VALİLİKTEN HABER YOK, PROTOKOL SAHİPSİZ KALDI, FUARSIZ DEĞİLİZ

Abone Ol

Hafta sonu Kültür Merkezi Çadırı’nda bir müzik dinletisindeydim. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nün hocaları ve öğrencilerinin ortak emeğinin ürünü olan keyif dolu bir gece. İlk bölüm halk müziğimizin birkaç seçkin örneğinden oluşmuştu. İkinci bölüm ilk kez canlı canlı dinleme fırsatı bulduğum klasik müzik konseri. Salon, gözlemlediğim kadarıyla konseri sunan öğrencilerin aileleri, arkadaşları ve hocaların tanıdıklarının katılımıyla tıklım tıklımdı.

 

Bu tür programlarda ilk dikkat ettiğim, protokol sırasına kimlerin oturduğudur. En üst makamları simalarından tanıdığımız için salona girer girmez dikkatimizi çekerler. Salondaki hareketlilikten, ev sahiplerinin ayağa kalkıp onları karşılamasından geldiklerini anlarız zaten. Fakat bütün konuklar gibi ben de tanıdık yüzleri arama çabamdan sonra Van’ın resmi makamlarından bilindik pek kimseyi görmedim. Çatak Belediye başkanı protokole oturan isimdi. Öğrencilerin giydiği kıyafetleri finanse eden kişiydi aynı zamanda başkan bey. Bu duyarlılığından ötürü kendisine teşekkür edildi.

 

Van dışındaki illerden birinde yapılan bir yarışmada çok az farkla birinciliği kaçırıp ikincilik almış olan bir de müzik bölümü öğrencisiyle tanıştık gecede. Birinci sınıf öğrencisi olmasına karşın mükemmel derecede kanun çalan bu öğrenciyi dinlerken ben de gururlandım yeteneği yüksek böylesi öğrencilere bizim üniversitemiz sahip olduğu için. Hocalarının bile onu hayranlıkla izlemesi zaten iyi bir gelecek vadettiğinin göstergesiydi.

 

Yüksek müzik zevkine sahip biri için ufak eksikler barındıran bir dinletiydi belki fakat bu, verilen emeği ve stresli geçmiş bir günün ardından müziğin büyüsünün ruha kattığı dinginliği gölgelemedi tabi. Eksik olan başka bir şeyse protokol sıralarının sahipsiz – ya da başka deyişle- olması gereken isimlerden yoksun görünmesiydi. Programı hazırlayan bölüm başkanı hocanın bu konuda ‘her ne kadar üniversitem tarafından yalnız bırakıldıysam da…’ sitemi o sıraların fakirliğini daha da belirginleştirdi biz konukların gözünde. Yalnız üniversite değildi yalnız bırakan.  Diğer resmi makamlardan pek kimsenin katılmayışı da belli ki hocaların ve öğrencilerin şevkinin kırılmasına yol açtı.

 

Kendimi düşündüm. 9 yıldır Erciş’te –ki Van da dahil- sürdüğüm/üz sunuculuk işinde gördüm ki program hazırlamak ve sunmanın yanında ortaya konulan şeyin beğeni ve takdir görmesi deçok önemli. Kültürel-sanatsal faaliyetlerin halk kesimi tarafından ilgi görmesinin yanında o şehirdeki mülki amirler ve üstler tarafından takip edilmesi de ne derece önemsendiğinin göstergesidir. Onların yokluğu çok şey mi götürdü o müzikli geceden? Maalesef evet…  6 ay boyunca, son zamanlarda da ağırlık verilerek hazırlanılmış bir geceye büyükşehir kimliği kazanmış ‘büyük’ bir şehrin resmi erkanından katılımın olmayışı bütün heyecanı o hocaların ve öğrencilerin kalplerinden söküp almakla kalmıyor, bundan sonraki çalışmalarında onlara ümitsizlik de veriyor. Onların yokluğu aslında nedir?  ‘Siz bu işi yaptınız, sahneye bir şeyler koydunuz fakat biz pek kaalealmıyoruz’dur. Onların yokluğu ‘biz ailemizle misafirlikteyiz, yorgunuz, gelemeyiz’ mesajıdır. ‘Yapmışsınız, iyi güzel bize yapmadınız ya, halk gelsin yeter’dir. Yahut ‘burda değiliz, il dışındayız, resmi bir yemekteyiz, önceden belirlenmiş başka bir programdayız’dır. Neyse ne, fark etmiyor. Yokluk yokluktur işte… Rektörümüz il dışında, valimiz başka programlarına teşrif etmişler, müdürlerimiz yoğunlar kabul… Fakat vekaleten makamdan büyüklerimizin bu tür programlara, aktivitelere destek çıkması, maddi boyutuna girmiyorum bile, manevi açıdan varlıklarını hissettirerek onlara yalnız olmadıklarını göstermelerine çok ihtiyacımız var… İnanın tahminimizden daha çok…

