Panele, Azerbaycan'dan akademisyenlerin, gazetecilerin ve Karabağ gazilerinin bulunduğu bir heyet te katılım sağladı. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyelerinin , araştırmacıların ve öğrencilerin katılım sağladığı görkemli bir panel oldu. Şehitlerimize saygı duruşuyla başlayan konferansta Türkiye İstiklal Marşı ve Azerbaycan İstiklal Marşı söylendi. Moderatör katılımcıları sıcak bir şekilde selamladıktan sonra Van Valisi Ozan Balcı ve Van Milletvekili Kayahan Türkmenoğlu'nun tebrik mesajlarını aktardı.
''Zengezur Koridoru ve Karabağ Zaferi' panelinde Azerbaycan'a ve Karabağ'a yönelik projelerin önemi vurgulandı ve Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kader birlikteliği vurgulandı. İlk konuşmayı Van Küresünniler Tarih ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı Bilal Yücebaş yaptı. Azerbaycan heyetine hitaben Bilal Bey, şunları söyledi: "Ülkemize hoş geldiniz demeyeceğim. Burası sizin vatanınız, vatanınıza, evinize hoş geldiniz!” diyerek konuşmasına başladı. Dernek olarak 44 gün süren Azerbaycan Vatanseverlik Savaşı sürecinde maddi ve manevi destek sağlamaya çalıştıklarını kaydetti. "İnşallah Zengezur koridoru ülkemizin dünyaya açılan kapısı olacak, ülkemiz Türk coğrafyasıyla daha rahat kaynaşacak ve bir arada olacak. Birlik ve eşitlikten, birbirimize sımsıkı sarılmaktan başka çaremiz yok" dedi.
Iğdır Azerbaycan Evi Başkanı Ziya Zakir Acar, konuşmasının başında Azerbaycan sevgisiyle yazdığı şiiri okudu. Şehitlerimizi saygı ve minnetle anan konuşmacı, Türkiye ile Azerbaycan'ın kardeşliğine değindi. İki kardeş ülkenin zaman zaman el ele tutuşmasından örnekler veren Ziya Zakir, modern çağda her alanda iş birliğinin yüksek olduğunu söyledi. Her yıl Azerbaycan'dan binlerce öğrencinin eğitim görmek için Türkiye'ye geldiğini kaydetti. Sayın Ziya ayrıca, bağımsızlığına kavuşmasının 32. yıl dönümünü kutlayan Azerbaycan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkenin Türkiye olduğunu da memnuniyetle hatırlattı.
Cengiz Andiç Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programda konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bekir Koçlar, Azerbaycan'a ve Karabağ'a yönelik çeşitli projelerinin olduğunu söyledi.Sivil toplum kuruluşları ve kurumsal dinamiklerle Azerbaycan-Van arasındaki ilişkiyi daha da ilerletmeyi amaçladıklarını belirten Koçlar, şunları kaydetti:"Azerbaycan ile bir kader birlikteliğimiz var. Iğdır ve Kars ekseninde daha çok görülüyor fakat Van'ın da bu iller kadar Azerbaycan ile kader birlikteliği var. Azerbaycan'dan ilimize göç etmiş büyük sosyal gruplar var. Bu dinamizmi sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle daha da ilerleteceğiz. Panelin düzenlemesinde emeği geçenlere teşekkür ederim."dedi.
Azerbaycan Karabağ Teşkilat Başkanı Doç. Dr. Akif Nağı ise Türkiye ile Azerbaycan'ın iki devlet tek millet olduğunu dile getirdi.İki ülkenin de dünyaya aynı pencereden baktığını ifade eden Nağı, "Türkiye ile Azerbaycan'ın gücü ve birlikteliğini tüm dünya görüyor. Tehlikelere karşı yan yanayız ve galip gelmeye çalışıyoruz. Bizim için Türkiye'nin her bir karışı çok önemli. Tarih boyunca hep yan yana olduk. Sevinçlerimizi paylaştık. Aynı ruhu Karabağ Zaferi'nde Türkiye'de yapılan sevinç gösterileriyle de gördük. Her zaman yan yana durmaya devam edeceğiz."dedi. Tarih Felsefe Doktoru Doçent Güntekin Necefli ise konuşmasında Ermenilerin asılsız ve asılsız iddialarına değinerek, Ermenistan'ın Anadolu topraklarını "Batı Ermenistan" olarak adlandırdığını ve Türkiye'den de toprak iddiasında bulunduğunu belirtti. G. Necefli konuşmasında Ermeni yalanlarını çürüten bazı gerçekleri sıraladı.
Tarih Felsefe doktoru Rafig Seferov, "Zengezur gerçekleri" başlıklı raporunu sundu. 1927 yılına kadar Zengezur şeridinin sadece 12 km uzunluğunda olduğunu söyledi. 1928 yılında Rusya, Azerbaycan'ın Zengilan ilçesine ait Nuvedi köyünü ve Ordubad topraklarının bir kısmını ele geçirerek Ermenistan'a verdi. Bununla Zengezur koridoru denilen alan 42 km'ye çıkarıldı. Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarih Doktoru Gürsoy Solmaz ,önceki etkinlikte olduğu gibi salonu heyecanlandıran bir konuşma yaptı. Önce Kazım Karabekir'in yazdığı tarihi gerçeklerden bahsetti. Gürsoy Hoca, dinleyiciler arasındaki Türk gençlerine seslendi: "Önce kendimizi ve tarihimizi tanımalıyız, tarihimizi bilmek için de çok ders çalışmalıyız."dedi.
İktisat Felsefesi Doktoru Şamil Mehdi, 1918-1920 Azerbaycan Halk Cumhuriyeti haritasını sunarak, bu haritada Zengezur'un da yer aldığını belirterek, konferans katılımcılarına bir asır öncesinin gerçeklerini sunmuştur. Konuşmacı, Sovyet döneminde bu toprakların Azerbaycan'dan zorla alındığını, diğer topraklarımız olan Nahçıvan bölgesine gitmek için Ermenistan topraklarından geçmek zorunda kaldığımızı vurguladı. Şamil Mehdi, Zengezur'un ele geçirilmesi ve sonrasındaki durumla ilgili tarihi gerçekleri aktarırken, bu koridorun Türk coğrafyası ve bağımsız olmayan Türk cumhuriyetleri açısından önemine değindi: "Aralarında kuru bir bağlantı olduğunu düşünmelisiniz. Türklerin her biri. Ancak Zengezur'un alınmasıyla Türk dünyası iki parçaya bölündü" dedi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarih Doktoru Ferit Yücebaş, katılımcılara güzel sözlerle hitap ettikten sonra, temsil ettiği dernek, Küresünni halkının tarihi, bölgedeki rolü ve Azerbaycanlılarla tarihi ilişkiler hakkında ilginç bilgiler aktardı. Türk coğrafyasında önemli rol oynayan dünya halklarının birliğimizin, eşitliğimizin ve düşmanlarımıza karşı direnişimizin merkezinde olduğunu ve bu konumun her zaman korunacağını söyledi. Alim, Zengezur koridorunun önemine değinerek, bu hedefe ulaşmak için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduklarını belirtti.
Konferansın sonunda plaketler takdim edildi ve hatıra fotoğrafları çekildi.