VAN

Van’daki arkeolojik kazıda heyecanlandıran keşif: Tam 2 bin 700 yıllık!

Van'ın Tuşba ilçesindeki Garibin Tepe’de yürütülen arkeolojik kazı Urartular dönemine ışık tutmaya devam ediyor. Garibin Tepe’de daha önceki kazılarda 2 bin 700 yıllık pithosların (küp) bulunmasının ardından yine aynı bölgede stilize işlenmiş yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 1 metre genişliğinde 3 boyutlu anıtsal heykel ilk keşfedildi.

Abone Ol

Birçok medeniyetten izler taşıyan ve Urartulara başkentlik yapmış olan Van’da devam eden arkeolojik kazılarda önemli bulgulara rastlanılmaya devam ediliyor. Van’ın önemli arkeolojik kazı alanlarından biri olan Garibin Tepe’deki kazalarda yeni bulgular keşfedildi.

Van’da Ayanis Kalesi kazıları ile beraber önemli kazı alınlarından biri olan Garibin Tepe'de önceki yıl kurtarma kazısı sırasında tespit edilen tarihi alandaki kazı çalışmaları sürüyor. Garibin Tepe’de yürütülen arkeolojik kazılarda, Urartular dönemine ait bazalt taşından yapılan yaklaşık bir ton ağırlığında heykel ortaya çıkarıldı.

BAZALT HEYKELİN SIRRI ÇÖZÜLECEK

Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle Van Müzesi başkanlığında Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı'nın bilimsel danışmanlığında yürütülen kazı, bu yıl tepenin güney kısmında yoğunlaştırıldı. Daha önce anıtsal yapı grubunun gün yüzüne çıkarıldığı alanda kazı yapan akademisyenler, 2 metre uzunluğunda ve 1 metre genişliğinde bazalt taştan yapılan bir heykelle karşılaştı. Boyun bölgesi kırık olan ve anıtsal olduğu değerlendirilen yaklaşık bir ton ağırlığındaki heykel, restore edilmek üzere Van Müzesi'ne taşındı. Ankara'dan gelecek ekibin yapacağı detaylı incelemenin ardından bazalt heykelin sırrının çözülmesi bekleniyor.

"URARTU'NUN PLASTİK SANATINA DAİR ÇOK ÇARPICI BİR ÖRNEK"

Prof. Dr. Mehmet Işıklı, alanda yürütülen kazılarda arkeolojik olarak çok çarpıcı ve dikkat çekici buluntuların ortaya çıktığını söyledi. Bu yıl, tepenin güney bölümünde çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Işıklı, alanda 1995'te yapılan kurtarma kazısı sırasında aslan heykelinin bulunduğunu anımsattı. Urartu arkeolojisinde en az bilgi sahibi oldukları alanlardan birinin heykel ürünleri olduğunu ifade eden Işıklı, "Urartularda plastik sanatlar yani heykel ürünleriyle ilgili çok sınırlı eser var. Birkaç örnek üzerinden konuşuyoruz. Metal olsun, taş olsun heykel sanatı konusunda elimizde çok veri yok. Bu anlamda kazı yürütülen bölgede daha önce aslan heykeline ait obje parçaları bulunmuştu. Bu seneki kazılarda ise bizi çok şaşırtan bir buluntuyla karşılaştık. Bazalttan işlenmiş ve Urartu'nun plastik sanatına dair çok çarpıcı bir örnek ele geçti." dedi.

“ÇOK ÇARPICI BİR BULUNTU"

Heykelin ne anlama geldiği ve neye benzediğine ilişkin soruların müzedeki detaylı çalışmanın ardından cevap bulacağını belirten Işıklı, şu değerlendirmelerde bulundu: "Masif blok halinde işlenmiş bir heykel ile karşı karşıyayız. Ne olduğu konusunda şu an net bir şey söyleyemiyoruz. Çünkü çok stilize işlenmiş, yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 1 metre genişliğinde anıtsal bir heykel. Heykeli Van Müzesi'ne taşıyoruz. Orada gerekli ön çalışmalar, müdahaleler yapılacak. Restore edildikten sonra hakkında bilgi sahibi olabileceğiz. Urartu'nun çok az ünik eserle temsil edildiği bir alanda ve çok çarpıcı bir buluntu."

BU KAZILARDA İLK KEZ ÜÇ BOYUTLU BİR HEYKEL KARŞIMIZA ÇIKIYOR

Garibin Tepe'nin bu nedenle heyecan verici bir yer olduğunu vurgulayan Işıklı, "Böyle anıtsal, üç boyutlu bir heykel ilk kez karşımıza çıkıyor. Çok heyecanlıyız, ön çalışmaları yapıldıktan sonra hakkında daha detaylı bilgi sahibi olacağımızı umuyoruz. Ayak kısmı işlenmiş, baş kısmı daha stilize olarak verilen, gövdesi kare prizma şeklinde olan, baş kısmı ve yüz hatları beli olmayan bir figüre benziyor. Anıtsal bir figüre benziyor. Tanrısal ya da krali bir figür mü, çözmek çok zor. Hatta postmodern bir heykel gibi düşündük. Bu açıdan enteresan ve bizi çok heyecanlandırdı. Sonuçlarını hep birlikte göreceğiz." ifadelerini kullandı.