Şehrivan’ın de bugün manşetine yansıyan haber aslında büyük-küçük hepimizi ilgilendiren bir konu.
Çünkü her anlamda bu kentin esnafları olarak 2011 depreminden bu yana ciddi sıkıntılı süreçler yaşadık.
Van esnafı ayakta kalmak için çok büyük badireler atlattı.
Her şeye rağmen direnen kent esnafı buna rağmen özelde bankalar ve diğer kuruluşların da desteğini değil kösteğini gördü daha çok.
Van Esnaf ve Sanaktarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Erdal Toktamış’ın konuşmalarına bir bakmak gerekiyor.
Van bu anlamda Kooperatif’in en çok desteklediği kentlerden biri.
3 bin 600 civarında esnaf kredi kullanmış bunun küçük bir kısmı icralık olmuş.
Depremde çıkan bir kent olduğunu düşündüğümüzde bu normal.
Zira insanlar her şekilde ayakta kalmaya çalışıyor.
Ama bazen de büyük balık küçük balığı yutuyor.
İcralık olanları buna yoralım.
Bu noktada kooperatifin destekleri önemli ve kıymetli.
Ama yıllardan bu yana dillendirilen bankaların politikası da hala bir o kadar sert.
ABD’nin çağrısına.
İran hükümetinin ‘Gitmeyin’ uyarılarına ve daha bir çok telkine rağmen insanlar terör olaylarının en sert olduğu dönemlerde bile Van’a geliyor…
İranlılar Van’a coşturuyor.
Van’a dışardan bir yatırım atağı var.
Ama bankalar, finans kuruluşları Van’ı güvensiz görüp ya da türlü bahaneler ile değerlendirip öyle çok da desteklemiyor.
Biraz daha halk ağzı ile konuşmak gerekirse.
Vatandaşın, esnafın üzerini çizmişler.
Öyle kolay kolay destek alamıyorsunuz.
Haliyle ayakta kalamıyorsunuz.
Halbu ki devir tam sektörel desteklerin devri.
Cazibe merkezleri programları konuşuluyor.
KOSGEB konuşuluyor.
Sektörel destekler konuşuluyor.
Tarım destekleniyor, hayvancılık ile ilgili programlar açıklanıyor.
Ama Van bu noktada bir çok anlamda hakkıyla destek alamıyor.
Bence yatırım yapmak kadar önemli olan bir diğer husus da bu destekleri artık düzgün yönetebilmekten geçiyor.
Bakınız sektörel anlamda odaların, borsaların falan seçimleri yapılıyor.
Binlerce üyesi olan odalar seçimlerde yarışıp başkanlık mücadelesi veriyor.
İyi de kardeşim esnaf üzerinden kazanılan bu koltuklar da artık bunları da konuşmak gerekmiyor mu?
Her sektör kendi bünyesindeki destekleri de biraz konuşsa ya!
Van’ın önemli bir süreçte ayakta kalması gerekiyor.
Bakınız özellikle tekstil sektöründe tam bir atak var.
Birisini bile konuşmaya korkarken ikinci Tekstilkent’i konuşmaya başladık.
DAKA 2. Etap için kolları sıvadı.
Böyle bir süreçte her anlamda Vanlı esnafın yeni yatırım ve büyüme döneminde sürecin içinde olması gerekiyor.
Dışardan davet edilen firmalar, markalar, şunlar bunlar sayısız destekler alırken Vanlı vatandaş destek alıp bu kentte bir yatırım yapamıyor.
Bu da tıpkı son zamanlarda ha bire Vanlıların kurumlardan alınıp yerine diğer kentlerden isimlerin atanmasına falan benziyor.
İyi de kardeşim.
Vanlıya hiç mi ihtiyaç yok.
Zor zamanda ezilen, büzülen, ayakta kalmak için ciddi mücadeleler veren Vanlının da bu konuda bir yerlerde kentinin sahibi olması gerekmiyor mu?
Bakın Muhasebeciler Odası Başkanı İbrahim Şahin geçen haftalarda açıkladı.
Van’ın borcu eski parayla 6 katrilyon civarında.
Vergi borcu bu ha…
Depremden bu yana dillendirilen borç.
Hani kimsenin terkini için ağız birliğine varmadığı sadece birkaç kişinin kendisini topun ucuna koyduğu terkin meselesi.
Aha şimdi soruyorum.
Yıllardır az, buz desteklerle depremin yaralarını saran vatandaş 2018 Ocak ayı itibariyle başlayan bu borçları nasıl ödeyecek?
Borç çok, vade az…
Üstelik emsali, şu’yu, bu’yu olmasına rağmen terkin ettiremedik bir türlü.
Esnaf hayıflanmasın da kim hayıflansın.
Hadi terkin olmadı.
Bari bundan sonraki süreçte doğru bir ekonomi politikası üretilsin.
Esnafın yanında durulsun.
Birilerinin bizim üzerine çizilmesine izin vermesin.
Daha önce Van TSO ve benzeri birkaç kuruluş, oda, STK eliyle başlatılan süreçlerde herkes uzak durdu bari bundan sonra esnafın yanında durulsun.
Yazık esnafa.
Van’ın en parlak dönemlerine girdiği,
Hizmetin üst düzeyde olduğu,
Hem yurt içinde hem yurdışında yatırımcıların Van’ı ‘sevmeye’ başladığı bir dönemde Vanlı esnafın da ayakta durmaya ihtiyacı var.
Esnafı destekleyin.
Yalnız bırakmayın.
Yazıktır…