ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM-ŞABAN BEYAZSAÇ

Asrın felaketi olarak nitelendiren Kahramanmaraş merkezli büyük depremler konuşulmaya devam ediyor. Depremlerden sonra birçok ilin depremselliği araştırılırken, kentlerin deprem gerçeği de uzmanlar tarafından sık sık gündeme taşınıyor. Deprem riskinin yüksek olduğu illerden biri olan Van’ın depremselliği de araştırma konusu olurken, Vanlılarda yaşadıkları bölgenin durumunu merak etmeye başladı. Geçmişte oldukça yıkıcı depremlere maruz kalan Van’ın deprem risk haritası gündeme gelirken, AFAD’ın hazırladığı İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) raporunda ise kentin fay hattı, diri fay hattı ve riskli ilçelerle ilgili detaylar paylaşıldı.

VAN DEPREM RİSK HARİTASI

Van Gölü Havzası genç tektonik evrimi farklı geometrik özelliklere sahip faylar tarafından kontrol edilmektedir. Genel olarak, havzanın kuzey ve kuzeybatısı doğrultu atımlı faylar ile kontrol edilirken, doğusu ve güneyi bindirme fayları tarafından kontrol edilmektedir. Van Gölü havzasının doğu kesiminde meydana gelen depremlerin (1988, 1999, 2000, 2001, 2003) odak mekanizma çözümleri genellikle eğim atımlı ters faylanmayı işaret etmektedir. Odak mekanizma çözümleri, havzanın kuzey ve batı kesimlerinde bu alanda yer alan depremlerin pek çoğunun doğrultu atımlı fayların kırılması sonucu meydana geldiğini göstermektedir. Bindirme fayların havzadaki dağılımı ile uyumlu olarak Van Gölü’nün doğusu ve güneyinde görülür. Depremlerin büyük bir bölümü baskın olarak kabuğun 10 kilometre yukarısında oluşan sığ olaylardır.

VAN RİSKLİ İLÇELER HANGİLERİ?

Van ili, ülkemizde deprem üreten ve deprem üretme potansiyeli taşıyan önemli tektonik yapıların bulunduğu bölgede yer almaktadır. İlimiz ve çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde meydana gelen depremlerle Başkale, Çaldıran, Erciş, İpekyolu, Muradiye ve Tuşba ilçelerinde çok sayıda can kaybıyla birlikte büyük maddi zararların yaşandığı bilinmektedir.


 

VAN FAY HATTI ÜZERİNDE Mİ?

Van İli, tektonik bakımdan Avrasya ile Arap levhalarının sıkışma bölgesinde, Kuzey Anadolu Faz Zonu ile Doğu Anadolu Fay Zonu’nun kesişme sahasında yer alması nedeniyle Doğu Anadolu’nun en önemli deprem yörelerinden birisi durumundadır. Karlıova Eklemi (Bingöl) ile Zagros Fay Zonu (İran-Türkiye sınırı) arasındaki bu ara bölgenin, davranış şekli açısından Kuzey Anadolu Fayı’nın benzer niteliğindeki Çaldıran Fayı, Özalp Fayı ve Erciş Fayı gibi yine çoğunlukla sağ yönlü ve bunlara eşlenik sol yönlü doğrultu atımlı birçok faydan oluşan bir geçiş ve veya sıçrama fay zonu içerisinde bulunması Van Gölü Havzasının jeodinamiğine ayrı bir önem kazandırmaktadır.

VAN GEÇMİŞ YILLARDA OLDUKÇA YIKICI DEPREMLERE MARUZ KALDI!

Van İlinin Çaldıran, Hasan Timur Gölü ve Erciş fayları ile Güneydoğu Anadolu Bindirmesi üzerinde yer alması depremleri üreten ana yapılar olup bölgede şimdiye kadar 1945, 1972,1976, 1977 ve 2011 yıllarında çeşitli büyüklüklerde depremler meydana gelmiştir. Tarihsel ve aletsel dönemlerde meydana gelen geçmişteki yıkıcı depremler nedeniyle, bölgede çok sayıda can kaybıyla birlikte büyük maddi zararlar meydana gelmiştir. Aletsel dönemde kaydedilmiş irili ufaklı depremlerin yanı sıra, 2000 yılı sonrasında yoğunlaşarak meydana gelen orta şiddetli depremler, Van Gölü’nün ve bu gölü çevreleyen havzanın tektonik kontrollü olduğunu açıkça göstermektedir. Daha öncede belirtildiği gibi Van bölgesi tektonik açıdan oldukça hareketli bir bölge olup, tarih boyunca yıkıcı depremler üreten karmaşık fayların bulunduğu bir coğrafya üzerinde kurulmuştur.

İkinci el araç ve cep telefonu taksit sayıları değişti! İşte yeni düzenlemenin detayları İkinci el araç ve cep telefonu taksit sayıları değişti! İşte yeni düzenlemenin detayları

NÜFUS RİSKİN ARTMASINA NEDEN OLDU!

