1-Karayolları Meselesi
Son bir aydır gazetemizin ve yerel medyanın gündemini sıkça meşgul eden kurumlar var. Başta Milli Eğitim Müdürlüğü ve Karayolları olmak üzere birçok sıkıntı yazıldı, çizildi.
Van’da oturan bir düzen var.
Genelde kurumlar ile alakalı sıkıntıları dile getirildiğinde, bu sıkıntıların ilgili isimleri çok da konuyla ilgilenmez. Bizim gözlemlerimiz bu yönde.
Ama son süreçte durum biraz farklı seyretmeye başladı.
Karayollarının yaptığı çalışmaların aksaklıkları ve eksiklerini üst üste manşetimizden dile getirdik. Kentte yapılan işlerde, çalışmalarda yanlış bir şeyler olduğunu söyledik. Vatandaşın çağrılarına gazetelerimizde yer verdi.
Sonuç olarak geçtiğimiz hafta Karayolları Bölge Müdürünün görev değişikliği haberini duyduk.
Görünen o ki: Devlet mekanizması bu defa sessiz kalmadı.
Eleştiri ve aksaklıklara gereği yapıldı görüldüğü üzere.
Karayolları Bölge Müdürünün değişiklik haberi bir çok kesimin ilgisini çekti.
Haber çok da konuşuldu.
Bir çok olumlu ve olumsuz yorumlar yapıldı. Kimisi değişikliğin doğru olduğuna dem vurdu. Kimisi Kayseri’ye tayin olmasının bir ödül olduğunu konuştu.
Olaya bir de bu taraftan bakalım.
Kayseri, Trabzon lobisiyle birlikte Türkiye’deki en güçlü lobilerden birisine sahip.
Anlayacağınız sahibi çok memleketin.
İsteyen herkesin güle oynaya top koşturduğu bir yer değil. Hizmette neredeyse en zirveleri görmüş, boşluk bırakılmamış bir şehir.
Bakanı Vekili ve üst düzey bürokratı bolca olan bir yer sizce rahat bir yer midir yoksa daha fazla baskı ve mücadelenin yeri midir siz karar verin.
Velhasıl Karayolları Bölge Müdürü değişikliği Van’a hayırlı olsun diyelim.
***
2- Milli Eğitim Meselesi
LGS sınav sonuçları açıklandıktan sonra yerel medyanın gündemini en çok meşgul eden konuların başında geliyordu.
Neydi?
Van’ın eğitimde gerileme haberi...
Geçen sene 65’nci sırada yer alırken bu sene 75’nci gerilemişti.
Sıkça konuşuldu, haber yapıldı, köşe yazıları yazıldı.
Ama İl Milli Eğitimden tek bir tepki alınamadı! Olumlu ya da olumsuz anlamda ne ses çıktı ne seda...
Anlaşılan o ki Milli Eğitim cenahından bariz bir şekilde minnetsiz bire tavır ortaya konuluyor. Haberlerin ne doğru ne yanlış olduğuna dair tek bir açıklama bile yapılmadı.
Bu vurdumduymazlık neyin nesidir ben merak ediyorum...
Gazetemizin manşetine de taşıdığımız gibi müdür bey geldiği zaman en iyi İl Müdürü ödülünü almıştı. Peki bu neye göre kime göre?
Geçmiş dönemde yapmış olduğu çalışmalar için mi? Onlar içinse o zaman İl müdürü değildi, ilçe müdürlüğü görevini yürütüyordu.
Kısa zamanda aldığı bu ödül akıllarda soru işareti bırakmıştı zaten.
Ve işin sonunda Van’ın on sıra gerilemesi durumu özetliyor.
Mesele ödül değil, insanların kalbini kazanabilmek ve gerçekten bir başarı elde edebilmektir. Günümüzde zaten herkes birbirine plaketler takdim edip ödüllendiriyorlar. Bunlarla insanları yanıltmak ne kadar doğru ola ki?
