Manastırın en eski yapısı, 8. yüzyılda inşa edilen St. Sophia Kilisesi'nden günümüze yalnızca apsis kısmı ulaşabilmiş. Ancak, kompleksin asıl göz alıcı unsuru, 1003-1021 yılları arasında inşa edilen Kutsal Meryem Ana Kilisesi. Dörtlü yonca yaprağı planıyla dikkat çeken bu yapı, Orta Çağ Ermeni mimarisinin eşsiz bir örneği olarak kabul ediliyor.
YENİ YAPILARLA ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ
Manastır kompleksinin zaman içinde genişlediği ve yeni yapılarla zenginleştiği görülüyor. 1648 yılında eklenen ve dokuz kubbeli tasarımıyla göz kamaştıran jamatun, 1817'de inşa edilen Kutsal Haç Kilisesi ve 1849 tarihli St. Sion Kilisesi, kompleksin tarihsel gelişimini gözler önüne seriyor.
KULLANILAN MALZEMELER DİKKAT ÇEKİYOR
Yapının mimari özellikleri kadar kullanılan malzemeler de dikkat çekiyor. Düzgün kesme taş, mermer, tuğla ve iki renkli taşların ustaca kullanımı, dönemin yapı mimarisi hakkında önemli bilgiler sunuyor. Özellikle jamatunun batı cephesindeki portal, mukarnas, rumi ve haç motifleriyle bezeli zengin süslemeleriyle ziyaretçileri büyülüyor.
DÖNEMİN SOSYAL YAPISI HAKKINDA BİLGİ VERİYOR
Araştırmacılar, manastırın fresk süslemeleri, çeşitli dönemlere ait mimari unsurları ve karmaşık yapısıyla Orta Çağ'dan günümüze uzanan bir zaman kapsülü niteliğinde olduğunu belirtiyor. Warak Wank Manastırı'nın, bölgenin dinî ve kültürel tarihine ışık tutmanın yanı sıra, dönemin sosyal ve ekonomik yapısı hakkında da önemli bilgiler sunduğu düşünülüyor.
Uzmanlar, bu eşsiz kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için kapsamlı bir restorasyon ve konservasyon çalışmasının gerekliliğine dikkat çekiyor.
Kaynak: kulturportali.com youtube.com Date: 16.10.2024