Telkin

Abone Ol

Her varlığa sahip olduğu halde psikolojik hastalığa yakalanan bir kişi İngiltere’de tedavi olduktan sonra, memleketine döneceği zaman, doktoru, «Saatinize, bileziğinize veya her zaman görebileceğiniz bir yere "sabır" yazacaksınız» demiş…

Psikolojik tedavilerde vakit vakit tekrarlanan bâzı kelimelerden faydalanılır. Bu bir nevî telkin etmektir.

“Telkin” kelimesinin sözlükte iki anlamı var. Birincisi bir duyguyu, bir düşünceyi birinin belleğine sokmak, ona aşılamaktır. Diğeri ise ölü gömüldükten sonra mezarın başında din görevlisinin söylediği dinsel sözler. Bu yazımızda birinci anlamını ele alacağız.

Bir kişi bir davranışı benimsediği zaman, o davranış onda alışkanlık haline gelir ve farkında olmadan sürdürür. Bu davranış olumlu da olabilir, olumsuz da. İstisnalar hariç, kişiler olumsuz davranışı, bilerek alışkanlık haline getirmez. Ancak bu yaşıma kadar toplumda gördüğüm olumsuz davranış sahiplerinin yüksek bir çoğunluğu, olumsuz davranışı kendini kandırarak, olumlu davranış gibi gösterdikten sonra; o davranışı sürdürmektedir. Bu durum dini bütün kişilerde daha sık yaşanmaktadır. Bu kişiler hem inancından hem de olumsuz davranışlardan vazgeçmiyorlar. Apaçık haram olan hususları işleyen, birçok dini bütün kişiler tanıdım. Onlara bu konuyu sorduğumda, kendi kendine uydurdukları fetva ile bu davranışı olumlulaştırdıklarını gördüm. Bu davranışları ile hem kendilerini kandırıyor hem de Allah’ı kandırdıklarını sanıyorlar.

Kötü alışkanlıkların ve olumsuz düşüncelerin bırakılması zordur. Ancak bir dost ve arkadaşın uyarmasıyla veya aynı davranışın bir başkası tarafından bize veya başkasına uygulanmasıyla davranışımızın hatalı olduğunun belki farkına varabiliriz. Bundan kurtulmak için alıntıladığımız yazıda doktorun tavsiyesi anlamlıdır. Ben de zaman zaman kendime telkin edip, bir olumsuz düşünce ve davranışımın farkına vardığımda, telefona alarm kurup ara ara kendime hatırlatırım.

Görev yaptığım odamı ziyaret edenler bilir. Odama astığım iki yazı var. Hep gözümün önünde. Çünkü bu yazı olmazsa olmazlarım. Hayatıma nakşetmişim. Ancak bir an bile aklımdan çıkmaması için gözümün önüne asmışım. Görmeyip merak edenler için tablolardaki yazılar şöyle:
                Birincisi: Her zaman işini doğru yap ki ilerde ne yaptığını hatırlamak zorunda kalma!

İkincisi: Beytülmalde (hazinede) bir kölenin ne kadar hakkı varsa, benim de o kadar hakkım var! (Hz. Ali r.a)

Telkinler faydalı olabilmesi için önce bunu istememiz lazım. Yoksa plasebo etkisi yapması kaçınılmazdır.