ŞEHRİVAN HABER: FATMA NUR POLATCAN-ORHAN SAĞLAM
Bir zamanlar kimyasal gübreye yoğun ilgi gösterilse de son yıllarda solucan gübresi üretimin artmasıyla kimyasal gübreye rağbet azaldı. Kimyasal gübre kullanımının azaltılmasını, doğal gübre ihtiyacının karşılanmasını sağlamak amacıyla ülkenin birçok yerinde solucan gübresi üretiliyor. Tarım ve hayvancılıkta Türkiye’nin önemli kentlerinden biri olan Van’da da bu kapsamda solucan gübresi üretiliyor. Yaklaşık 3 yıl önce 44 kişinin bir araya gelerek Bereket Organik Tarım ürünleri ve Solucan Gübresi Üretim ve Pazarlama Kooperatifini açıyor ve Van’da solucan gübresi üretmeye başlıyor. Giderlerin artması ve ülkedeki ekonomik krizden dolayı büyük emeklerle kurulan kooperatif bugünlerde zor günler yaşıyor. Kooperatifin kuruluşu ve süreçle ilgili Şehrivan konuşan Bereket Organik Tarım ürünleri ve Solucan Gübresi Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Başkanı Murat Çakır, bugüne kadar hiçbir destek alamadıklarını ve şu an kooperatifin kapanma noktasına geldiğini dile getirdi.
“SOLUCAN GÜBRESİNİN FAYDALARI SAY SAY BİTMİYOR”
Solucan gübresi kimyasal içermiyor ve bitkileri yakmıyor. Tohumlar normal toprağa göre solucan gübreli toprakta daha hızlı çimleniyor. Solucan gübresi ile yetişen ürünlerde yüzde 25 daha fazla verim elde ediliyor. Bu sebeple bitkilerin daha sağlıklı büyümelerine yardımcı oluyor. Ayrıca bitkilerin çok kısa sürelerde büyümesini sağlıyor. Düzenli bir şekilde solucan gübresi kullanılması topraktaki metal birikiminin azalmasına katkı sağlıyor. Solucan gübresi ayrıca küresel ısınmanın kötü etkilerini gidermesi ile biliniyor.
VAN’DA SOLUCAN GÜBRESİ ÜRETEN TEK İŞLETME AMA…
Van’da 3 yıl önce 44 kişi bir araya gelerek Bereket Organik Tarım ürünleri ve Solucan Gübresi Üretim ve Pazarlama Kooperatifini kurarak solucan gübresi üretmeye başlıyor. Kurulduktan 6 ay sonra dünyayı etkisi altına alan pandemiye yenik düşen sektörlerden biri olan kooperatif, bugünlerde ekonomik krizle can çekişiyor. Kooperatifin kuruluşunu ve süreci Şehrivan aracılığıyla paylaşan kooperatif başkanı Murat Çakır 3 yıllık dönemde hiçbir destek alamadıklarını dile getiriyor. Van’da sadece kendilerinin solucan gübresi ürettiklerini aktaran Çakır, çaldıkları her kapının yüzlerine kapandığını ve böyle giderse üretim yapamayacaklarını belirtiyor.
ÇALDIKLARI HER KAPI YÜZLERİNE KAPANMIŞ!
Kooperatif Başkanı Çakır, kooperatifin kurulma aşamasını anlatarak, “Solucan gübresi üretimi bir dönem Türkiye’de moda oldu. Bundan 3-4 yıl önce bir akım başladı. Solucan gübresi işi iyi gittiği için bir sürü insan bu işe girdi. Çalıştığım yerden bir arkadaşımın bu işe girmesiyle ben de bu işe girdim. Biz 7 arkadaş bir araya geldik. Kendi aramızda kooperatif kurduk. Bir araya geldik ve üretim yapmaya başladık. Biz kooperatifi kurduktan sonra hiçbir destek alamadık. Kurumlardan hiçbir destek alamadık. Kurumlara gittik, 44 kişilik bir kooperatif olduğumuzu, giderlerimizin olduğunu, insanlara iş imkanı sağladığımızı söyledik. Yıllık zaten gübreye para harcıyor kurumlar. Bir kısmını da organik gübre kapsamında bizden alın, bize destek verin dedik. Bu çarkın dönmesine katkı sağlayacaktı bu ama hiçbir kurumdan destek alamadık” dedi.
TARIMIN BAŞKENTİ VAN’DA DESTEK ALINMADIĞINDAN GÜBRE ÜRETİLEMİYOR!
