ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM-NECMETTİN DURSUN

Van’da uzun yıllardır etkili olan iklim değişikliği ve kuraklık su kaynaklarında ciddi eksilmeler yaşatırken Van Gölü’nde de su seviyesinde azalma devam ediyor. Son yıllarda en derin alanlarında 2 metrelik bir azalma, bazı kıyı kesimlerde ise 3 kilometreyi bulan çekilmeler yaşanırken Şehrivan’a konuşan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, mevcut düşüşleri ve diğer tüm senaryoları değerlendirdi.

YOĞUN YAĞIŞA RAĞMEN VAN GÖLÜ’NDE SU ESKİ SEVİYESİNDE DEĞİL

Van Gölü, küresel iklim değişikliğinden dolayı yaşanan kuraklıkla gündeme gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda küresel iklim değişimin bir sonucu olarak buharlaşmanın yüksek olması ve yağışların yaşanmaması Van Gölü suyunu ciddi oranda etkilemişti. Bu yıl ilkbahar aylarında güneşli gün sayısının az olması, sağanak yağışların artışı, sıcaklıkların düşük olması ve buharlaşmanın ise az olması Van Gölü ile birlikte havzadaki diğer göllerin su seviyesine sağlasa da uzmanlar kuralık tehlikesinin devam ettiğini söyledi. Şehrivan’a konuşan Akkuş göldeki çekilmelerin artmaya devam etse de bir noktada duracağını, öte yandan şu ana kadar kaybolan su miktarının eski haline dönmesi için de uzun yıllar bol yağış gerektiğini söyledi.

VAN GÖLÜ’NDEKİ KURAKLIK TEHLİKESİ DEVAM EDİYOR!

Küresel iklim değişikliği ile ilgili uzmanlardan uyarılar gelirken, Şehrivan’a konuşan Akkuş da göl ile ilgili öngörülerini paylaşarak, Van Gölü’nün biraz daha çekileceğinin altını çizdi. Havzaya düşen yağış miktarının azalmasının Van Gölü üzerindeki en büyük tehlike olduğunu vurgulayan Akkuş, “Ekolojik tahminler her zaman zorluklar içeriyor çünkü bir olasılık üzerinden konuşuyoruz fakat benim öngörüm Van Gölü biraz daha çekilecek ama denge noktasında duracak. Küresel ısınmanın etkileri gitgide artıyor ve özellikle dünyadaki büyük göllerin birçoğunda ciddi çekilmeler olacağı öngörülüyor. Van Gölü’nün en büyük şansı tuzlu ve sodalı bir göl olması. Tuzlu ve sodalı olması Van Gölü’ndeki suyun tarımsal sulama amaçlı kullanılmasının önünde bir engel teşkil ediyor. Şayet tatlı su gölü olsaydı Van Gölü şimdiki su seviyesinin çok daha altında olurdu veya farklı projeler geliştirilirdi.”

VAN GÖLÜ ÇEKİLECEK AMA YOK OLMAYACAK!

Akkuş, cümlelerini şöyle sürdürdü: “Tuzlu ve sodalı olması Van Gölü’ne büyük bir avantaj kazandırıyor. Şu an için en büyük tehlike küresel iklim değişiminin önümüzdeki yıllarda etkisini artırması, havzaya düşen yağış miktarının azalmasıdır. Van Gölü biraz daha çekilir ama mevcut şeklinden çok büyük bir farklılık meydana gelmesini ben öngörmüyorum çünkü çekilme bir noktada dengelenecek. Yüzey alanı küçüldükçe buharlaşan su miktarı azalacak, dolayısıyla biraz daha çekilir ama kimi insanların dediği gibi ‘Van Gölü yok oluyor’ cümlesi söz konusu olan bir durum olmayacak.”

GÖL HALA ESKİ HALİNE DÖNEMEDİ!

Yapmış oldukları incelemede gölde 1995’ten beri iki metre düşüş olduğunu açıklayan Akkuş, “İçerisinde bulunduğumuz Mayıs ayının yağmurlu geçmesi insanların aklına şöyle bir soru getirdi; ‘Havada bol miktarda yağış var, Van Gölü eski haline döner mi? Van Gölü’ndeki durum ne?’ Van Gölü’nün en yüksek yüzeyi 1995-96 yıllarında gerçekleşti.  Bin 650 rakımlara çıktı ama Van Gölü’nün şu andaki yüzey rakımı 1648’lerde. Yani yüzeyden itibaren 2 metrelik bir düşüş söz konusu. Yüzeyden itibaren meydana gelen 2 metrelik düşüş kıyılarda, özellikle de gölün sığ olduğu kuzey kesimlerde 3-5 kilometreye varan çekilmeler ortaya çıkardı. 3 bin 712 kilometrekarelik bir alanın yüzeyden itibaren 2 metrelik bir su kaybettiğini düşündüğümüz zaman bu da devasa bir su kütlesine tekabül ediyor. Bu yüzden uzun yıllar sonucunda ortaya çıkmış olan bu su kaybının hemen bir ayda yağan yağışlarla düzelmesini bekleyemeyiz. Bizim 5-10 yıllık periyotlar içerisinde yağışlı mevsimler geçirmemiz lazım ki Van Gölü’nün bugün karaya çıkan kesimleri tekrardan su altında kalsın.” diye konuştu.

