VAN

Van mutfağı kör değil ama topal!

Birbirinden lezzetli yemekleri bulunan Van gastronomide hedeflediği noktaya bir türlü gelemiyor. Pek çok coğrafi işaretli yöresel yemeği olan Van bu noktada açılan mekanlara rağmen yerinde saymayı sürdürüyor. Van’ın gastronomide hedeflenen noktada yer almamasını eleştiren TÜRES Van Şube Başkanı Sinan Pulat, “Van mutfağı kör değil ama topal” yorumunda bulundu.

Abone Ol

Van kahvaltısından keledoşuna, ayran aşından Van balığına, otlu peynirinden helisesine pek çok yöresel yemeği bulunan Van gastronomide hedeflediği noktaya gelemiyor. Zengin mutfağına rağmen hâlâ atak yapamayan Van bu anlamda rakip illerin gerisinde kalmaya devam ediyor. Son yıllarda kentin gastronomisi adına çeşitli mekânlar açılsa da tanıtım ve etkinlik noktasında eksikliklerin olması dikkatlerden kaçmıyor. Van’ın gastronomide istenilen noktaya gelmemesiyle ilgili Şehrivan’a konuşan Tüm Restoranlar ve Turizmciler (TÜRES) Derneği Van Şube Başkanı ve Öz Pulatlar Unlu Mamuller İşletmecisi Sinan Pulat, “Van mutfağı kör değil ama topal” diyerek kentin gastronomisinin ilerleyememesini eleştirdi.

BAŞKAN PULAT: VAN’IN GASTRONOMİSİNİN BUGÜNLERE GELMESİ İÇİN ÇOK EMEK SARF ETTİK

Başkan Pulat, gastronomi anlamında neler yaptıklarını aktararak, “Van’ın gastronomisinin bugünlere gelmesi çok arkadaşlarımla birlikte çok emek sarf ettik. Ben 2010'da Van’a yerleştim. 2014'te de Aşçılar Derneği’ni kurduk ve ben 5 yıl başkanlığını yaptım. Biz ilk Van yemeklerini yerel bir gazeteye tanıtırken adam akşama kadar 7 kere standımıza gelip yemek yedi ya Van Mutfağı diye bir şey var mı diyordu. Çünkü Cumhuriyet tarihinde ilk defa il dışında ben yemekleri tanıtılıyor ve sene 2014. Bu beni çok motive etmişti. Sonra dedim ki arkadaşlarıma biz bu işi neden yapmıyoruz, herkes gidip yemeğini tanıtırken biz neden yapmıyoruz dedim. O zaman bazı kurumların da desteğiyle yıllarca il içi ve il dışı fuarlarda Van yemeklerini tanıttık. Bu bize inanılmaz enerji kattı, yarışmalar düzenledik, yarışmalara öğrenciler götürdük. Türkiye birinciliğini buradaki bir liseye aldırdık. Ben kendim gidip yurt dışında dünya birinciliği aldım. Bunlar güzel şeyler, olumlu şeyler” diye konuştu.

VAN’DA AÇILAN MEKANLAR KENTE YENİ BİR HAVA KATTI

Van’da gastronomi alanında açılan mekânların kente katkı sağladığının altını çizen Pulat, “2018 yılında Norduz Sofrası’nın danışmanlığını yaptık. Oranın mimarı Adem şeftir. Ardından yeni yeni yerler açıldı. Van Menceli’nin, Urartu Han’ın, Kuşhane’nin, Adem Şef’in, Şehrivan’ın ve diğer tüm yerlerin Van mutfağına çok katkısı oldu. Bunlar artık memleketin değerleri oldu. Biz yıllardır misafirlerimizi sadece bir yere götürüyorduk. Bu mekânlar Van’da gastronominin sütunları ve direkleri oldu. Bunlara önem verilmeli, desteklenmeli, çoğaltılmalı, bunlar için personel yetiştirilmeli” şeklinde konuştu.

