durumunu gösterecek.
Yani Erdoğan’ın oy oranının altında oy olan ile, ilçeye Erdoğan’ın dönüp hesap sorma şansı olacak.
Ve önemli bir nokta daha...
Bu vekil adaylarının kendilerini halka ne derece anlattığı, ne derece ikna ettiğinin de işareti olacak.
Dediğim gibi... Cumhurbaşkanı oyları ile meclise gitmek yok artık.
Lidere oy kullanan halkın artık vekile de oy kullanabileceği seçim kozu var artık.
Vekil halkı ikna edemezse...
Lidere oy verip milletvekiline oy vermeye şansı olan seçmen kitlesinin bu noktada bir nebze e olsa artık tavrını ortaya koyma şansı olacak.
Bu seçimde de bunu göreceğiz.
Bu bir anlamda listelere olan reaksiyonu da gösterecek.
İşte bu yüzden...
Bu ve bundan sonraki seçimlerde artık vekil adaylarının bu halka bir şeyler söylemesi gerekiyor.
Kuru siyaset dışında...
Kuru ideoloji dışında bu halka anlatacak bir şeyler olmalı.
Son 15-20 yıllık sürece bakıyoruz.
Bir çok kent yıldızı parlayan kentlerden oldu.
Van ayarındaki kentler metropol haline geldi.
Hizmette şaha kalkanlar... Mega projeleri ardı ardına alanlar oldu.
Ama biz bir türlü hakkıyla faydalanmayı bilemedik.
Yeri geldi yanlış listeler, yeri geldi istenmeyen belediye başkanları yüzünden zaman kayıpları ve hizmet kayıpları yaşadık.
Herkes kepçe ile hükümet yatırımlarından, projelerinden faydalanırken biz elde edemeyebildik.
Bu yüzden.
Bizim de artık hakkıyla, hakkımızı sorabileceğimiz siyasetçilere oy verme, hesap sorma zamanımız geldi diye düşünüyorum.
Bakın parti adı vermiyorum.
Şu partiye oy verin demiyorum.
Olaya biraz siyaset üstü bakıldığında sadece şunu söylüyorum:
Bu kentin geleceğine, huzuruna, barışına, refahına değer katacak isimlere oy verin.
Yarın sandıkta ‘iş’ olsun diye oy kullanmayın.
Gerekirse milletvekilliği listelerini önüne koyun.
İsim isim irdeleyin.
Kim kimdir?
Kimin bu kente katkısı ne olur?
Bunlara bakın...
Seçildikten sonra gidip ardına bile bakmayanlara, çoğu kişinin ismini bilmediği bile 4 yıl içinde bilmediği isimlere destek vermeyin.
Van’dan çıktıktan sonra Van’ı unutan isimlere destek olmayın.
Vanlılığı, Van’ı dert edenleri oylayın.
Bu kentin geleceğini oylayın.
Birlik, beraberliği...
Oylayın.
Öbür türlüsü yine kabus, yine sıkıntı, yine göz yaşı.
Kendi seçimimizle bize huzursuzluk yaratan kimseden yana durmayın.
Oy bizim değil mi?
Hiç kimsenin oyununa gelmeyin...
Demokratik hakkınızı, hakkıyla yerine getirin.
Sonrası... Allah büyük.
Allah hakkımızda ve bu ülkenin hakkında hayırlısını nasip eylesin.
Bu seçim Van için, Vanlı için ülke için hayırla sonuçlansın.
En büyük duamız da temennimiz de bu olsun.