Sıddıklar!

Abone Ol

Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar Allah'ın nimetine eriştirdiği peygamberlerle, dosdoğru olanlar, şehidler ve iyilerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştırlar! (Nisa 69)

Hz. Peygamber’in (sav) cennetle müjdelediği hasletlerden (huy) biri de doğruluktur. Abdullah b. Mes’ûd’dan nakledildiğine göre, İki Cihan Efendisi (sav) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz, doğruluk (insanı) iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında ‘doğru/sıddîk’ olarak tescillenir.”

Sözlükte “gerçeği konuşmak, gerçeğe uygun bilgi vermek, dürüst ve güvenilir olmak” anlamlarına gelen sıdk mastarından isim olan sıddîk:

  • Son derece doğru sözlü,
  • Asla yalan söylemeyen,
  • Sözünde duran,
  • Gerçek olduğuna inandığı şeyi onaylamakta tereddüt göstermeyen kimse

şeklinde tanımlanmaktadır.

Maksadı ve niyeti doğru, iradesi hayra yönelmiş her insanın sadık veya sıddîk diye isimlendirilebileceğini ifade eden Gazzâlî’ye göre Allah’tan başka varlıklar karşısında özgürlüğünü kazanmış olan kimse sadık olarak anılır; varlığını Allah’a ve O’nun sevgisine adamış olan ise sıddîklar mertebesine ulaşır. Doğruluk ve dürüstlüğün sonsuz sayıda dereceleri bulunmakta olup bunların hepsinde sıdk mertebesine ulaşanlar gerçek sıddîklardır. Sıddîkıyyetle nübüvvet arasında vasıta bulunmamaktadır, yani sıddîkıyyeti geçenler Allah’ın lütfuyla nübüvvete ulaşmışlardır. (Diyanet İslam Ansiklopedisi Sıddîk maddesi).

Ayette sıddıklar, şehitlerden önce sayılmış. Şehitlik elimizde değil ama “Sıddık” olmak elimizde. Yani şehitlikten daha yüksek bir mertebe olan bir makam var ki onu elde etmek bizim irademize bırakılmış.

“Allah’tan başka varlıklar karşısında özgürlüğünü kazanmış olan kimse sadık olarak anılır; varlığını Allah’a ve O’nun sevgisine adamış olan ise sıddîklar mertebesine ulaşır” ifadesine soyut bağlamda bakmamak lazım. İnsanlar çoğu zaman kendilerini özgür saymakla birlikte gerçek anlamda özgür değildir. Bir kişi kendini özgür bir birey olarak tanımlayabilir. Ancak kime göre, neye göre özgür? Özgürlüğün birçok tanımı yapılır ancak bizim burada bahsettiğimiz özgürlük, genel özgürlük anlayışından farklıdır. Gazali’ nin yukarıdaki tanımı çok anlamlıdır:

Allah’tan başka varlıklar karşısında özgürlüğünü kazanmış olan kimse sadık olarak anılır.

Allah’tan başka varlıklar karşısında özgürlük nasıl kazanılır? Bu çeşit özgürlük kendisine düşen maddi ve manevi görevleri en güzel şekilde yaparak Hakk’ın dışında hiç kimsenin önünde eğilmemek olarak tanımlanabilir. İşini doğru ve zamanında yapan kişi, başkasının karşısında özgürlüğünü kazanmış kişidir. Dünyevi ve uhrevi görevlerini hakkıyla yerine getirmeyen kişi istediği kadar kendini özgür tanımlasın gerçek manada özgür olamaz. Gerçek özgürlük ölüm meleği kapıyı çalınca Mü'minun Suresi 99-100. ayetlerde belirtildiği şu sözleri kullanmaya ihtiyaç duymamaktır. “Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürün; Döndürün ki, o arkada bıraktığım yerde iyi bir iş yapayım."

Önemine binaen tekrar hatırlatıyorum; şehitlik elimizde değil ama Sıddîk olmak elimizde.

Ey imanın huzuruna kavuşmuş insan!

Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak rabbine dön.

Böylece has kullarımın arasına sen de katıl.

Cennetime gir!  (Fecr Suresi 27-30)

Film tavsiyesi: 12 Angry Men

12 Öfkeli Adam, Sidney Lumet'in yönettiği 1957 ABD yapımı bir dram filmidir. Reginald Rose' un aynı adlı oyunundan uyarlanan film; bir jüri üyesinin diğer on bir jüri üyesini şüphelinin suçsuz olduğu konusunda, makul şüphe temelinde, ikna etme çabaları hakkındadır.