Van kentinin en büyük zenginliği olan Van Gölü, bir dönemler Van halkının sırtını döndüğü bir değer olarak tartışılırken son dönemlerde ise Vanlının ulaşamadığı güzelliklerden biri olarak tartışılıyor. Uzun yıllardır en güzel bölgeleri kurum ve kuruluşlar tarafından tesis ya da kamp olarak kullanılan gölün, kalan kısımları da son yıllardaki turistik yatırımlar veya diğer işletmeler tarafından sahiplenildi. Daha çok Tuşba ilçesinde bulunan tatile ve deniz ile buluşmaya alanlar da son yıllarda yazlık sahiplerinin ve ücretli kamplar nedeniyle ulaşılamaz hale geldi. Öyle ki vatandaşın denize girebileceği, kent ve ilçelerinde adeta uygun bir alan kalmadı. Vatandaşın uygun yerler bulmak için büyük çaba sarfettiği, çok uzak alanlarda alt yapı eksikliği olan yerlerde denize girme çabası ise büyük zorluklar ile gerçekleşiyor.
EDREMİT’TE KURUMLAR, TUŞBA’DA YAZLIKÇILAR GEÇİT VERMİYOR!
Son zamanlarda daha çok boğulma vakaları ile gündeme gelen ve hayatını kaybeden vatandaşlar ile gündeme gelen Van Gölü’nde ölümlerle birlikte bir tartışmalı durum daha konuşuluyor. Son dönemlerde şehre yakın alanlarda adeta göle ulaşıp serinlemenin imkânı kalmazken vatandaşlar göl ile arasına adeta set çekilmesinden dolayı türlü yöntemler bulmaya çalışıyor. Daha çok Tuşba ve Gevaş ilçelerinde göl ile buluşmaya çalışan vatandaş bu ilçelerde de artık göle daha zor ulaşılabilirken daha tenha, altyapısı olmayan ve güvenlik önlemi almayan yerlerde denize girme çabası içinde büyük risklerle de karşı karşıya kalıyor. Edremit tarafından kurum/kuruluş tesisleri, işletmeler, oteller nedeniyle göle giremeyen vatandaş, Tuşba bölgesinde ise yazlıklar ve şahısların sahillerdeki işgali nedeniyle göle giremezken vatandaş bu durumun Vanlıları her geçen gün gölden uzaklaştırdığını söylüyor.
EN GÜZEL ALANLAR KURUMLARDA
Özellikle Edremit sahillerinde en güzel alanlar ve göl ile buluşabilecek mesire yerleri kurum ve kuruluşların uhdesinde bulunurken bu alanlardan da herkes faydalanamıyor. Belli kurumların misafirhanesi, kampı, tesisi ya da işletmesi olarak hizmet veren alanlarda herkesin kullanabileceği bir alan kalmaması sebebiyle vatandaş göl ile Gevaş ve sonrasıdaki alanlarda buluşabiliyor. Gevaş ilçesinde de kurum ve kuruluşlara ait kamplar bulunurken son zamanlarda iki ilçe arasında artan özel işletmelere ait yerler de ücretsiz alanların iyice daralmasına sebep oluyor.
YAZLIKÇILAR SAHİLLERİ ‘KENDİLERİNE ÖZEL’ OLARAK KAPATIYOR
Tuşba bölgesindeki Mollakasım, Ayanıs gibi bölgelerede ise yıllardır dile getirilmesine rağmen çok ciddi bir ‘işgal’ yaşanıyor. Yapılaşmanın iyice arttığı bu mahallelerde özellikle küme ya da kooperatif şekilde inşa edilen yazlıklar sahilleri duvarlar, çitler, ya da girişler ile kapatıp sadece kendileri kullanıyor. “Çıkmaz sokak”, “Girilmez”, “Özel mülkiyet” gibi yazılarla tüm vatandaşın kullanması gereken sahilleri kendileri için özel olarak tahsis edip vatandaşın kullanmasına engel olan bu mülk sahiplerinin işgali ile ilgili yıllardır çarğı yapılmasına rağmen belediyeler hiçbir adım atmıyor.
ALTYAPISIZ VE GÖLGELİKSİZ SAHİLLERDE VATANDAŞ BÜYÜK SIKINTI YAŞIYOR
Kurum ve kuruluşların sahipliği dışında kalan alanlarda göl ile buluşmaya çalışan vatandaşlar ise özellikle uzak bölgelerde alt yapının olmadığı, düzenlemelerin yapılmadığı alanlarda zor şartlarda göle girmeye çalışıyor. Mollakasım bölgesinde Mavi Bayraklı Plaj dışında altyapısı olan tesis bulunmazken vatandaş taşlar, kayalıklar ve denize girmenin çok zor olduğu alanlarda sabahtan akşama kadar güneş altında ve hiçbir imkan olmadan piknik yapmaya ve göle girmeye çalışıyor. Belediyelerin düzenleme yapıp ortak kullanıma açmadığı bu alanlar için de yıllardır çağrı yapan ve düzenleme isteyen vatandaşların talepleri de karşılık bulmuyor.