Ulaşılmaz Olma!

Abone Ol

Araplar şöyle der: "Bir sultana en fazla zarar veren ve halkını ifsat eden şey, sultanın huzuruna girmenin çok zor olması, arada pek çok kapıcı bulunması ve bu kapıcıların halka sert davranmasıdır. Gazali

Sevgili Peygamberimiz (sav), müminin özelliklerinden birini tarif ederken kardeşlerimiz arasında takınacağımız tavrı da açıklıyor. “Mümin; müminin aynasıdır.” Aslında müminin bu özelliği diğer insanlara da aynalık yapmayı gerektirir. Çünkü bütün insanlar alemlerin Rabbi tarafından yaratılmıştır. Bu öğüt, sevgili Peygamberimiz’ in “Kim bir münkeri (kötülüğü) görürse eliyle, gücü yetmiyorsa diliyle düzeltmeye çalışsın; buna da gücü yetmiyorsa da kalbiyle buğzetsin (kötülesin).” sözüne de uygundur. Bu konuda Baltasar Gracián, Akıllı Yaşama Sanatı eserinde şöyle söylüyor.

“Hiç kimse ara sıra başkalarının öğütlerine ihtiyaç duymayacak kadar mükemmel değildir. Hiç kimseyi dinlemeyenler ancak iflah olmaz ahmaklardır. Oysaki en eşsiz âlim bile danışacak bir dosta ihtiyaç duyar. Sadece ulaşılmaz oldukları için yollarını bulamayan insanlar vardır. Sonunda mahvolurlar, çünkü kimse onları kurtarmaya cesaret edememiştir.”

Bu gibi kimselere tarih kitaplarında sık rastlanır. Rahmetli kayınpederim böyle insanları şöyle tarif ederdi: Kendini öğüte muhtaç görmeyip burnunun dikine giden kimseler darı sapı gibidir. Darı ekildiği zaman sapı hızlı bir şekilde büyür ve başağını taşıyamayınca kırılır.

Baltasar Gracián devam ediyor: “En yüksek mevkilerdeki insanlar bile kapılarını arkadaşlığa açık tutmalıdır; çünkü belki de biri bu kapıdan girip yardımlarına koşacaktır. Bir arkadaş, gerektiğinde öğüt vermek ve azarlamak konusunda serbest olmalı, bunları utanmadan yapabilmelidir. Ondan memnuniyetimiz ve onun sadakatine beslediğimiz güven, ona bu gücü vermelidir.”

“Sen benim yerimde olsaydın ne yapardın?” Makam sahibi kişi dostuna ve emniyet ettiği çalışanlarına bu soruyu sorabilirse, hem çalışanların görüşüne değer verdiğini gösterir hem de kurumda oluşabilecek dedikoduları da azaltabilir. Ancak bir kısım amirler her şeyi bildiğini zanneder, kendini bazı konularda uyarmak veya tavsiyede bulunmak isteyen personelin önünü keser.

“Bir insan herkese saygı göstermek ya da güvenmek zorunda değildir. Ama herkesin hatalarını düzeltmek konusunda güvendiği sadık bir dostu olmalı ve bunun için şükran duymalıdır.”

Rabbim bize ayna olacak dostlar; bize de aynalık edecek güç ve feraset versin.