VAN

Van milletvekilinden Rojin Kabaiş ölümü ile iligili önemli adım!

DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Van’da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni Van Gölü sahili Mollakasım Köyünde bulunan Rojin Kabaiş ölümünün aydınlatılması ile ilgili Meclis'e araştırma önergesi verdi.

Abone Ol

Van’da 27 Eylül’de kaldığı yurtta akşam yemeği yedikten sonra Van Gölü sahiline inen Rojin Kabaiş’ten bir daha da haber alınmadı. Kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni Van Gölü sahili Mollakasım Köyünde bulunan Rojin Kabaiş’in ölümü tüm Türkiye’yi yasa boğdu. DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Rojin Kabaiş ölümünün aydınlatılması ile ilgili Meclis'e araştırma önergesi verdi.

Van’da 18 gün sonra cansız bedeni Van Gölü sahilinde bulunan Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması için DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, TBMM Başkanlığı'na araştırma önergesi verdi.

AİLENİN AÇIKLAMALARI ŞÜPHELERİ DERİNLEŞTİRMİŞTİR

DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, araştırma önergesinin gerekçesinde, Kabaiş vakasında birçok şüpheli nokta olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: "Özellikle kaybolduğu yer ile cansız bedeninin bulunduğu yer arasındaki mesafe, hukukçuların otopsiye müdahil olma taleplerinin reddedilmesi, ailenin açıklamaları şüpheleri derinleştirmiştir. Kadına yönelik şiddet ile kadın cinayetlerinde ciddi bir artış yaşanırken şüpheli kadın ölümlerinin açığa kavuşturulmadığını belirten Sayyiğit, "2024’ün ilk 10 ayında 296 kadın katledilirken 184 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Soruşturmaların kadına yönelik şiddet olgusu çerçevesinde her olasılığın değerlendirilerek yapılmaması, vakaların magazinleştirilmesi eğilimi vb. nedenlerle cinayetlerin ardındaki sır perdesi kaldırılmamaktadır.

İZLENİM VE BİLGİLERİN, ROJİN KABAİŞ’İN ÖLÜMÜNÜN ŞÜPHELİ OLDUĞU KANAATİNİ GÜÇLENDİRMİŞTİR

Cesedin en son görüldüğü yerden 20 km uzakta bulunması şüpheleri arttırırken otopsi süreci de tartışmalı hale getirilmiştir. Özellikle Van Barosu’nun soruşturma ve otopsi süreçlerinin dışında bırakılmak istendiği anlaşılmıştır. Çünkü Van Barosu yetkilileri, arama süreçlerindeki taleplerinin savcılık tarafından görmezden gelindiğini ve otopside yer almalarına izin verilmediği bilgisini kamuoyuyla paylaşmışlardır. Söz konusu otopsi raporu Van Barosu ile ailenin avukatıyla paylaşılmadan detaylar basında yer almaya başlamıştır. Her ne kadar vücutta kemik kırığı olmasa da sırtında ve dizinin arkasında darp izine rastlanıldığı iddia edilmiştir. Bunun gölde mi veyahut dışarda bir müdahale ile mi oluştuğu henüz açıklığa kavuşturulmamıştır. Van’da Baro Kadın Hakları Merkezi de soruşturma sürecinde edindikleri izlenim ve bilgilerin, Rojin Kabaiş’in ölümünün şüpheli olduğu kanaatini güçlendirdiğini açıklamıştır.

ROJİN KABAİŞ’İN İNTİHAR ETMESİNİ GEREKTİRECEK HERHANGİ BİR SORUNUN OLMADIĞI İFADE EDİLMİŞTİR

Otopsiye gözlemci olarak katılan Van-Hakkâri Tabip Odası eski Başkanı Hüseyin Yaviç de şüpheli görülen bazı bulgularla ilgili numune alındığını belirtirken alınan numune sayısının 100’ü bulduğu, önemli bir kısmının İstanbul’a gönderildiği basına yansımıştır. Aile bireylerinin de açıklamaları basına yansımış, Rojin Kabaiş’in intihar etmesini gerektirecek herhangi bir sorunun olmadığı ifade edilmiştir. Ailenin genel kanısı, kızlarının tek başına 20 km uzak bir noktaya gidemeyeceği, dışarıdan bir müdahale olduğu yönünde olmuştur. Buna rağmen bazı medya organlarında ve sosyal medyada, Rojin Kabaiş’in Google’da yaptığı son aramaların servis edilerek intihar algısının oluşturulmak istendiği görülmektedir. Buna rağmen arama çalışmaları ile sonrasında yaşanan gelişmeler hakkında resmi makamlar, kamuoyunu şeffaf bir şekilde bilgilendirmekten imtina etmişlerdir. Özellikle soruşturmayla ilgili alınan gizlilik kararı, Rojin Kabaiş dosyasının toplumdan kaçırıldığı algısını güçlendirmektedir.

VAN’DA YAŞANAN ROJİN KABAİŞ VAKASININ ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE ELE ALINMASI ELZEMDİR

Gelinen aşamada kadın cinayetlerinin kapsamlı bir şekilde araştırılmadan kayıtlara “intihar” olarak geçirilmesi kamuoyunda şüpheleri derinleştirmektedir. Çünkü şüpheli ölümlerin arkasında yatan sebepler ortaya konulmazken intihar olup olmadığına yönelik etkili bir soruşturma ve kovuşturma süreci işletilmemektedir. Bu sebeple kadın hareketleri ve dernekleri başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları da kayıtlara intihar olarak geçirilen birçok vakanın bir cinayet olabileceğini, ailesi veya başkası tarafından intihara sürüklenmiş olabileceğinin altını çizmektedir. Çünkü Şule Çet vakasında açığa çıktığı şekliyle; intihar süsü verilerek katledilen kadınların olduğu bilinmektedir. Bu sebeple Van’da yaşanan Rojin Kabaiş vakasının şeffaf bir şekilde ele alınması, sivil toplum örgütlerinin yönelttiği soruların cevaplanması ve şüpheli durumların aydınlatılması gerekirken dosyadan gizlilik kararının kaldırılması elzemdir.

ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMALIDIR

Faillerin cezasızlık politikalarından cesaret 0aldığı bir süreçte kadına şiddetin pervasızlaştığı, kadın cinayetlerinin arttığı da göz önünde bulundurularak Rojin Kabaiş vakasının bir milat olması sağlanabilir. Bu amaçla vakanın başından bugüne yaşananların ortaya çıkarılarak tüm karanlık noktaların aydınlatılıp benzer olayların önüne geçilmesi için bir araştırma komisyonu kurulmalıdır" denildi.