İklim değişikliği, nüfus artışı ve bilinçsiz su tüketimi Van’ı ciddi bir su kriziyle karşı karşıya bırakıyor. Son yıllarda yağış miktarının düşmesi, yeraltı sularının bilinçsizce tüketilmesi ve Van Gölü’ndeki çekilme, kentin su fakiri iller arasına girmesine neden oldu. Uzmanlar, gerekli önlemler alınmazsa önümüzdeki yıllarda Van’da su sıkıntısının daha da derinleşeceğini belirtiyor.
VAN ÇEVDER’DEN ‘DÜNYA SU GÜNÜ’ İÇİN AÇIKLAMA!
Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği (Van ÇEVDER), 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında yaptığı açıklamada, Van’daki su krizinin giderek büyüdüğüne dikkat çekti. Dernek adına konuşan Van ÇEVDER Başkan Yardımcısı Arzu Dinçer, Van’ın su kaynaklarının hızla tükendiğini ve acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
DİNÇER: SU, SOSYAL, EKONOMİK VE EKOLOJİK YAŞAMIN TEMELİNİ OLUŞTURAN VAZGEÇİLMEZ BİR KAYNAK
Dinçer, suyun önemine dikkat çekerek, “Su, sosyal, ekonomik ve ekolojik yaşamın temelini oluşturan vazgeçilmez bir kaynaktır. Tüm canlılar için hayati öneme sahip olan su, günümüzde ne yazık ki piyasalaştırma tehdidi altındadır. Temiz ve içilebilir suya erişim, tüm canlıların temel hakkıdır ve bu haktan kesinlikle vazgeçilemez. Su kaynakları kamunun malı olmalı, insanca bir yaşam için gerekli ve yeterli miktarda temiz su, herkesin erişimine ücretsiz olarak sunulmalıdır” dedi.
“SU SORUNU, DÜNYA GENELİNDE BÜYÜYEREK KÜRESEL BİR KRİZE DÖNÜŞMEKTEDİR”
Su sorununun krize dönüştüğünü dile getiren Dinçer, “Bu doğrultuda, tüm su havzalarımız koruma altına alınmalı ve çevresindeki işgallere son verilmelidir. Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi, Munzur’da, Karadeniz’de, Hasankeyf’te, Zilan’da, Zap’ta, Botan’da, Antalya’da ve dünyanın farklı bölgelerinde, suyun beslediği topraklar ve insanlar, baraj inşaatları ve hidroelektrik santralleri (HES) ile tehdit edilmektedir. Sanayileşmenin hızla artması, küresel iklim değişikliği ve kuraklık, suyun önemini her geçen gün daha da artırmaktadır. Su sorunu, dünya genelinde büyüyerek küresel bir krize dönüşmekte ve tüm canlı yaşamını tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.
VAN’DA SU KRİZİ: VAN SU FAKİRİ İLLERDEN BİRİ
Van’ın su fakiri bir il olduğunu belirten Dinçer, “Türkiye’de ve özellikle Van’da, nüfus artışı, iklim değişikliği ve kirlilik su kaynakları üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Yeraltı su kaynaklarının bilinçsizce tüketilmesi ve su kalitesinin bozulması, ciddi bir çevre sorunu haline gelmiştir. Bu kış yeterli yağışın alınmaması nedeniyle Van’daki içme suyu, baraj ve göl seviyeleri kritik düzeyin altına düşmüş; su kaynaklarında ciddi azalmalar yaşanmıştır. Kentimiz, son beş yılda ülke genelinde kuraklıktan en fazla etkilenen yerlerden biri olmuş ve su fakiri iller arasında yer almaya başlamıştır. Bir dönem 50 yıl yeteceği düşünülen su rezervleri hızla tükenirken, uzmanlar önümüzdeki yıllarda ciddi bir su sıkıntısının yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunmaktadır” diye konuştu.
“VAN’DA KİŞİ BAŞINA DÜŞEN SU MİKTARI YÜZDE 30’UN ALTINA DÜŞTÜ”
Dinçer, Van’da kişi başına düşen su miktarının yüzde 30’un altında olduğunu ifade ederek, “Van’da kişi başına düşen su miktarı yüzde 30’un altına düşmüştür. Günlük su tüketimi kişi başına 150 litre civarında olup, 1 milyon 200 bin nüfuslu kentimizde yıllık su tüketimi yaklaşık 60 milyon metreküp olarak hesaplanmaktadır. Önümüzdeki süreçte tarım, hayvancılık ve sanayide su tüketiminin 2-3 katına çıkacağı öngörülmektedir. Kuraklığa bağlı olarak yeni göletler ve su depolama alanlarına ihtiyaç duyulacağı açıktır. Ancak suyu verimli kullanmayı öğrenmediğimiz ve israfı önlemediğimiz sürece mevcut su kaynaklarımız yeterli olmayacaktır” diye aktardı.
VAN GÖLÜ TARİHİNİN EN BÜYÜK ÇEKİLMESİNİ YAŞIYOR
Van Gölü’nde yaşanan çekilmeye dikkat çeken Dinçer, “Öte yandan, kentteki birçok göl kuruma noktasına gelirken, Van Gölü de tarihinin en büyük çekilmesini yaşamaktadır. Yanlış su kullanımı, vahşi tarımsal sulama ve yeraltı sularının bilinçsiz tüketimi, su israfını artırmakta ve kentimizi büyük bir tehlikeye sürüklemektedir. Van Gölü kıyılarının imara açılması, sulak alanların ve sazlıkların kurutulması, su kaynaklarımıza verilen değerin yetersizliğini gözler önüne sermektedir. Küresel iklim değişikliği, küresel ısınma ve yağış miktarındaki düşüşler, su konusunda acil önlemler alınmasını zorunlu kılmaktadır” dedi.
“SUYUMUZU KORUMAK EN BÜYÜK SORUMLULUĞUMUZDUR”
Suyun bilinçli kullanılması için önerilerde bulunan Dinçer, “Suyun kirletilmesine, ticari bir meta haline getirilmesine ve bilinçsiz tüketimine sessiz kalamayız. Suyumuzu korumak en büyük sorumluluğumuzdur. Bu kapsamda; su kaynakları metalaştırılmamalı, israf edilmemelidir. Çarpık sanayileşme ve sanayinin yeraltı sularını tüketmesi önlenmelidir. Su, yaşam hakkıdır ve özelleştirilemez. Su kaynakları korunmalı, kirletilmemeli ve verimli kullanılmalıdır. Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği (Van ÇEVDER) olarak, tüm çevre dostlarını ve yaşamın sürdürülebilirliğinden yana olan kişi ve kuruluşları ortak mücadeleye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.