“YAĞIŞLAR GEÇMİŞ YILLARA ORANLA AZ”

2018 yılından beri ortalamanın altında bir yağış olduğunu açıklayan Dr. Mustafa Akkuş şunları söyledi: “İnsanoğlu için belki 3-5 yıl uzun bir periyot gibi gelebilir fakat eğer ekolojik olaylardan bahsediyorsak binlerce yıllık süreçler bile adeta gün haline dönüşüyor çünkü Van Gölü 600 bin yılı aşkındır oluşmuş bir göl. Dolayısıyla Van Gölü’nün çekilmesini bu perspektiften okumamız lazım. Evet, son yıllarda yağışlar az ve buharlaşma fazla. 2023 yılı içerisinde özellikle de son bir ay içerisinde havza bol yağış aldı fakat meteorolojik verilere baktığımız zaman 2018 yılından itibaren havzadaki yağış ortalamanın altında gerçekleşiyor. Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki ortalama yağış 537 milimetredir fakat 2018’den sonra yağışlar hep ortalamanın altında gerçekleşti. 2022 yılında Van Gölü havzası 473,3 milimetre yağış aldı. Ortalamanın altında. Yani yağışlarda yaklaşık olarak yüzde 17-18’lik bir düşüş meydana geldi.”

İkinci el araç ve cep telefonu taksit sayıları değişti! İşte yeni düzenlemenin detayları İkinci el araç ve cep telefonu taksit sayıları değişti! İşte yeni düzenlemenin detayları

“KURAKLIK SONUÇ, KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİMİ SEBEPTİR”

Akkuş, kontrolsüz sulamaya dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Küresel iklim değişiminin ortaya çıkarttığı Van Gölü’ndeki çekilme esas büyük tehlikeyi oluşturmuyor. Ortaya çıkan esas tehlike akarsuların debilerinin düşmesi. Tabi burada şuranın altını çizmemiz lazım, kuraklık bir sonuç, küresel iklim değişimi de bu sonucu ortaya çıkaran nedenlerden sadece bir tanesidir. Kuraklık sonuçtur, küresel iklim değişimi sebeptir. Suyu yönetemezseniz, halen eski sulama kanalları kullanırsanız, kontrolsüz bir şekilde akarsu yataklarından su alınırsa, sulama sistemleriniz eskiyse, maalesef siz kuraklığı yaşarsınız. Dolayısıyla ‘Kuraklık oldu, akarsu debileri düştü’ demek yanlış. Kuraklık sadece ortaya çıkan bir sonuç, biz bu sonucu ortaya çıkartan sebepler üzerinde düşünmemiz lazım. Tabi, yağışların az olması ve kuraklık dediğimiz hadise en çok akarsuları vuruyor.”

AKKUŞ, AKARSULARININ ÖNEMİNE DE DEĞİNDİ

Akarsuların önemine de değinen Akkuş, şunları anlatı: “Dünyanın her yerinde akarsular önemli fakat söz konusu Van Gölü havzası olduğu zaman bu önem yüz kat artıyor. Van Gölü’ndeki akarsular sadece tarımsal sulama amacıyla kullanılan sular değil, Van Gölü’ne dökülen akarsular 20 bin insanı aşkın geçimini sağladığı İnci Kefali’nin üreme habitatını oluşturuyor fakat yaz ayları geldiğinde üremek için akarsulara üreme göçü gerçekleştiriyor. Dolayısıyla Van Gölü’ndeki 20 bin insanın ekmeğini oluşturan İnci Kefali’nin devamlılığı yaz aylarında akarsulardaki su miktarına bağlı. Peki, şu anda akarsuların durumu ne? Maalesef çok iyi olduğunu söyleyemem. Şu anda Erciş Körfezi’nde Deliçay ve Zilan’da yeterli asgari su miktarı var fakat Bendimahi’de durum çok kötü. Çünkü kontrolsüz bir şekilde sulama yapıldığı zaman akarsu yatağında maalesef su kalmıyor. Dolayısıyla akarsular Van Gölü havzasında diğer bölgelere göre yüz kat daha önemli çünkü İnci Kefali’nin üreme habitatı.”