Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Türk-İş Genel Merkezi’nde ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.

Üç sendika konfederasyonu tarafından yapılan ortak açıklamada, "* Asgari ücret acilen artırılmalıdır. Asgari ücrete yapılacak artış diğer bütün ücretlere yapılacak zam oranlarını etkilediğinden bütün işçileri doğrudan etkilemelidir. İstisnai olması gereken asgari ücret ortalama ücret haline gelmiştir" ifadeleri yer aldı.

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

* Bizim ülkemizde asgari ücret fazladır demek ayıp ve günah. Tablo ortada, fiyatlar ortada. 

En yüksek faizi veren bankalar belli oldu! En yüksek faizi veren bankalar belli oldu!

* Depremin maliyetini, savaşın maliyetini, Covid'in maliyetini biliyoruz. Ama kötü ekonomi yönetiminin maliyetini de biz ödüyoruz. 

* TÜİK'in açıkladığı rakamları gerçekçi bulmuyoruz.

* Yüzde 20'lik bir kesim refah içinde yaşıyor. Bedeli yüzde 80'lik bir kesim ödüyor. 

* Özel sektördeki kârlar ortada, biz üzerimize düşeni yapacağız.

* 3 konfederasyon olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmak mecburiyetindeyiz.

* Kemeri sık, faizi arttır, vergiyi yükselt, bahşişten vergi nasıl alırım onun yoluna bak. Böyle bir yetkiyi bundan önceki Maliye Bakanı'na versen o da yapardı.

ASGARİ ÜCRET GENEL ÜCRETE DÖNÜŞTÜ

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye'de refahın adil paylaşımıyla ilgili tersine gidiş söz konusu olduğunu belirterek Dünyanın en kötü milli gelir dağılımındaki adaletsiz ülkelerin arasında Türkiye yer alıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde asgari ücret bir istisna iken Türkiye'mizde genel ücrete dönüşüyor" dedi.

Aslan şunları söyledi:

* Peki kim kazanıyor? Daha çok sermaye kazanıyor. Hatta finans ve bazı sektörlerde daha çok kazanıyorlar. Biz bu gidişatı Türkiye'nin hak etmediği bir gidişat olarak görüyoruz. Milli gelirimiz artıyor, büyüme devam ediyor ama ücretlilerin aldığı pay azalıyor. Burada bir yanlışlık var.

* Vergi sistemi de dahil baktığımız zaman daha çok kazanandan daha az, daha az kazanandan daha çok bir vergi politikası söz konusu. Adaletli bir vergi sisteminden bahsedemiyoruz. Kaldı ki eğer gerçekten adil bir vergi sistemi olsa bile sorunu çözmeye yetmiyor. Çünkü nereye harcanıyor? Vergilerin nasıl, kimin için harcandığı da çok önemli.

'ASGARİ ÜCRET ACİLEN ARTIRILMALI'

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise üç konfederasyonun ortak taleplerini aktardı. Çerkezoğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle oldu:

* Vergide adalet istiyoruz. Vergi dilimi başlangıcının düşük, tarife aralığının dar olması işçinin refahının düşmesine neden olmaktadır. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.

* Ücretleri enflasyonun temel nedeni olarak gören yaklaşım terk edilmeli. Bilimin ışığında enflasyonla mücadele ederek fiyat artışlarının önüne geçilmesi sağlanmalıdır.

* Asgari ücret acilen artırılmalıdır. Asgari ücrete yapılacak artış diğer bütün ücretlere yapılacak zam oranlarını etkilediğinden bütün işçileri doğrudan etkilemelidir. İstisnai olması gereken asgari ücret ortalama ücret haline gelmiştir.

* Enflasyonu yükselteceği iddia edilerek asgari ücrete zam yapılamaması işçilerin kabul edebilmesi mümkün değildir. Enflasyonun yükselmesinin sebebi işçiler değil, sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır. Asgari ücrete temmuzdan itibaren geçerli olmak üzere zam yapılması gerekir. 

* En düşük emekli aylığı asgari ücret tutarında olmalıdır. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık gelir elde etmektedir. İntibak düzenlemesi yapılmalı, aylık bağlama oranları eski düzeyine çekilmeli, hesaplama yapılırken büyüme de hesaba katılmalıdır. 

* Sendikal örgütlenmenin önündeki engellemeler kaldırılmalıdır.

Kaynak: SÖZCÜ