 

Sanırım iki ay önceydi. İkinci şiir kitabımı (ilk kitabımı çok değerli bir büyüğüme borçluyum) yayımlatma düşüncesiyle valiliğimizi aramış, randevu talebinde bulunmuştum. Mesai günlerim elvermediği için uygun olabileceğim bir zamana denk getirinceye kadar günlerce aradılar beni, ilgilendiler. Onca randevu talebinin, vatandaş sorunlarının arasından bir vatandaş olarak benimle de bu denli ilgilenilmesi çok mutlu etti beni. Sonunda uygun bir gün bulup gittim. İstediğim şey biraz arz-ı hal, bir de kitabım için finanse desteği, ya da en azından bir fikir almaktı büyüklerimden. (Durup dururken, böylesi resmi bir makam al sana finansal destek kitabını yayımlat demez, bunu biliyorum, bilerek gittim.) Görüşme konumun ne olduğunu önceden bildiklerinden valilik makamımız beni sorumlu vali yardımcımız sayın Zafer Coşkun ile görüştürdü. Konuştum, kibarca dinledi sayın vali yardımcımız. Bu konuyu neden ilçemdeki kaymakamlık makamıyla görüşmediğimi sordu haklı olarak. Ben de ilk önce kendileri, sonra da söz konusu yerle görüşeceğimi ifade ettim. Makul olan yanıtı aldım: Durumunuzu değerlendirip kaymakamlık makamınıza döneriz. Size geri dönüş yapılır. Hala yapılmadı. Beklesem mi, bunca sıkıntı sorunun içinde yerimde duramayıp randevu talebimi yinelesem mi? Başa bela olmayıp bir köşede sessizce beklesem mi? Karar veremedim. Ama hepsinden güzeli iletişimin de en keyifli yoluyken köşeme yazmak. Gazetemizin varlığını böyle zamanlarda daha çok seviyorum. Bu denli ego kokan bir paragraf döşediğim için de pişman değilim.

 

Kitap çıkarmaya, dergi basmaya, yazı yazıp üretmeye delilik derecesinde tutkuyla bağlı bir arkadaşım var. Geçenlerde aradı: Gülşen, o şey var ya, Van’da diyorum… Van’da kitap fuarı açılıyor… Kolları sıvayalım, ne zaman buluşuyoruz? ‘Hayda’ dedim içimden. Her ay binleri bulan giderlerini kendi imkan/sızlık/larımızla karşıladığımız onca basım yayın işi yetmiyormuş gibi bir de fuarımız eksikti. Sitemim aynen buydu. Kaçışım yoktu, sıyrılamadım işten. Buluştuk. İlgili internet sitesinde hiçbir açıklayıcı bilgi bulamamış olmaktan yakındı arkadaşım. Mail adresine mail atmış fakat yanıt alamamıştı iletisine. O an tesadüfen görüştüğüm bir öğretim üyesi hocamız yardımcı oldu bize. Vali yardımcılarımızdan biriyle görüştürdü telefonda. Sorunumuzu anlattım. Ki şuydu sorunumuz: Finansmanını kendisi karşılayarak kitap basmış olan birçok genç şair ve yazar var. Onlar da -yani her şeye rağmen- bu fuarda yer bulabilirler mi? Ne yapmamız gerektiği konusunda bize yardımcı oldu vali yardımcımız. İzleyeceğimiz yol konusunda bilgi sahibi olduk.  Çok teşekkürler… Katılma imkanımız olur mu olmaz mı bilinmez ama fuarsız değiliz. Bakalım o günler neler gösterecek Van’a ve bize…