***
3- Sağlık Meselesi
Geçtiğimiz hafta İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Mahmut Sünnetçioğlu, SBÜ Bölge Eğitim ve Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sebahattin Çelik yönetici kadrosu ile beraber gazetemizi ziyarete gelmişlerdi. Sağlıktaki sorunlar ile alakalı geniş bir sohbet yaptık ve bize iletilen sıkıntıları dile getirdik. Biriktirdiğimiz ve kendilerine sunmak için hazırladığımız uzunca bir sorunlar listesi vardı...
Sıkıntıların birçoğunun Bölge Hastanesi diye bildiğimi (SBÜ) ile alakalı idi. Bunların kısa sürede çözüme ulaşması gerektiğini dile getirdik.
Bizim de ziyarette paylaştığımız ve Van açısından da en önemli konulardan birisi olduğunu düşündüğümüz meselelerden birisi İpekyolu Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Merkezi adı altında hizmet veren binanın büyük çoğunluğunun kullanılmadığı ve gereksiz yere kiralanıp devletin zarara uğratıldığı idi. Konuyla ilgili İl Müdürü Mahmut Sünnetçioğlu kiralamanın kendilerinden çok daha önce yapıldığını ve çözüm için uğraştıklarını dile getirdi. Bu konu da müdür bey haklı. Orası çok daha önceden kiraya verilmiş ve bekliyordu. Şu an sadece Fizik tedavi birimi olarak hizmet veriyor ve bina belki de çok da zaruri değilken o binaya kira ödeme zorunluluğunda. Kullanmayıp sözleşmeyi iptal etseler, sözleşme boyunca ödenecek kiradan daha büyük bir tazminat ödemek zorunda kalacaklar. Böyle de sağlam bir şeklide bağlanmış anlayacağınız!
Öyle ama... Bu işe açıkçası bir çare bulmak gerekir. Mesela... Hali hazırda sadece acil bölümü hizmet veren eski İstanbul hastanesinin binası fizik tedavisine yeterli ve fazlasıyla yeri var. Buraya tanışabilir. Ve devleti gereksiz bir masraftan kurtarabilir. Hatta Sayın Sünnetçioğlu’nun paylaştığı bir konu daha var. O da hastanenin bir ilçe hastanesi olarak yeni bir hastane olarak açılması. Öyle ya da böyle. Oraya ödenen paralar, gereksizdir, zarardır, ziyandır. El vicdan..
***
Son olarak...
Son haftalarda kentin önemli sorunlarını yüksek sesle dile getiriyoruz.
Daha önce yaptığımız haberleri tekrar tekrar manşetlere taşıyoruz.
Unutulmasın.
Konuşulsun.
Yapılsın.
Hatalı olan işler de yapılmasın diye mücadele ediyoruz.
Ama..
Yaptığımız bu haberlerde ve dile getirdiğimiz sıkıntılarda art niyet arayanlar var.
Buna gerek yok.
Bu kentte bir kurumun bir adama yaptığı ayrımcılığın, kentin eğitimde başarısız olmasının, sağlıkta sorunlar olmasının bizlere şahsi anlamda bir faydası yoktur.
Yazdıklarımız, çizdiklerimiz, konuştuklarımızın dile getirdiklerimizin tamamı milletimizin ve memleketimizin faydasınadır.
Hamdolsun abdestimizden şüphemiz yok.
Yaptığımız ve konuştuğumuz her şeyin arkasındayız.
Kentin menfaatleri için mücadele etmek rahatsızlıksa, birilerini rahatsız etmeye devam edeceğiz.
Çünkü daha konuşacak konu ile meseleler konu olan şahıslar çok!
Bu şahısları korumak adına milletimizden vazgeçmeyelim.
Şahıslar geçici Devlet ve Millet bakidir.
Mücadelemizin devam edeceğini bilin istedim.