Türkiye'de tespit edilen 400’den fazla kelebek türünden 230'unu bünyesinde barındıran Van Gölü Havzası, endemik türlerle doğaseverlerin ilgi odağı oluyor. Van ve Bitlis’teki doğa fotoğrafçıları ile kelebek gözlemcileri de her yıl nisan ayı başından eylül ayı sonuna kadar olan 6 aylık zaman diliminde farklı dönemlerde ortaya çıkan endemik kelebek türlerini kayıt altına alıyor. Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Öğretim Görevlisi ve kelebek gözlemcisi Oktay Subaşı, Doğu Anadolu Bölgesi'nde kelebeklerin tür olarak yoğun yaşadığı yerlerden birinin Van Gölü Havzası olduğunu söyledi. Oktay Subaşı; el değmemiş doğası, yüksek dağları, sulak alanları, çayır ve meraları, zengin bitki örtüsü, zirai ilaçlamanın diğer bölgelere göre daha az yapılması gibi faktörlerin Van Gölü Havzası’ndaki popülasyon ve tür çeşitliliğinin zenginliğinde önemli etmen olduğunu söyledi.
23 yıldır Van Gölü Havzası’nın kelebek türlerini fotoğrafladığını belirten Subaşı, özellikle “Romanov Gelinciği”, “Step Fistosu”, “Işgın Zümrütü” ve “Zegris” gibi endemik ve değerli kelebek türlerinin Bitlis bölgesinde, “Rosenin Çokgözlüsü”, “Şehzade”, “İran Ateşi”, “Çok gözlü Van Esmeri” gibi kelebek türlerinin de özellikle Van ve çevresinde yaşadığını ifade etti. Subaşı, “Bitlis ve Van illeri, Van Gölü Havzası kelebek türleri açısından oldukça büyük zenginliğe sahip. Türkiye’deki toplam tür sayısı 430 civarında. Van Gölü Havzası’nda ise Bitlis ve Van illerinde bu türlerin 230’a yakını görülmekte ve uçmaktadırlar. Ayrıca Van Gölü Havzası’nın bir başka özelliği de bu bölgede uçan türlerin büyük bölümü birçok özel türe ev sahipliği yapmaktadır. Van Gölü Havzası’nda uçan kelebeklerin büyük kısmı Türkiye’nin başka bölgelerinde pek görülebilen türler değil. Bunlar mesela Van’ın Çatak ilçesinde uçan “Şehzade kelebeği”, bunun dışında yine Bitlis ve Van’da gözlemlenebilen “Romanov Gelinciği” kelebeği, “Işgın Zümrütü” kelebeği, “Çokgözlü Van Esmeri”, “İran Çokgözlüsü” ve “İran Ateşi” gibi birçok farklı kelebek türü sadece Van ve Bitlis görülebilmektedir” dedi.