Otomotiv sektörü açısından baş döndürücü hızda gelişmelerin yaşandığı 2023 yılının sonuna gelmek üzereyiz. Otomobillerin, yok sattığı, kurların da etkisiyle her ay sıfır araç fiyatlarının yükseldiği, aylarca otomobil alabilmek için sıra beklenildiği bir dönemdi bu.
Hatta bu dönemde sıra beklemek istemeyenlerin talep ettikleri aracı ikinci el otomobil piyasasından gerçek değerinin çok üzerinde satın aldığı bile oldu. Hal böyle olunca otomobil, ihtiyaç amaçlı kullanım dışında bir yatırım aracına dönüştü.
Bloomberg'te yer alan habere göre, Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, “Son iki yıldır, özellikle kur kaynaklı otomobil fiyatlarındaki düzenli artış, enflasyonist ortamda tüketicilerin otomobili bir yatırım aracı olarak görmesini ve beklenin üzerinde bir talep oluşmasını sağladı.
Özellikle 2023 yılının ilk yarısında yatırım amaçlı talebin daha da artması otomobil satışlarının tahminlerin çok üstünde gerçekleşmesine sebep oldu” diyor. Ancak bu dönemin sonuna gelindi. Artık bayilerde araçlar sıralanmaya başladı. İkinci el sitelerdeki araç sayısı arttı.
Sıfır araç fiyatlarını geçen ikinci el pazarı bir son buldu. Her ay fiyat değiştiren bayilerde fiyatlar sabitlenmeye başladı. Hatta sene sonunun da yaklaşması ile birlikte indirim kampanyaları hayata geçmeye başladı. Peki tüm sürecin sonunda otomobil bir yatırım aracı olmaktan çıktı mı?
Otomobil pazarı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de toplam ekonomik büyüklük içerisinde çok büyük bir paya sahip. Peki nasıl oluyor da bu ölçekte bir pazar büyüklüğüne sahip bir sektörde bu denli derin ve uzun dalgalanmalar meydana gelebiliyor? Bu soruya şöyle cevap verelim; ticaretin binlerce yıldır süregelen değişmez kuralı... Talebin çok olduğu bir pazarda, arz talebi karşılayacak yeterlilikte değilse malın fiyatı yükselir.
Nitekim Türkiye’de de araç fiyatlarında yaşanan aşırı artışların temel sebebi arzın yetersizliği oldu. Bu noktada tüketicinin olumsuz etkilenmemesi ve piyasanın regüle edilebilmesi için devlet tarafından dikkatle izlenen sektörde, bir dizi karar sırasıyla yürürlüğe konuldu.
Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, “Otomobilin bir yatırım aracı olarak görülmesi, arz sıkıntısının ve yüksek enflasyonun birlikte yaşandığı dönemlerde zaman zaman gerçekleşebiliyor olsa da aslında Döviz bazında baktığınızda otomobil gerçek anlamda bir yatırım aracı değildir. Şu anda bu denklemin arz tarafının değiştiğini kabul edersek, ki pazardaki gelişmelerde de bunu net biçimde görüyoruz, otomobilin bir yatırım aracı olarak görülme trendinin ortadan kalktığını düşünebiliriz” diyor.