Van, bizim için dünyanın en güzel yeridir, Van aşkı denen bir şey var, yalnızca Van'ı içten sevenler, ne pahasına olursa olsun Van'ı bırakmayacak sevdalılar anlar onu. Sevdası ile meşhur şehrimiz kozmopolit bir yapıya sahip olduğu için her türden insan vardır bildiğiniz üzere. Bugünlerde bu insanların ortak noktasını yakaladık şehir olarak. Vanspor!
Evet, bizi hop oturup hop kaldıran son maçtan sonra çocuklar gibi "şimdi biz şampiyon olduk he?" Sorusu soruldu masumca. He biz şampiyon olduk şükür, bunun için futbolcusundan malzemecisine, taraftarından teknik heyetine ve yönetimine "ne ğete teşekkür etsağ azdır" Vanlılar olarak.
Kimisi okulundan, kimisi işinden, kimisi eşinden, kimisi imkansızlıklardan dolayı gidemedi maçı izlemeye. Ben de Ankara'ya maçı izlemeye gidemeyenler arasındaydım. Oturdum televizyonun karşısına, bağırışlarımdan dolayı annemin içerden "diyecağlar bu oğlan deli olup" sözleri arasında "öz özüme" izledim. Ankara'da olup, herkesin gözüne soka soka deli olmayı yeğlerdim buna karşın. Hele futbolcularla birlikte koro halinde "Vanliyam şanliyam" demek için neler vermezdim neler...
Sezon başında işler kötüye gitti, son on maçta Allah yüzümüze baktı ve teker teker önce ligi üst sıralarda bitirip play-off hakkı kazandık sonra önce Karşıyaka daha sonra Esenler Erokspor'u yenip, hem halkımız hem de hakkımızla şampiyon olduk. Ve bu şampiyonluk bize öyle hisler yaşattı ki; Ecem'i, Kürd'ü, Türk'ü, Mıtrıp'ı, Gergut'u hep bir halka etrafında toplandı. Vanspor, yalnızca spor kulübü olmaktan çıktı yani... Birleştirici bir güç oldu, normalde iki farklı İstanbul takımını tutan adamlar şampiyonluk kupasını görünce "vile yavaş kupayı gıracağsan yetim" hassasiyetiyle sahiplendiler bu başarıyı. Farklı partilerin sempatizanı olan insanlar, "bu kupa tenekedir, yoksa gümüş?" Sorusu ile meşgul ettiler birbirlerini. Geçtiğimiz seçimlerde birbirine muhalif partilerin kazandığı belediyeler, bir amaç için maddi destek sağladı mesela... Birbiriyle küs olan şehrin önde gelenleri karşı kaleye gol atmak amacıyla desteklediler takımı. Yani "kedimizin ayrı renkteki gözleri gibi bir araya gelip saf bir beyazda buluşmak çok yakıştı bize."
Fazlası olup da eksiği olmayan bu güzellikler yaz yaz bitmez, şimdi yapacağımız şey şehrin tek takımına sahip çıkmak ve bu takımı inşallah Türkiye Süper Ligi'nde göreceğimiz günler için birlik olmak. Ve belki de en elzem şey olan, herkesin dört gözle beklediği Şehir Stadı için de kolları sıvamak. (Bu son çağrı özellikle milletvekillerimize, yoksa bu gidişle Urartulardan pirket taşımaları için yardım isteyeceğiz.)
Son olarak; "Bu eziz günlerin ğetrine; Allah takımın da taraftarların da eyağına daş değdirmiye, daha çok muvaffakiyetler görmeyi nasip ede inşallah."