Fakirin evine altın niyetiyle götürdüğü kırmızı et bu yıl Ramazan ayında da yine bir hayal olarak kaldı. Hükümet kanadının Ramazan öncesi indirime gidilecek açıklamalarına rağmen Van’daki kasap ve market reyonlarında kırmızı etin küsuratında bile oynama olmadı. Kırmızı et yemek için ya Ramazan’ı ya bayramı bekleyen vatandaş et reyonlarından boynu bükük ayrılmaya devam ederken, et üreticileri ise topu bu işin satışından rant edenlere attı. Kasaplar ise “Et neden bu kadar pahalı” sorularımıza tepki göstermekten öteye geçmiyor. Hal böyle olunca vatandaşın kırmızı et hayali başka bahara kalıyor. Gözler kurban bayramında hayır için dağıtılacak etlerde…
Şehrivan Gazetesi olarak Ramazan ayından önce fiyatları düşmesi beklenen fakat bir haftadır bir kuruş bile indirim yapılmayan et fiyatlarındaki yüksekliği sormak için Van ve İlçeleri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Sabri Yılmaz’ın kapısını çaldık. Kasaplarda ve marketlerde 25-30 TL’den aşağı satılmayan kırmızı et fiyatlarında suçluyu ararken, kırmızı et üreticisinin eti sofrasında göremeyen vatandaştan daha dertli olduğunu gördük, Yılmaz’a göre kırmızı et üreticiden çok ucuz fiyattan çıkıyor. Fiyat pahalılığındaki sorumlular ise Et ve Balık Kurumu ile eti ucuza alıp pahalıya reyonlarda sunanlarda!
“UCUZA ÜRETİP, PAHALIYA ET YİYORUZ”
Kırmızı et üreticileri olarak parakende satışları olmadığını söyleyen kendileri gibi il genelindeki binlerce et üreticisinin de aynı şekilde bu işten ekmeğini kazanmaya çalıştığını söyleyen Yılmaz, üreticinin yüksek yem fiyatları ve bakım masraflarına rağmen talep düşüklüğünden dolayı hayvanlarını ucuz fiyattan elini çıkarmaya devam ettiğini, piyasadaki fiyat yüksekliğinin kendilerinden kaynaklanmadığını söyledi. Yılmaz, “Öncelikle sizin ve bütün İslam âleminin ramazan ayını kutluyoruz. Biz üreticiyiz; perakende satışımız yok günübirlik satışımız yok. Biz üretip ucuzdan satıyoruz, tüketicinin istediği kadar mal da var elimizde. Şu anda kuzu fiyatımız 15 lira. Yanımda yönetici arkadaşlarımda var bu işin yani kuzunun satışının fiyatı azami 15 liradır. Malda hiçbir sıkıntımız olmamasına rağmen Pazar payında sıkıntı çekiyoruz. Ürettiğimiz malın buradaki alışı ve tüketimi bizi tatmin etmiyor. Şu anda gidip el sıkışıp pazarlık yaparak 200-300 koyunu satacak kimseyi bulamıyor üreticiler. Hep perakendeye kalıyoruz perakende de aldıktan sonra parasını ne zaman isterse o zaman veriyor. Yani biz pazarımızdan hiç memnun değiliz. Mallar üreticinin elinde kalıyor. Tüketicinin de bu durumda kalkıp et fiyatı artacak, pahalı olacak demesi çok da mantıklı olmaz. Herkes de bilsin ki biz bu millete bu hizmeti yapmayı üstelemişiz yapmaya da devam edeceğiz. Ha eğer tüketici pahalı et yiyorsa bunu kendinden soracak ben niye pahalı et yiyorum? İşte o etin pahalı olmasını sebebi de bu eti alıp satanlardır. Alıp satarken üzerine kar payı bırakanlardır. Biz hizmetimizi yapıyoruz tüketici de bilinçlenmeli ona göre hareket etmeli.”
ET BALIK KURUMU KİME ÇALIŞIYOR?