VAN’IN GASTRONOMİSİ NEDEN HAK ETTİĞİ KONUMDA DEĞİL?

Başkan Pulat, Van’ın gastronomide hak ettiği noktada olmadığını belirterek, “Zengin bir mutfağımız var. Bizim bu coğrafyada köklü bir yeme-içme sektörü ve köklü bir geçmişe dayalı mutfağımız var. Bana Doğu Anadolu'da mutfak kültürü nerede var diye sorarsanız ben Van ve Kars derim çünkü şehir kültürü olan 2 il. Bizim yerel mutfağımız maalesef hak ettiği yerde değil. Ben 2014'ten beri bana mutfağı ile ilgili uğraşıyorum. Çok araştırdım ve zamanında Bahçesaray’da Osmanlı döneminde aşhane diye bir mutfak atölyesi varmış. Şu anki iklimini siz düşünün bulunduğu coğrafyayı siz düşünün ve o dönemde bile aşhane diye mutfak akademisi varmış. Biz yıllardır bu mutfağı bir yere getirmek için çaba gösteriyoruz” dedi.

“VAN MUTFAĞI KÖR DEĞİL AMA TOPAL”

Van’da konu gastronomi olunca herkesin bir çatı altında toplanması gerektiğini dile getiren Pulat, “Van mutfağı kör değil ama maalesef topal. Bir şeyler iyi yürümüyor. Van’da bir etkinlik oluyor ama bir kurumun gittiği programa diğeri gitmiyor. Söz konusu gastronomi olunca herkes bir çatı altında toplanmalı. Bizim kültürümüzde kimse sofraya küsmez. Herkes o sofra etrafında toplanır. Biz de bunu başarmalıyız. Van’ın geleceği için gastronomi çok önemli. Hepimiz aynı çatı altında toplanmalıyız. Beraber iyi işler çıkarmalıyız. İyi tanıtımlar yapmalıyız. Gastronominin iyi yerlere gelmesi için daha çok çabalar olmalı” ifadelerini kullandı.

VAN KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ’NDE 12 NOKTA ‘LEZZET DURAĞI’ SEÇİLDİ

Bu sene Van’ın da dahil olduğu Kültür Yolu Festivali’nin katkısını aktaran Pulat şunları söyledi: “Kültür Yolu Festivali şu an Türkiye’de en iyi tanıtım yolu. Programı Bakanlık düzenliyor. Bu yıl 16 ilde yapıldı. Van da Kültür Yolu Festivaline eklendi. Van için bulunmaz bir nimetti. Ücretsiz konserler, etkinlikler, lezzet duraklarının seçilmesi, Bakan’ın açılışa gelmesi… Bu çok güzel bir şanstı Van için. 10 gün süren bir etkinlik için 1 ay öncesinden Van’a gelen insanlar vardı. Bu insanlar 1 ay boyunca konakladı, yemek yedi. Bunların hepsi memleketin faydasına oldu. Lezzet durakları seçildi, onlar da çok memnun kaldı. İyi dönüşler aldım bu konuda. Ama daha iyisi de olabilir. Bu sene 12 lezzet durağı seçildi, seneye 25 tane olalım, Van’ın yemek kültürüne, gastronomisine katkı sağlayalım.”

“VAN MUTFAĞINA SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Pulat, gastronomi alanında kentte yapılması gerekenleri aktararak, “Sektör olarak bizim en büyük kanayan yaramız kalifiye personel. Kendi mutfağımıza, birbirimize sahip çıkmalıyız. Birbirimize destek olup gastronomiyi bir yerlere getirmeliyiz. Gurme fuarlarına, turizm fuarlarına kentteki kurum ve kuruluşlar destek vermeli. Çünkü halk bunu bekliyor. Bugün havaalanında indiğinizde Van'da billboardlar sizi sadece kafelere ve restoranlara götürüyor. Bizim başka bir etkileşim alanımız yok. Billboardlar bizi bir fuara götürsün, yemek şenliklerine götürürsün” dedi.