ŞEHRİVAN HABER / Van Gölü’nün son yıllarda daha çok kuraklık ve kirlilik ile gündeme gelmesine rağmen, turizmde ise kentin en büyük gücü olmayı sürdürüyor. Özellikle yaz aylarında büyük bir ilgi gören Van Gölü’nde buna rağmen eksiklikler bitmezken özellikle vatandaşın göl ile buluşması konusu en çok konuşulan konu oluyor. Tuşba sahillerinde özel mülkiyet sahibi vatandaşların, Edremit sahillerinde ise kamu kurumlarının kapattığı sahiller nedeniyle vatandaş adeta göle ulaşamazken koca kentte sadece belli başlı alanlarda göl kıyısı kullanılabiliyor. Geçtiğimiz yıllarda da çok konuşulan fakat hiçbir dönem aşılamayan sorun olan kurumların tesisleri ve kendilerine özel kullandığı alanlar vatandaşın göl ile buluşmasına engel olurken kentin en çok ihtiyaç duyduğu dönemde aynı konu bir kez daha gündem oldu.

VAN’IN EN GÜZEL SAHİLLERİ KAMU KURUMLARINNI TEKELİNDE!

Van’da on yıllardır tartışılmasına rağmen çözülemeyen sorunların başında kentin Van Gölü’nün en güzel sahillerini kullanamaması geliyor. Yıllar önce kurumların kendilerine özel tesisler inşa ettiği alanlar vatandaşın göl ile buluşmasına engel olmaya devam ediyor. Özellikle Edremit ilçesinde belediyeye ait sahil kordonu dışında kilometrelerce alan kamu kurumlarının özel kullanımına ait iken vatandaş ise belli başlı alanlarda nefes alabiliyor. Geçtiğimiz yıllarda belediye başkanlarının ve siyasilerin bile eleştirdiği fakat çözülmediği sorun hala devam ediyor. Üç ilçenin göle kıyısı olmasına rağmen göl ile buluşma alanı çok az olan kentte vatandaş sahildeki kamu kurumlarına ait tesis ve kampların açılmasını talep ederken kentteki STK temsilcileri de bu tekelin bitmesi için çağrı yaptı.

IRAK: VAN GÖLÜ HEM KİRLİ HEM DE İŞGAL ALTINDA!

Konuyla ilgili Şehrivan’a konuşan Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van Ticaret Borsası eski başkanı Feridun Irak, “Gölü koruma altına alması gereken kurumlar bunun tam tersini yapmış, kendi rahatlıkları için istedikleri gibi kullanıma açmışlar. Kültür eğitim adı altında tatil köyleri gibi yerler yapmışlar. Kamu kurumları bu yatırımları kendileri için tamamı halka ait olan parayla yaptılar. Halkın parasıyla yapılan bu yerler halka açık olmadığını görüyoruz. Bir tarafta gölü kirletiyor bir tarafta da halkın parasıyla yapılan bu tesisler işgal altında.” dedi.

“KURUMLAR KAFALARINA GÖRE…”

Tesislerin kaldırılması için ya da özelleştirilmesi için birçok kez talepte bulunduklarını belirten Irak, şöyle konuştu: “Bu tesislerin halka açık olmasını defalarca kez dile getirmemize rağmen bir sonuç elde edemedik. Bu da yetmezmiş gibi yeni tesisler Van Gölü’ne hançer gibi saplandı. Geçtiğimiz yıllarda Karayolları mükemmel ötesi bir kampüs inşa etti. Oraya ulaşımı sağlamak için hemzemin geçit mümkünken tam tersine kendilerinden başka hizmet vermeyen köprülü kavşak yaptılar. Köprülü kavşak yapılırken Van Gölü’nü 60 metre doldurdular. Burada gölü yok eden kamu kuruluşları hiçbir tedbir almadan kendi kafalarına göre gölü kirletmeye devam ediyorlar.”