12. Yüzyılın başından itibaren elde edilen kayıt ve belgelerde ortaya çıktığı üzere Van bölgesi hem tektonik hem de yakın zamana kadar volkanik hareketlerin etkisi altında kalmıştır. Son yüzyıl içerisinde ise yine ciddi sarsıntılar geçiren Van bölgesi özellikle 1950’lerden itibaren hızlı nüfus artışı ve kontrolsüz gelişen kentsel alanları ile doğal tehlikelerin oluşturduğu risklerin artmasına da neden olmuştur. Van ilinde 2011 yılında meydana gelen depremlerin heyelan, kaya düşmesi, sıvılaşma ve yanal yayılma olaylarına neden olduğu saptanmıştır.

VAN’DA DEPREMLER 30-35 YILDA BİR TEKRARLANIYOR!

Bölgede tarihsel ve aletsel dönemdeki kayıtlardan VII-VIII şiddetinde ve 6-6.5

büyüklüğünde depremlerin meydana geldiği görülmektedir. Bu depremlerin de 30-35 yıllık

aralarla tekrar etme olasılıkları yüksek olduğu ve birçok fay için bu sürenin dolmuş olması,

günümüzde veya yakın gelecekte bir risk unsuru olarak görülmektedir. Van'da yapılaşmalar, eski gölsel ve karasal çökel özelliğine sahip zeminler üzerinde gerçekleştiği için meydana gelecek büyük ölçekli bir deprem bölgede daha fazla hasara, dolayısıyla daha fazla can ve mal kaybına neden olacaktır.

VAN’DA BİRÇOK AKTİF FAY BULUNUYOR!

Van ili sınırları içerisinde farklı türde birçok aktif fayın olması, depremin Van ili için önemini vurgulamaktadır. İl genelinde imarlı alanlarda önlemli alanların çok olması ve özellikle sıvılaşma açısında yeraltı su seviyesinin yeryüzüne yakın olması deprem tehlikesi açısında oldukça önemlidir. Son 10 yıl içerisinde yaşanan 23 Ekim ve 9 Kasım 2011, 23 Şubat 2020 ve 25 Haziran 2020 Özalp- Saray depremleri sonrasında meydana gelen hasarlar nedeniyle ağır ve güçlendirme yapılmamış orta hasarlı binaların halen bulunması nedeniyle çevresel, ekonomik ve sosyal faktörler açısında sorun teşkil etmektedir.


 

DEPREM ÜRETME POTANSİYELİ YÜKSEK!

Deprem konusunda kent nüfusunun yeteri kadar bilinçli olmaması, deprem tehdidinin çok ciddiye alınmaması kentin sosyal faktörlerinin değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Mevzuat ve yönetmelik sorunları, kurumlar arası iletişimin olmaması, kontrol ve denetim mekanizmalarındaki eksiklikler ekonomik, politik/ yasal açıdan değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla Van ili sınırları içerisinde farklı karakterde birçok aktif fayın olması ve bu fayların yakın gelecekte deprem üretme potansiyelinin çok yüksek olması nedeniyle amaç-hedef ve eylemlerin belirlenmesi sürecinde GZFT analizinin önemini ortaya çıkarmaktadır.

EVİMİN ALTINDAN FAY HATTI GEÇİYOR MU?

Maden Teknik ve Araştırma Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yayınlanan yenilenmiş diri fay hatları haritası deprem fay hatları ile ilgili birçok bilgiye ışık tutuyor. MTA'nın resmi internet sitesinde yer alan kısımdan evinizin altından ya da yakın konumundan fay hattı geçip geçmediğini öğrenebilirsiniz. Yaşadığınız bölgenin deprem riskini ve fay hatlarını sorgulamak için e-Devlet sistemine giriş yaparak Deprem Haritası Sorgulama sayfasından aktif fay hatlarını görüntüleyebilirsiniz.

İKİNCİ DERECE DEPREM RİSKİ TAŞIYAN İLLER

Tekirdağ, İstanbul (1 ve 2. Bölge), Bitlis, Kahramanmaraş, Van, Adıyaman, Şırnak başta olmak üzere, Zonguldak, Tekirdağ, Afyon, Samsun, Antalya, Erzurum, Kars, Ardahan, Batman, Iğdır, Elazığ, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Malatya, Kütahya, Çankırı, Uşak, Ağrı ve Çorum.

DOĞU ANADOLU FAY HATTI NEREDEN GEÇİYOR?

Doğu Anadolu Fay Hattı, Anadolu Levhası ve Arap Levhası sınırı boyunca uzanır. İran-Irak sınırında yer alan ve Afrika levhasının ana parçalarından biri olan Bitlis-Zagros Fay Hattı ise, Türkiye'nin doğusuna itme kuvveti uygulamaktadır ve bu yüzden dalma-batma zonu gerçekleşmektedir. Bu sebepten dolayı Doğu Anadolu Bölgesi her yıl birkaç milimetre yükselmektedir. Doğu Anadolu Fayı, Ölü Deniz Çöküntüsü'nün kuzey ucundaki Maraş üçlü eklemi ile başlayıp Kuzey Anadolu Fayı ile birleştiği Karlıova üçlü ekleminde kuzeydoğu yönünde son bulur. Doğu Anadolu Fay Hattı, Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Elazığ, Bingöl, Muş'a kadar devam ettikten sonra Erzincan'dan itibaren Kuzey Anadolu Fay Hattı ile birleşir.

Editör: TE Bilisim