Et ve Balık Kurumu’nun Van’daki et piyasasının bu durumda olmasındaki en önemli faktör olduğunu söyleyen Yılmaz, daha önce evleri gibi gördükleri ve “üreticinin bel kemiği” olarak gördükleri bu kurumun artık üreticiyi hiç ama hiç önemsemediğini tek derdinin stokları ithal et ile doldurmak olduğunu söyledi. Yılmaz, “Önceden et balık kurumu bizim bel kemiğimizdir diyorduk. Et balık kurumu ihale tuttuğu zaman bizi bir gece arıyordu bizim et ihtiyacımız var diye biz o ihtiyacı anında görüyorduk. Van için söyleyeyim şu anda et balık kurumu bizim yanımızda değil bizim aleyhimize çalışıyor. Artık et balık kurumuna girmek isteyen bir üretici önce bir güvenlikten izin alıyor, sonra girip içeride fiş alıyor; bunları yaptıktan sonra girebiliyor. Yani bizim önceden evimiz gibi kullandığımız et balık kurumu yok. Biz şu anda et balığın yabancısı görünüyoruz açıkça söylemek gerekirse de hele hele bu dönem ki yönetimden hiç memnun değiliz. Et balık kurumu bir evin mutfağı gibidir bizim için. O olmazsa biz olmayız diyorduk şimdi de öyle ama şimdi ki yönetimin kimin hesabına çalıştığını bile bilmiyoruz. Ama sormak isteyenler var sorabilirler et balık kimin hesabına çalışıyor? Yani burada üreticinin karşısında mı yer alıyorsun üreticinin yanında mı? Onu bilmeyi çok istiyorduk inşallah sizin sayenizde bu netleşecek ve öğreneceğiz et balığın kime çalıştığını.”
EMNİYET MÜDÜRÜ BİZİ SORARKEN…
Et ve Balık Kurumu’nun bu yaşananlara rağmen kendileri ile hiçbir şekilde temasa geçmediğini belirten Yılmaz, Emniyet Müdürü Ümit Yurdakul’un Et ve Balık Kurumu Başkanın’dan daha ilgili olduğunu ve Yurdakul’un sürekli kendilerini ziyaret edip yardımcı olmaya çalıştığını kaydetti. Yılmaz konu ile ilgili olarak, “Bizim bir emniyet müdürümüz var sağ olsun buraya ziyaretimize geliyor biz de ziyarette bulunuyoruz. Fakat bizim et balık kurumu başkanlığına birçok defa gitmemize rağmen et balık kurumu başkanımızın bir kere geldiğini bile görmedik. Yerimizi bilip bilmediğinden bile şüpheliyiz. Memleket olarak da konuşacak olursak biz buradan birçok hizmeti karşılayabiliriz. Ki burada biz bir sucuk fabrikasının bir sucuğu 13 liraya mal edip 63 liraya satmasını da istemiyoruz. Tüketici bizi biraz nazara alırsa bizimle biraz diyalogda bulunursa o 63 liralık sucuğu 25 liraya alırız. Çünkü bu işin maliyeti 15-16 liradır bunu iddia ediyorum. Oda üreticinin suçu değil, tüketici sormalı kimin suçu olduğunu.”
ETİN FİYATINDAKİ DÜŞÜŞ BİLE BARIŞA BAĞLI
Öte yandan devam eden çözüm sürecinin de şu an bölgedeki vatandaşın içinde bulunduğu durumdan kurtulması için önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, sürecin başlatılmasında Başbakan’ın büyük rolü olduğunu ve bu konuda teşekkürü belirterek, “Bu işi yapabilecek kapasitede olduklarına da inanıyoruz. Bir sivil toplum kuruluşu olarak bunda çok büyük bir ümit görüyoruz kendimizce. Bunu herhangi bir siyasi açıdan bakmadan söylüyorum. Bu barış süreci de memleketi ihya edebilecek durumdadır. Yaylalarımız serbest olacak zaten meralar bizim alanlarımızdır bizim faydalandığımız tek yer oralardır. Onlar da elimizden çıkarsa bizim bu alanda hiç mücadele edeceğimiz gücümüz kalmaz. Yaylalarımızdan faydalanacak olursak biz Türkiye’nin yüzde 50’lik et ihtiyacını karşılarız üstelik sadece Van olarak. Buda tabi barış sürecine bağlı barış tam anlamı ile sağlanırsa, millet biraz huzurlu olursa, günde bir sürü otlatan iki sürü otlatırsa gerek il bazında gerek de ülke bazında çok iyi yerlere geliriz. Tüketicimizin ramazanı huzur ve güven içinde bilinçli bir şekilde geçirmesini diliyor tekrardan ramazanınızı kutluyoruz.”
Önder ALTINAL-Ömer TOKTAŞ
ŞEHRİVAN ÖZEL