“BU TESİSLER HALKIN HİZMETİNE SUNULMALI”

Sahil bandında da yürüyüş yolları sürekli kesintiye uğradığını söyleyen Irak, “Karadeniz sahillerine gidildiğinde sahil yolunun tamamı yürüyüş yolları, bisiklet yolları, yeşil alanları ve park alanları ile doludur. Burada ise her 400-500 metre arası kesintiye uğruyor. Sahil yolunun kesintisiz devam edebilmesi için bu tesislerin derhal kaldırılması gerekiyor. Bu tesisler kaldırılmıyorsa mutlaka halka açık olması gerekiyor. Halkında bu tesislerden faydalanması gerekiyor. Birçok devlet kurumunu özelleştirildiğini görüyoruz. Bu tesislerinde özelleştirilip halkın hizmetine sunulmalıdır.” şeklinde konuştu.

KALÇIK: KIYI KANUNU İHLAL EDİLİYOR!

Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği (ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık ise sahillerdeki kamu kurumları ile ilgili olarak; “Van’a verilen en büyük değeri kirletmekle kalmayıp, işgal etmeye de devam ediyoruz. Kamu kuruşları yol ve dolgu işlemlerinden hiçbir zaman vazgeçmedi. Daha sonra kendi çıkarları için de kıyı kesimlerini işgal ederek kamp yaptılar. Bu yerler halkın ortak yaşam alanlarıdır ve kimsenin işgal etmemesi gerekiyor. 3621 sayılı Kıyı Kanunu Van'da bizzat devlet kurumları tarafından ihlal ediliyor.  Kıyı Kanunu'na rağmen halk gölden yararlanamıyor. Kıyıdan 100 metre mesafeye kadar yapılaşmanın yasak olduğu belirtilmesine rağmen Van Gölü sahilinin sıfır noktasında yapılar inşa ediliyor. Kıyı Kanunu uygulaması gereken kamu kurumları, gölün en gözde sahillerine eğitim ve dinlenme tesisleri adı altında yapılar inşa ediyor ve çevresi de tel örgülerle çevriliyor.”

“VAN GÖLÜ VANLILAR’A YASAK HALE GELDİ”

Göl çevresinde kurumlara ait özel kampların bulunduğunu belirten Kalçık, “Van Gölü, adeta Vanlılara yasaklı hale geldi. Yurttaşlar, kamu kurumlarının işgal etmediği alanlara ise, göl suyu temiz olmadığı için giremiyor. Her yerde bir işgal söz konusudur. Yetkililer, ‘Van Gölü soframızdır kirletmeyelim’ şeklinde açıklamalar yapıyordu. Ancak bu sofraları kirletenler hep onlar oldular. Kanun uygulayıcıların böyle kanunsuz davranmaları kabul edilecek bir durum değildir. Gerek Van Gölü’nü gerekse de kıyılarını ya da sahillerini gözümüz gibi korumalıyız. Son yıllarda artan küresel ısınmayla ilgili kuraklık sorununu sonuna kadar yaşıyoruz. Van Gölü, giderek yok oluyor. Nefes borularımız tıkanmak üzeredir.” diye konuştu.

Bahçeli’den ikinci ‘Öcalan' çıkışı sonrası DEM Parti'den flaş yanıt Bahçeli’den ikinci ‘Öcalan' çıkışı sonrası DEM Parti'den flaş yanıt

STK VE DİĞER KURUMLAR DA SESLERİNİ ÇIKARMIYOR

Kalçık, son olarak cümlelerini şöyle tamamladı: “Yaşanılan hiçbir soruna çözüm üretmiyoruz. Biz ne kazanırız ya da biz ne elde ederiz anlayışıyla hareket ediyoruz. Daha önce Edremit Belediyesi bu kurumların işgali için bir karar aldı. Ancak üstünden yıllar geçse de sorunun halen de devam ettiğini görüyoruz. Vatandaşların dava açma ya da seslerini çıkarma gibi bir durumları yok. Belediye girişimde bulundu ama girişimi tamamlayamadı. STK ve diğer kurumlar da seslerini çıkarmıyor. Aslında herkes halinden memnun bir şekilde yoluna devam ediyor.”

Editör: Necmettin Dursun