Pandemi sürecinde kültür mantarı da ürettiklerini dile getiren Çakır, “3’üncü yıldır devam ediyoruz. Pandemiye denk geldik. Pandemiden 6 ay önce kurulmuştuk. Pandemiden sonra satışlar düşmeye başladı ve çok ciddi zarar ettik. O dönem içerisinde kültür mantarı da yetiştirdik. Kendi çadırlarımızda yaptık. Masrafa, ciddi bir borca girdik. 300 metrekarelik çadır aldık, kışa uygun. 2-3 mantar yetiştirdik. Çok da güzel mantarlardı fakat yine bu konuda destek alamadığımız için zarar ettik. Ve kapattık” diye aktardı.
“BEREKETLİ TOPRAKLAR İÇİN ÜRETİYORUZ”
Çakır, solucan gübresinden söz ederek, “Şu an sadece solucan gübresi satıyoruz. Çok verimli topraklarda yaşıyoruz. Bizim sloganımız ‘Bereketli topraklar için üretiyoruz.’ Bu topraklar kimyasal gübreyle zehirleniyor. Kimyasal gübrede başta ciddi bir verim alınıyor ama yıllar sonra o topraktan verim alamıyorsunuz. Dolayısıyla bugün toprakların çoraklaşmasının sebebi yüzde 80-90 kimyasal gübre. Ama organik gübreler öyle değil. Birçok doğal gübre var ama solucan gübresinin çok daha farklı bir yapısı var. Şu an elimizde 10 milyon solucan var. Biz bu solucanlara çürümüş büyükbaş hayvan gübresi veriyoruz. Daha sonra belirli aralıklarla yumurta kabuğu, sebzeler, meyveler veriyoruz. O solucan onu yedikten sonra dışkı atıyor. Bu da önemli bir gübre oluyor. Onu siz ağacın altına belli bir miktar attığınızda su tutma oranını düşürüyor. Yani her gün ağaçları sulamak zorunda kalmazsınız. O gübre suyu tutuyor ve belli aralıklarla ağaca veriyor” diye konuştu.
VAN’DA SOLUCAN GÜBRESİNİN KIYMETİ YOK…
Solucan gübresinin faydasına değinen Çakır, “Burada ürünler çok geç çıkar. Bu gübreyi kullandığınız zaman en az 15-20 gün önceden size erken bir hasat veriyor. Dolayısıyla Van gibi yazı az süren bir bölgede kullanılması elzemdir. Solucan gübresi verimi arttırıyor. En az yüzde 40-50 verim arttırıyor. Yediğimiz içtiğimiz her şey kimyasal olduğu için meyve, sebzelerin tadı kaçtı ama solucan gübresiyle üretilmiş sebze ve meyvede o aromayı buluyorsunuz. Dolayısıyla solucan gübresi çok kıymetli. Bizim çok geç kalmadan ülke olarak organik gübre kullanmamız gerekiyor” dedi.
ÇAKIR: BÜYÜK BİR ARSADA SEBZE VE MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPMAYA TALİBİZ
Çakır, projelerinin olduğunu ve destek için kurumlarla konuştuklarını ama destek alamadıklarını vurgulayarak, “Biz daha önce bir kuruma gittik ve tarım arazisi yapabileceğimiz arsa istedik. Biz orada solucan gübresi ile üretilen sebze ve meyve üretmek istiyorduk. İnsanlar doğal beslensin istedik. Hobi bahçeleri oluşturmak istedik. Fakat ne yazık ki talebimiz 2 defa da geri çevrildi. Biz bu talebimizi yeniliyoruz. Biz büyük bir arsada sebze ve meyve yetiştiriciliği yapmaya talibiz” şeklinde konuştu.
DESTEK ALAMAZLARSA KAPATACAKLAR!
Kooperatifin kapanma sürecine geldiğini dile getiren Çakır, Vali Balcı’dan destek talebinde bulunarak sözlerini şöyle tamamladı: “Gün geçtikçe güç kaybediyoruz. Kooperatifi kapatma sürecine geldik. Çünkü hiçbir destek alamadık. Kendi öz kaynaklarımızla büyümeye çalıştık. Hibe almadık. Bu 44 kişinin oluşturduğu bir kooperatif. Valimiz tarıma çok güzel bakıyor. Yeni Valimiz bizi bu konuda desteklerse, bu konuda bize yön verirse biz de toparlarız. Biz aslında tarımı da geliştiriyoruz. Biz aslında organik üretimi de destekliyoruz. Bu tür oluşumlar kıymetlidir ama desteklenmesi gerekiyor.”